~°•Sylvia Black•°~
Hogwarts koridorlarında düşünceli bir şekilde yürüyordum. O gün Sirius evden giderken Babam onu desteklememem konusunda beni Tehdid etmişti hatta banada gitmeyi teklif ettiginde babam kolumu sıkarak kabul etmememi yoksa onu öldüreceğini söylemişti.
Koridorlar boştu o anki dalgınlıkla birine çarptım. Çarpmamam gereken birisine. Sirius'a... Gözlerinin içine bakamıyordum. Belkide o gün Babamın tehdidlerine kanmamalıydım ama bunu çok ciddi söylemişti.
"Kusura bakma"diyerek geçtim sadece.
"Sylvia..."
"Efendim?"
"Hiçbir şey"diyerek yoluna devam etti. Galiba bozulmuştu.Bu gün Hogwarts günüm olmasına rağmen akşam malikaneye dönmek zorundaydım daha doğrusu Zorundaydık.
O malikaneye dünkü adamdan sonra gitmeyi pek düşünmüyordum ama onu sanki biryerlerden hatırlayacağım gibi.
Bana Ölümlü diye hitap ediyor, ve bu dünyaya'da Midgard. Kim olduğunu çok merak ediyordum. Ve dahada önemli ben onunla evlenmek zorundaydım. Yoksa kardeşimi öldürürdü.
Akşam yemeğini yedim ve Malikaneye döndüm. Malikane boştu yine o klâsik 'Safkan' buluşmalarına gitmişlerdi.
Odama gittim ve ışıkları açtım. Ama ışıklar bir süre sonra kendiliğinden kapandı.
"Kardeşini demek bu kadar çok seviyorsun"dedi arkadan bir ses.
"Ona bir şey yapmaya kalkma!"dedim yüzümü ona doğru çevirerek.
"Bu senin ellerinde Sylvia"
"Ve ayrıca... sen kimsin?"
"Bir Tanrıyım"
Konuşma tarzı İskandinav tarzındaydı acaba... Olabilir miydi?
"Asgard'la bir alakan ola bilir mi?"
"Asgard'ı nereden biliyorsun Ölümlü?!"
"Sen gerçektende Asgard'lısın peki hangi tanrısın?”
“Bilmiyor musun?”
"Hayır bilmiyorum"
Düşündü ve sonra.
"Ismim Loki... Bence bu kadarı yeterli."
"Lanet olsun!" dedim istemsizce.
"Evet Anladığına sevindim"
"Şimdi odamdan derhal git!"
"Sorun yok ama yine geleceğim"
'Beni Bula bilirsen bir kaç gün Hogwarts'ta kalayım da gör!'
"Öyle mi? Sonuçlarına katlanırsın o zaman."
"Seninle evlenmek zorunda değilim kardeşimin sadece ismini duydun yüzümü görmedin ne yapa bilirsin ki?"
"Hmm bir düşünelim Sirius Black'ti değil mi Kan haini ilan edilip aileden atılan"
Şaşırdığımı görecekki konuşmaya başladı.
"Bir daha düşün ikincide bir şansın olmayacak"
"Senden Nefret Ediyorum!"
"Teşekkür Ederim Bunu Bir İltifat Olarak Kabul Edeceğim"
"Git odamdan Git!"
"Yine geleceğim işte o zaman bir şansın olmayacak"
Diyerek gitti.
Bu lanetten kurtulmanın bir yolu olmalıydı. Ama nasıl bilmiyorum...
~°•Bölüm Nasıldı?•°~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑪𝒐𝒏𝒕𝒓𝒐𝒍𝒍𝒆𝒅 𝑻𝒆𝒂𝒓𝒔\𝑴𝒂𝒓𝒗𝒆𝒍•𝑯𝒂𝒓𝒓𝒚 𝑷𝒐𝒕𝒕𝒆𝒓/.
Fanfiction@ChristinesDestiny X @linaqinx Lord Voldemort'un Ordusuna Katılmayı Reddeden Sylvia Odasında Sinir Krizleri geçirmektedir. Ama o gün başına geleceklerden habersizdir. Basit bir vazonun devrilmesi ile odada yanlız olmadığını farkeder. Karşısında b...