Eylül 2

346 15 7
                                    

○○○ Kırk Yedi Gün Önce ○○○


'' Hilal 40, Yasin 37, Melisa 50, Buse 75... ''

Yasin '' Oo Buse yine uçmuş. '' deyip gülerek Buse'nin omzunu dürttü. Buse açık tenli, sarı saçlı bir kızdı. Saçlarının boya olduğu belliydi.

Öğretmen iki gün önce girdiğimiz matematik sınavının notlarını okuyordu. Ama beni asıl şaşırtan notlar değil, sınıfın tepkisiydi. Sanki herkes sınav notları değil, sayısal loto sonuçları okunuyormuş gibi tepkiler veriyorlardı. Ama bir dakika... Sayısal lotoda bile bu kadar düşük sonuçlar çıksa yine insan üzülürdü. Bu sene YGS vardı ve benim bu sınavda başarılı olmam gerekiyordu. Geleceğim için. Ailemin baskılarından kurtulmak için.

Derken sıra bana geldi.

'' Eylül 90 ''

Benim sevinçten ağzım açık kalmışken bütün sınıf -başta Buse olmak üzere- bana iki kaşımın ortasında göz çıkmış gibi bakıyorlardı.

Öğretmen '' Aranızda en yüksek notu alan Eylül. Tebrikler. Demek ki bu sınıftan bile doksan alan olabiliyormuş. ''

Ben hala yüksek not almanın sevinciyle sırıtırken Buse bağırarak '' Kopya çektiğini biliyoruz Eylül. Boşuna bize zeki ayakları yapma. '' dedi. Al bir kıskanç daha. Bu insanlar beni neden çekemiyorlardı?

Sinirle Buse'ye döndüm. '' Ne dedin sen? ''

'' Bak hala cici kız tavırları yapıyor. Kızım senin kolejden atıldığını bütün okul biliyor. ''

'' Peki sordun mu neden atıldım? '' dedim sakin bir şekilde. Kız dövdüğümden atıldığımı biliyordu. Sonuçta bir kişi birinin okuldan atıldığını duyduğunda ilk soracağı soru '' Neden atılmış? '' olur.

Hala sakinliğimi koruyordum. İlk günlerden hocanın gözüne girmiştim zaten. Belki yine bir kavga çıkardığımda benim tarafımı tutardı. Bu sefer okuldan atılan taraf da ben olmazdım.

Kalemini kafasının yanında sallayarak düşünüyormuş gibi iğrenç bir hareket yaptı. '' Sanırım kopya çektiğin için. ''

İşte şimdi kimse tutamazdı beni.

'' Canına mı susadın sen? Bu sınıfta kopya çekecek en son kişi benim! ''

Bağırmıştım. Hatta bu ani çıkışım karşısında duvar kenarında uyuklayanlar bile sıçramıştı. Ama bağırmakta haklıydım. Çünkü yedinci sınıfta kopya çekerken yakalanmıştım. Müdür de babamı çağırmıştı. Babam kopya çektiğim için bütün okulun önünde beni dövmüştü. Öğretmenler zor almışlardı onu başımdan. Ve o gün kopya çekmeden de başarılı olabileceğime dair kendime söz vermiştim.

Öğretmen araya girdi. '' Sınav esnasında sınıfta iki öğretmen vardı. Ve benim gözüm yeni geldiği için sürekli Eylül'ün üstündeydi. Kopya çekmediğine adım gibi eminim. Kusura bakmayın Buse Hanım ama iftira attığın için artık ona senden daha çok güveniyorum. ''

Öğretmenin ses tonu çok sert çıkıyordu. Galiba o da sinirlenmişti. Tam o sırada zil çaldı. Öğretmen sınıftan çıkarken Buse'ye dönüp '' Sen öldün. '' dedim ağzımı oynatarak. O da aynı şekilde '' Görüşeceğiz. '' dedikten sonra sınıftan çıktı.


Teneffüste Buse'yi tuvalette saçlarını yaparken buldum. Hemen içeri girdim ve orada bulunan bütün kızları -Buse hariç- kovup kapının arkasındaki anahtarı çevirdim.

EYLÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin