07.07.2016
Aksamin serin ve ferahlatici havasi insanlarin cogunu disariya cikmaya tesvik etmisti. Aileler colde kaybolmus bir bedevinin buldugu serap gibi kendilerini sahile atmislardi. Cocuklarin o neseli sesleri ve heyecan dolu cigliklari birbirlerine karisiyordu. Ben de o sira denize bakan banklardan birine oturmus gecen seneki olaylari dusunuyordum. Uzun bir yil olmustu. Tam olarak 27 yasina girmis, yasadagim sehri degistirmistim. Kendime yeni bir hayat kurmustum. Denizden gelen tuzlu ruzgar benim burnumu sizlatirken , bir kac gun once limana demir atmis buyuk kruvaziyer gemisinin turistleri havanin keyfini cikariyorlardi. Ayaga kalktim ,artik eve gitmem ve yemek yemem gerekiyordu. O sirada tiz bir Kadin cigli ile bir erkegin bagirisi duyuldu. Ciglik atan Kadin geriye dogru sendeyerek dustu. O sirada etraflarinda bir kalabalik olusmaya baslayinca hizli adimlarla oraya dogru yurudum. Yavasca insanlari yarip en one gectim . O sirada yanimdaki sari sacli adam ayagima kusmustu . Suan bunu dusunecek durumda degildim cunku onumde bilekten kesilmis bir el posetin icinde 1 metre ilerimde kopegin agzinda duruyordu.
Saat gece 22.36
Ben ne eve gidebilmis ne de yemek yiyebilmistim. Sari seritlerle cevrilmis olay yerinin icinde olay yeri inceleme ekibinin calismasini izliyordum .Ortak senlik yeri gibiydi. Haber kanallari , gazete ajanslari , halktan merakli insanlar etrafimizi sarmisti , polis memurlari merakli insanlari zorlukla tutuyordu. O sirada ekip arkadasim Cagri yanima geldi, elindeki su sisesi ile bir pakaet biskuvi uzatti. O sirada en son yemek isteyecegim cikolatali biskuviler olsada baska sansim yoktu. Biskuvi paketini actim ve icerisinden 1 tanesini agzima attim.
Cagri: Sen gel Italyadan Turkiyeye gezmeye gel , kopegin gitsin adamin birini kesik elini bulsun. Insan hayatinda daha mukemmel bir tatil gecirebilir mi?... Sen de var ya belayi miknatis gibi kendine cekiyorsun , ne zaman bir olay olsa ya ordasin ya da yakinindasin.
Sude: Ben dogdugumdan beri boyleyim . Ya bela beni bulur ya da ben belayi. ( Kurabiye amblajini kot pantolonumun on cebine sikistirdim.Ve sudan bir yudum alarak Cagriya geri uzattim.) Hic bir sey yapmiyordum . (Elimle banki gosterdim.) Orada sadece hava almak icin oturuyordum . O sirada olay yeri inceleme uzmani olan Dilan yanimiza geldi.
Dilan : Burasi ne kokuyor boyle ? ( Ayagima bakti.) Kac saatten beri burada kusmukla mi duruyorsun? O sirada yandaki ekip otosunun kapisindaki cepten islak mendil cikardi . Onumde durdu ve islak mendili uzatti.
Sude : Ben onu tamamen unuttum. ( Elinden islak mendili aldim ama ayakkabi silinecek gibi degildi. O sirada 1 saat once ayakkabi icin aradigim diger ekip arkadasim anca gelebilmisti. Elinde torba ile dogruca yanimiza geldi. Elinden poseti hizlica aldim .30 dakikalik yolu 1 saatte anca gelebilmisti. Polis arabisina dogru yurudum , kapiyi actim ve koltuga yan oturdum. Ayakkabimi ve corabimi cikardim .
Cagri : Senin dovmen mi vardi ?
Corablari ve ayakkabilarimi ayagima gecirdim.
Sude: Ergenken dogruluk cesaretlik oyununda yaptirmistim. Ayaga kalktim , o sirada Dilan yanimizdan gitmisti. Halil komiseri gorunce Cagri , ben ve Emre yanina ilerledik.
Halil komiser , 1.85 boylarinda , saclari yer yer beyazlamisti, 42 yasindaydi. Yanina varinca ona elin nasil bulundugunu anlattim. Aslinda elin bulunma hikayesini ne kadar bilsede benden de duymak istemisti. Yapilan olay yerindeki taniklarin ozellikle o Italyan kadinin ifadesini dinlemistim. Italyan Kadin o kadar cok korkmustu ki bir sure kendine gelememisti ama sonra Italyanlara ozgu el hareketleriyle hararetli bir sekilde anlatmaya baslamisti. Italyan kadinin basitce ifadesini basitce aktariyorum. Yuce Isa buraya gelmekle hata ettim... (Arada bir anlamadigim sekilde – agzinda geveleyerek - dua ediyordu . ) ama sonunda asil olay hakkinda , kopeginin eli nasil buldugunu anlatmisti. Kopegini tuvalet ihtiyacini gidermek icin calilar arasinda gezdirirken bir kedi calilarin arasindan firlamisti ve kopeginin tasmasini kaybetmisti , kopeginin pesinden esiyle birlikte kosarlarken kopeklerinin agzinda kucuk suprizi gormuslerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPIA
General FictionGörüntü nasıl da aldatıcı olabiliyor, öyle değil mi? Öyle masum görünüyordu ki! Arthur Canon Doyle