Odin haddini aşmıştı, Jotunheim'e savaş açmıştı. Tek istediği o soğuk diyarın soğuk tahtıydı fakat Loki o tahtı ona vermemekte kararlıydı.
Jotunheim'e gitmeyi denedi ama başaramadı Odinin izni yoktu, ama başka bir yol daha vardı ve o bunu deneyecekti.
"Midgard'a gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?"dedi Thor.
Thor'un sorusuna cevap vermedi.
"Umarım pişman olmazsın"dedi Thor.
"Heimdall!"
Dedi Heimdall diyeceğini anlamış olacak ki kılıcı portala taktı.
Bifrost devreye girdiğinde genç Tanrı kendisini bir odada buldu. Çok şıktı etrafı yeşil renkler süslüyordu.
Kapı kolunun hareket ettiğini gören Tanrı kendini sakladı gelenin kim olduğunu bilmiyordu sonuçta güvenemezdi.
Içeriye bir kız girmişti uzun saçları ve yeşil gözleri vardı üzerinde yeşil ve siyah renkli bir forma vardı.
Ardından bir kişi daha geldi ama o erkekti.
"Sylvia (Bunu Sylvie ile karıştırmayın hiç bir alakaları yoktur ve ismi Sylvie'e özenerek yazmadım) Bunu yapamazsın!"
"Kapa çeneni Regulus!"dedi Slyvia isimli kız.
(Pov:Black'lerin Orion kısmı Slytherin'den gelmiştir Orionun annesi Cygnus'un annesinin kuzeniydi)
"Senin ölmeni istemiyorum sen benim kız kardeşimsin hayatta sahip olduğum tek ailemsin Lord Tehlikeli biri onu hafife alma"dedi Regulus.
"O herife hizmet etmeyeceğim!"dedi Slyvia.
"Başka çaremiz yok!”dedi.
"Sirius onun yüzünden onu kaybettim o benim kardeşimdi"diyerek ağlamaya başladı.
"Sirius Saf Slytherin kanı taşımasına rağmen Gryffindor'a seçildi kanını temizlemesi için Ölüm Yiyen olmalıydı ve o bunu Reddetti"dedi Regulus.
"Odamdan çıkar mısın yanlız kalmak istiyorum"dedi Sylvia.
"Tamam..."diyerek odadan ayrıldı Regulus.
Sylvia ağlamaya başladı.
"Sana Lanet olsun Voldemort! SENDEN NEFRET EDİYORUM!"dedi Sylvia.
"Büyücülük dünyasını senden kurtaracağım"diyerek gözyaşlarını sildi.
Ama o sırada genç Tanrı olanları izliyordu ama farketmeden vazoyu devirdi.
Sylvia Asasını eline alarak kalktı.
"Kim var orada?"dedi.
Etrafa şüpheli bakıyordu.
"Sana kim var orada dedim! Her kimsen oraya çık!"dedi Sylvia.
Genç Tanrı ortaya çıktı.
"Crucio!"
"Lanet olsun!"
Asasını üzerinden çektiğinde.
"Sen kimsin ve odamda ne işin var!"dedi Sylvia.
"Benimle doğru düzgün konuş Midgard'lı!"
"Ya konuşmazsam?!"dedi karşısındaki adama Asasını tutarak.
Tanrı ise onun Boğazını tutarak ona.
"Daha beterini yaparım"
Boğazını bıraktığında ise.
"Umarım demek istediğimi anlamışsındır ve Stark Kulesi nerede burası olmadığı kesin"
"Stark Kulesi?"
"Bilmediğini Soyleme! Başka bir Diyaramı geldim ben?!"
"Diyarın ne olduğunu bilmiyorum ama şu an İskoçya'dasın ve Büyücülük dünyasındasın"
"Yani Burası Midgard..."
"Sen kimsin?"
"Bu seni ilgilendirmez 'Sylvia' "
~İlk bölüm nasıldı?~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑪𝒐𝒏𝒕𝒓𝒐𝒍𝒍𝒆𝒅 𝑻𝒆𝒂𝒓𝒔\𝑴𝒂𝒓𝒗𝒆𝒍•𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓/.
Fanfiction@ChristinesDestiny X @linaqinx Lord Voldemort'un Ordusuna Katılmayı Reddeden Sylvia Odasında Sinir Krizleri geçirmektedir. Ama o gün başına geleceklerden habersizdir. Basit bir vazonun devrilmesi ile odada yanlız olmadığını farkeder. Karşısında b...