Bölüm 16

666 39 117
                                    

Bu muhteşem görüntü karşısında dilim tutulmuştu.
Jungwon odanın içinde yavaşça ilerleyip büyük ahşap üzeri boyalarla kaplanmış bir masaya doğru ilerleyip yaslandı. Ben ise etrafı geziyor çizimlere,tuvallere ve seramik işlemelerine bakıyordum
.

Hayretler içerisinde "Burası senin mi? Bütün bunları sen mi yaptın?" diyerek gözümü arkaya yani ona çevirmiştim.

Gözleriyle buluşmam bir olmuştu yavaşça kafasını sallayıp evet.. demişti.

Eski bir plakcalar ve plaklar bulduğumda gözlerimin içi parlamıştı. Jungwon ile ilgilenmiyordum ama bana baktığından emindim üzerimdeki bakışları hissetmek zor değildi.

Elimle işaret edip "Bakabilir miyim?" diye sordum tekrar başını salladı onaylarcasına. O kadar fazla vardı ki alfabetik sıraya göre dizmişti hepsini.
Ne açsam diye bakınırken ensemin dibinden gelen ses ile irkilmiştim
.

"En başta Arctic Monkeys Arabella var seviyorsun.."

Arkamı dönüp ona bakmaya başlamıştım bende, dip dibeydik ve siktir bu bana hiç iyi gelmiyordu.

"Nerden biliyorsun?" diyerek raftaki plakı alıp ona doğru tuttum.
"Bazı teneffüsler müzik odasına gidip saatlerce bunu dinliyorsun" demişti gözleri gözlerime bakmıyor kendinden emin tavrı ortada yoktu bir şey sakladığı belliydi
.

"Beni takip mi ediyorsun?"
"Etmemeli miyim?"

Gözleri gözlerimi deliyordu işte şimdi kendinden emindi ve okları bana yöneltmişti.

"Takabilir miyim?" demiştim ona arkamı dönerek ve anında plakçalara yöneldim.

Eski olduğu için gerçekten karmaşıktı üzerindeki cam kapak bir türlü açılmıyordu normalde kaldırılınca açılması gerekiyordu.

Sırtımın arkasındaki gövde nabzımı arttırıyordu arkamdaydı ve bilerek varlığını bana hissettiriyordu. Ellerini kollarımın arasından belimden geçirerek plağı almıştı, daha sonrasında neden açılmadığını bilmediğim plakçaları altındaki altın kaplamalı düğmelere basarak şifreyi girerek açmıştı. 

''Şimdi koyabilirsin'' arkamdaki varlığı nefes ritmimi değiştiriyordu cümlesini tekrarlar gibi ''hadi koysana..'' demişti. Plağı kılıfından çıkarıp üzerine yerleştirdim. Hala arkamdaydı göğsünü sırtıma iyice yapıştırmıştı nedenini bilmiyorum ama aniden ona doğru dönmüştüm.

Kafamı yukarıya doğru kaldırıp ona doğru bakmaya başladım kafasını eğip gözlerime bakmaya başladı saçları anlıma doğru düşmüştü o anki transtan dolayı belimi tutan eli hissetmemiştim bile..


Belimden çekip kendine yakınlaştırdığında kafamı çevirmem bir olmuştu.

''Bana bak, yüzünü bana çevir Lil..'' Tekrar ona dönüp gitmeliyim demiştim. Bu dediğime sadece gülümsemişti -Jungwon ciddiyim gitmek istiyoru-

''Senden hoşlanıyorum''

İç ses 

Pekala tam anlamıyla SIÇTIK eskiden aşık olduğum ve daha partiye gelmeden önce nefret etmem gereken kişi şimdi benden hoşlandığını söylüyordu.

Birisinden aynı zamanda hem nefret edip hemde o kişinin her şeyiniz olması normal mi? 


''Sana inanmıyorum'' 

''Seni öptüm ya hani içtiğim için değildi hatta sarhoş veya çakır bile değilim sadece söyleyemedim. Senden hoşlanıyorum ve eğer izin verirsen bu sefer bunu düzgün bir şekilde yapmak istiyorum.''

𝙋𝙡𝙖𝙩𝙤𝙣𝙞𝙘 / Yang JungwonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin