Beklenmedik Bir Olay

107 16 3
                                    

Dondurucu bir soğuğa eşlik eden kar ile yoluma devam ediyorum annemin odun toplamamı istediğinden ve tek çocuk olmamdan dolayı iş bana düşmüştü

Babamın nerede olduğunu bilmiyordum her sorduğumda annem babamın bizi terk ettiğini söylüyordu ama niyeydi ki niye terk etmişti ki hiçbir sebep yokken bunun sebebini anneme sorduğumda duymamazlıktan gelip bana iş kitleyip konuyu kapatmaya çalışıyordu o yüzden artık sorgulamayı bırakmıştım.

Odun toplamaya ormana gidiyordum bu soğukta kimse odun toplamazdı ya parasını olan pazarlardan kömür alırdı ya da yazın bolca odun toplayıp biriktirirler kışın yakarlardı maalesef biz bunu yapmadığımız için bu soğukta odun toplamaya gidiyordum.

Fazla büyük olmayan ağaca baltamı vurmuştum ve ben vurdukça ağacın tepesindeki karlar düşüyordu yere tam ikinci kez baltamı vuracaktım ki bir patlama sesi duyuldu.

  Baltamı yere atarak direk o patlama yerinin olduğu yere gittim çünkü genelde kışın günü kimse ormana gitmezdi gitseler bile hayvan avı dışında ormanın içine fazla girilmezdi ama soğukta hayvanlar da dışarıda pek dolanmadığı için avcılar da fazla olmazdı o merakla gidip bir ağacın arkasına saklanıp orada olan şeye baktım gördüğüm şey ile oldukça şaşırmıştım.

Alev saçan bir adam ejder ile savaşıyordu olacak iş değil bu tarz şeyler  sadece efsanelerden ibaretti yani en azından öyle sanıyordum ve bir patlama sesi daha bu soğukta bu kadar ateş çıkması hiç mantıklı değildi ve ejder yere düşüp yok olmuştu biraz korku biraz şaşkınlık ile olan şeye baktım.

O ateş saçan kişi kılıcını yere saplayıp  ateşi sönmüş bir şekilde yere düşmüştü ne oldu acaba ölmüş müydü o sırada gördüğüm olay karşısındaki şok olma durumum hala geçmemişti ve yavaş temkinli adımlarla o yere yığılan kişinin yanına gittim.

Bir dakika bu şövelye miydi iyi de şövalyeler ya şehir merkezlerinde ya da kralın yanında olurlardı hiç köye gelip de bir ejderha ile savaşını hiç görmemiştim gerçi normalde de hiç ejderha görmemiştim ya neyse yanına gelip eğilerek nabzını yokladım ölmemişti hala nefes alıyordu ve bu soğuğa göre oldukça sıcaktı acaba ateşi mi çıkmıştı ?

Acaba köyün içine doğru sürüklesem ortada bıraksam biri görüp onu revire götürür müydü acaba ? Başka bir çözüm yolu bulamadığım için kollarından tutarak onu sürüklemeye çalıştım oldukça ağır olduğu için sürüklemeyi geç iki kolunu bile zor tutuyordum.

Üstündeki zırhta ağırlığına ağırlık katıyor olmalıydı bir iki sürükleme çabamın sonucunda yere yapışmıştım ah harika soğuk ile başım yeterince dertte değilken bir de bu çıktı başıma acaba onu bıraksam burda ne olabilir ki ? Bunu her ne kadar düşünsem de maalesef onu bu şekilde bırakmayı vicdanım el vermiyordu hem aklımda bir sürü soru vardı kimdi o ve ejder ile nasıl ve neden savaşıyordu aklım da bu tarz çok soru vardı.

Bu yüzden şansımı bir kez daha deneyip kollarından tutarak kaldırmaya çalıştım yok kalkmıyor "Uyannn" diye bağırmıştım ama tabiki de işe yaramıyordu off üşümeye de başlamıştım bir oflama sesi duydum

Yabancı:
—Off uyurken de rahat yok ne var?
Uyumak mı kendimi toparlayarak ve hafif boğazımı temizleyerek cevap verdim
Sirena:
—E pardon rahatsızlık için ama ben sizin öldüğünüzü sanmıştım o yüzden sizi revire götürmeye çalışıyordum...
Yattığı yerden kahkalar atarak
Yabancı:
—Beni öldürmek o kadar kolay değil hem ben niçin ölücekmişim?

Galiba tanık olmamam gereken bir şeye tanık olmuştum cevap verip vermeme arasında gidip gelirken aniden ciddileşip ayağa kalkmış ve direk benim gözümün içine bakarak konuşmaya devam etti:
—Neden soruma cevap vermiyorsun?

Oldukça düz ve buz gibi ve bir o kadar da korkutucu bir şekilde hem ses tonu hem de gözleriyle bana bakıyordu biraz daha bekledi sonra cevap gelmeyince aniden sesini yükseltmişti
—SANA BİR SORU SORDUM CEVAP VER !

bunu beklemiyordum ormanı inletmiş ve sesi yankılanmıştı ormanın içinde ben paniklemiş bir şekilde cevap verdim çünkü cidden korkutucu biriydi

Sirena:
—Ş-şey b-be-ben gö-gör-düm

Ağzımdan bunlar anca çıkabilmişti ama sanırım iyice sinirlendirdim bana dik dik bakarak dudağının kenarı hafif kıvrılmış bir şekilde bir elini boğazını arkasına götürerek sert bir şekilde konuşmaya başladı

Yabancı:
—Cidden korkaklığının seni kurtarabileceğini mi sanıyorsun bana düzgün net bir cevap ver ve bir daha seni bu konu da uyarmıyacağım çünkü bu sefer cidden öldürürüm seni

Bunun rahatlatması mı gerekiyordu bu herifin cidden piskolojiden anladığı yok böyle konuşmaya devam ederse ben nasıl konuşabilirim ki savaşı izlerken daha az korkmuştum cidden ayh gözüm mü kararıyor ne ve tak korkudan bayılmıştım...

Elementsel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin