Yıldız normal olarak samimi ve arkadaş canlısı olan biriydi. Etrafa gülümsemeyi severdi fakat içi içine gerçekten iyi değildi. Sorunları vardı ve onları çözemiyordu, bu onu etkiliyordu ve gerçekten üzülmesine ve sinirlenmesine neden oluyordu. Birgün hiç olmadık bir nedenle canı sıkkınken ne yapabileceğini düşünüp durur ve aklına yapacak birşey gelmez ve öylece etrafta kalakalır. Sonrasında gözüne biri çarpar, o gözüne ilişen kişi onu etkiler ve içine merak duygusu salar. Onunla tanışmak ve kaynaşmak ister fakat o yıldıza yüz vermez. Ardından birlikte bir konu hakkında görevlendirilirler ve bu görev onların yakınlaşmasını sağlar zamanla sohbet etmeye başlarlar ve bu sohbetleri hergün tekrarlarlar, yine birgün sohbet ederken yıldız kendince komik bulduğu birşeyi söyler ve buna güler ardından onunda güldüğünü görünce az da olsa şaşırır.
-Vay canına gerçekten güldün, seni güldürmek için çok uğraşmıştım, hiç gülmez misin?
-Gülmem
-Oh, tamam...Bu andan sonra o fazlasıyla gülmeye başlar ve bu yıldızı çok memnun eder. O güldükçe ona anlık neşe gelir. Yıldız birgün sade isimli sohbetlerden sıkılır ve ona bir teklifte bulunur.
-Bence birbirimize takma isimler verelim
-Nasıl yani
-Birbirimize artık o şekilde seslenelim
-Hmm
-Ben sana sade isimle seslenmek yerine "prens" lakabını taksam?
-Seninkide "yıldız" olsa nasıl olur?
-Çok güzel olur seninki?
-Olur güzel olur
-Harika o zaman sana prensim diyorum bundan sonra
-Bende yıldızım diyorumYıldız ve Prens bu isimlerden memnun kalmışlardı ve hatta hoşlarına bile gitmişti. Sade sohbet gerçekten sıkıcıydı, bunu ona tercih ettiler. Artık birbirlerine lakaplarla sesleniyorlardı, sadece önemli ve ciddi anlarda kendi adlarını kullanıyorlardı. Bu lakap anından sonra büyük dostluğun temelini yavaş yavaş atmaya başladılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ VE PRENS
Random"Birbirlerini her anlamda tamamlayabilen uzak iki insan..." "Sadece anılar masal türüyle burda"