2.BÖLÜM

9 0 0
                                    

SEDEF'TEN

Şuan bildiğiniz evde pinekliyorum. Üstümde siyah askılı atlet ve siyah penye bir şorttan başka birşey yok. Nutella keyfi de yapıyorum. Hayat bana güzel galiba.
Bugün olanları düşünüyordum da sanırım Araf beyden minnacık etkilenmiştim. Cümlesinin başında benle ilgili birkaç şey söylemişti. Demek beni araştırmıştı. Bende bi araştırim dur bi dakka. İyi hoş büyük başarıları falan var, evli .. LAĞN?? EVLİ Mİ? MADEM EVLİ NİYE KESİYO BU BENİ KENDİNİ NE SANIYO?? tamam sakinim. Etkilenmemiş gibi hayatıma devam edicem. Ne kadar zor olsa da....

5 AY SONRA
(BİLİYORUM BİR İNŞAAT İÇİN KISA BİR SÜRE AMA OLSUN YANİ HİKAYEDE DAHA FAZLA ZAMAN AŞIMI YAPMAK İSTEMİYORUM.)

YEKTA'DAN
Sonunda inşaat bitmiş açılış yapılmış ve herkes işinin başındaydı. Araf, ben ve Sedef asansörde yukaru çıkıyıruz. Tmm çıktık şimdi. Sedef:
- İıı... Şey ben odalarınızı kendiniz seçersiniz diye düşündüğüm için herhangi birşey ayarlamadım.

Allahım nası tatlı bişi bu!
Tabi benim orjinal kütük olan abim Araf :
- Teşekkürler. Peki siz kendi odanızı seçtiniz mi?

Oha abim ilk dafa bu kadr düşünceli.Lağn?? Abi sen evlisin. Yok canım bişi hissetmiyordur herhalde tabi canım ya ne hissetmesi? Tabi bu sırada Sedef soruyu cevaplamak yerine bana odaklanmıştı. Sanırım düşünürken kaşımı fazla çatmış olmalıyım ki Sedef:
- Birşey mi oldu Yekta bey?

Ama şimdi bey oldu mu yaa? Ben:
- Hayır.
Sedef:
- Bu arada bende odamı seçmedim. Siz seçtikten sonra kalan oda benim olur diye düşündüm.

Tabi abim hemen köşedeki odayı aldı. Bende yanındakini. Dolayısıyla sedefe abimin karşısındaki köşe oda kaldı. Hayırlı işler bize..

ARAF'TAN

Odaları falan seçtik şimdi odamdayım. İmzalanacak şeylere bakıyordum ki kapı çaldı. Ben tabi "GEL!" diye böğürdüm. Sekreter:
- Efendim, eşiniz Aslı hanım ve kızınız Su geldi.
Ben:
- tamam gelsinler.

Çok sevgili (!) karıcım (!) geldi. Tabi benim prensesim de. Su:
- Babacııııııııııım
Diyerek yanıma geldi ve sarıldı. Daha sabah gördüğüm halde ne kadar özlrmişim kızımı.
Ben de :
- Hoşgeldin prenses! (Tabi eşimide unutmayarak) Hoşgeldin karıcım!

Onlada sarıldık. Şimdi Su kucağımda havadan sudan konuşuyoruz. Sanırım Aslının köşeli ketonu yeni düşmüş olacak ki:

- Hayatım. Yekta ortağınıdan çok bahsediyordu. Toplantı odasına toplantı düzenliyormuş gibi çağırıp tanışsak mı??
Su:
- Baba noluyyy?? Ben de ablayı çok meyak ediyorum!!

Aman ne hoş(!). Eşim ve hoşlandığım kız tanışacaktı. Zaten olacak birşey di. Niye büyütüyorsam? Ben de kabul edince Yekta ve sekretere haber verdik. Şu an Sedefi bekliyoruz.

SEDEF'TEN

Yeni projelerim üstünde çalışıyorum. Tabi müşterim yok şu anda. Hazırlıklı olmak için. Arada imazalanacak şeyler varsa onları imzalıyorum. Kıyafetime bugün ayrı bir hayran oldum. Çok sade ama olsun anlatayım ben size:
Şimdi bilekte biten toz pembe bir kumaş pantolon, aynı renkte ceket (takım elbise işte) içimde kot gömlek var. Ayakkabımsa stiletto. Takı takmayarak sade kalmayı başarmıştım. Sekreterim içeri geldi.(tabi kapsız köy gibi değil kapıyı çaldı bende gel dedim.)
Sekreter:
- Sizi toplantı odasına çağırıyorlar efendim.
Ben:
- Bugün toplantı yok sanıyordum.
Sekreter:
- Bende öyle sanıyordum ama acilen gitmeniz gerekmiş.
Ben:
- Tamam, tamam

YEKTA'DAN

Yengemin fikri çok hoşuma gitti. Şimdi bekliyoruz.

TOPLANTI SALONU

SEDEF'TEN

Toplantı odasına girdiğimde Araf ve Yekta bey, çok hoş, güzel bir bayan ve sapsarı saçlarıyla tam anlamıyla çok tatlı bir kız duruyordu. Şaşırdığımı anlamış olacak ki kurtarıcım yekta bey:
- Şey.. Bu bayan Araf abimin eşi Aslı abla.

Adının Aslı olduğunu öğrendiğim bayan:
- Yekta sanki benim dilim yok. Kendimi tanıtabilirdim. Neyse boşver sen onu ben Aslı tatlım
Diye elini uzattı. Nası gıcık bişi bu. Nerdrn bulmuşlarsa artık!
Ben de gayet doğal olarak:
- Memnun oldum. Ben de Sedef.

Sonra en fazla 3 yaşında olabilecek tatlı kız:
- Meyaba abla. Ben Su.

Gerçekten de su gibi duru bir kızdı. Ben de:
- Memnun oldum Su. Benim adımı da az önce konuşurken duymuşsundur.
Su :
- Evet abla duydum. (Sonra kulağıma eğilerek kısık bir sesle:)Ben Yekta dayım gibi salak değilim.

Gülmemek için zor tuttum kendimi. Benim de kızım olsa heralde böyle bişi olurdu.
Ben sevecenlikle :
- Bildiğim kadarıyla dayılar hakkında böyle konuşulmaz.

Sustu zaten ondan sonra. Biraz daha konuştuk. Araf bey eşine " İnşallah seni pompalı tüfekle tararlar" adlı bakışıyla bakıyordu. Sanırım eşini sevmiyordu. Ben olsam yine de sevmem. Çok salak bişi bu kadın. Neyse sesimizi çıkarmayalım. Biz

2 SAAT SONRA

ARAF'TAN
Sedef Aslıyla tanıştı ama pek sevmedi sanki. Su bile sevmiyor annesini Sedef nasıl sevsin. Haklılar da. Nasıl mal biri bu kadın. İşime yoğunlaştım. Sedefi biraz olsun unutmak için. Ama işe yaramadı. Bugün çok hoştu. Gerçi her zaman hoş o çok ayrı bir konu. Boks yapmak için ofisten çıkıyordum ki Sedef telefondaki her kimse çok hararetli konuşuyordu ve ilk kez onu bu kadar ürkmüş, zayıf ve çaresiz görüyordum.

ORTAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin