Sıradan bir gün

12 5 3
                                    

Korkuyordum, içimdeki gerginlik ve korku midemin bulanmasına yol açmıştı.  Sokaktaki tek insanın benim olmam içimi rahatlatsada karanlık daha çok korkmama neden oluyordu. Sürekli arkama bakıp birinin gelmesinden korktuğum belli etsede kendime engel olamıyordum . Mahalleye girmeme hâlâ 10 dakikalık yürüme mesafesi vardı. Kendimi yoldan soyutlamak istiyordum . Evet her gün aynı yolu yürüyerek geliyordum ama buna mecbur olduğumu biliyordum. Bu yola mecbur olduğumu biliyordum .Annemin hayatta kalması için bu yolu yürümem gerekiyordu. Annemin tek şansı bendim sanırım . Benimde tek şansım annem kadar düsünceli ve güçlü bir anneye sahip olmamdı .Annem beni okadar güçlü bir kadın olarak büyütmüştü ki sabah okula gidip okuldan sonra part time bir işte çalışarak geçimimizi sağlıyordum.Annem  eskisi kadar güçlü olamaması kalbindeki tümördü. Artık yolun nasıl geçtiğini bilmeden eve geldim. Sessizce kapıyı anahtarımla açtım.Annem üst kattan bana "Hoşgeldin canım"diyerek yanıma geldi .Biliyordum üst katın balkonundan beni izliyordu ,korkuyordu başıma gelebileceklerden.Bende "Hoşbuldum,Nasılsın bu gün ?"diyerek sordum . Hergün bana iyiyim desede biliyordum içindeki tümör hergün büyüyordu.Her gün daha kötüye gidiyordu. "İyiyim canım kızım bu gün çok yoruldun mu ?"diye sordu bende her zamanki cevabı verdim "hayır kafeye bu gün az kişi gelmişti " dedim.Telefonum çalınca arayanın Irmak olduğunu düşündüm  telefonumu montumun cebinden çıkardım  doğru düşünmüştüm arayan Irmaktı  telfonu açtım."Alo Zeynep ne yapıyorsun eve geldin mi ?" diye sordu. "Evet biraz önce geldim"dedim.Her gün eve gelip gelmediğimi sorardı."Eee ne yapıyormuş benim güzel arkadaşım" diye konuya girdim. Uzunca konuştuk ne yazık ki ben Irmak kadar şanslı değildim . Irmak'ın babası zengin bir iş adamı iken annesi doktordu.Irmakla ben çocukluk arkadaşıydık .Annem Onların evinde çalışıyordu .Zengin olmalarına rağmen herşeyi kısıtlıydı . Irmak ta benim gibi devlet okulunda okuyor. Hâlâ arkadaşlığımız bozulmamış tı aynı liseye gidiyorduk. Telefonu kapattığımda saatin 12'ye gelmesine 20 dakika vardı. Irmakla konuşurken yemek yiyip odamı toparlamıştım . Annem hastalığına rağmen iyi görünmeye çalışıyordu  üzmek istemiyordu beni kalkıp anneme baktım çoktan uyumuştu . Anneme birşey olursa hangi duruma geleceğimi düşünmek bile istemiyordum. Annemi yanağından öpüp bende yatağıma uzandım. O kadar yorulmuştum ki başımı yastığa koymam la uyumam bir olmuştu.

Kulağıma tanıdık gelen bir ses offf alarm çalıyordu. Kalkıp kapattım saat 7.00 dı .Hemen çantamı hazırlayıp bir tabak hazırlayıp kahvaltı yapıp çıktım .Servis durağına gittim bir  kaç kişi gelmişti durağa kısaca hepsine günaydın dedim ve beklemeye başladım. Saat 8.10 da servis geldi binip kulağıma kulaklığımı takıp  "sokak lambası 'nı" açtım.Gece karanlıkta gördüğüm yol sabahları o kadar güzeldi ki yolu izlemeye dalmıştım . Okul a geldiğimde Irmak kapıdan içeri giriyordu. "Selam Irmak" dedim. Çok dalgındı beni duymadı ."Irmak?" Sorarcasına seslendim. Üzgündü "ne oldu?" Dedim.  Gözlerimin içine bakarak "ayrıldık "dedi. Hiç beklemiyordum çok iyi bir ilişkileri vardı Furkan ile iki yıla yakındır sevgililerdi  bir an dudaklarımın arasından "ne " diye bir ses çıktı. Tekrar "beni artık sevmiyormuş " dedi. Neye uğradımı şaşırmıştım   arkadaşımı ilk defa bu kadar boş bakıyordu . Demek ki ben kapattıktan sonra konuşmuşlar dı . Önce öyle olsaydı anlatırdı bana. Irmakı teselli etmek için sarıldım o da bana sıkıca sarıldı." Bu derse girmeyelim ne dersin" dedim. Başıyla beni onayladı. Okulun bahçesinde çimlerin üzerinde oturduk  benimle konuştuktan sonra Furkan aramış biraz sarhoş bir şekile "seni sevmiyorum " demiş . Irmak Furkan'ı çok seviyordu ne diyeceğini
bilmeden telefonu kapatmış. Furkan hiç bir şey olmamış gibi Irmak'a "günaydın güzelim" yazmış . Irmak sarhoşken ne yaptığını bilmeyen birini sevdiğini anlayınca dünya başına yıkılmıştı . Tüm ders onu teselli etmeye çalıştım . Bende bilmiyordum ki nasıl teselli edilir . Benim hiç sevgilim olmamıştı. Aslında birçok kişi çıkma teklifi etmişti ama kabul etmemiştim. Annem bu haldeyken birini sevmek doğru gelmiyordu bana. Teneffüs zili çaldı . Irmak biraz toparlanmıştı . Konuşmak iyi gelmişti. Lavoboya gidip hafif bir makyaj la yüzünü toparlamaya çalıştı ama gözleri o kadar boş bakıyordu ki biricik arkadaşımı Furkan' ın  üzmesi beni sinirlendirmisti. Irmak tüm gün kafasını kaldırmadan uyudu. Çıkışta Irmakla eve gidince konuşuruz diye vedalaşıp kafenin yolunu tuttum . Patronum o kadar iyi bir kadın dı ki beni yormadan çalıştırıyor du. Tek çalışan olmama rağmen çok yorulmuyordum . Müşteri geldiğinde onlara bakıp siparişlerini alıp   masalarına bırakıp  mutfağa geçiyordum. Mutfaktaki işleri bitirdiğim de oturup dinlenip ders çalışıyordum. Yarın hafta sonu olduğu için seviniyordum  tüm gün ders  çalışıp deneme yapacaktım . Bu yoğunluğun içinde diğer arkadaşlarımın önünde ilerliyordum . Derslerim  çok iyiydi. Okul birincisiydim . Daha kafeden çıkmama iki saat vardı. Ne gelen ne giden vardı. Sanırım Elif hanım yorgun olduğumu anlayıp "bu gün erken kapatalım" dedi. Bende "peki " diyip önlüğümü çıkartıp eşyalarımı toplayıp çıktım. Yol karanlıktı kulağıma kulaklığımı takıp Sezen Aksu'nun Tükeneceğiz şarkısını açıp yola çıktım. Eve gittiğimde hemen uyuyacaktım. Aklıma Irmak geldi hemen Irmak'ı arayıp "ne yapıyorsun bakalım" diye sordum . Hâlâ canı sıkkın dı derin bir nefes alıp "Furkan la yazışıyorum " dedi . Furka'nın sarhoşken yaptıklarını hatırlamayıp özür dilemesini anlattı. Konuşmaya dalıp eve gelmiştim . Irmak barışıp barışmamak arasındaydı .Furkan'a küsmüştu . Küsmenin çok güzel bir anlamı vardı.( Ben sana kırıldım , bana kendini affettirebilirsin .) İşte Irmak ta bunu istiyordu.  Ben Irmak'ın mutlu olmasını istiyordum. Kısa bir veda edip telefonu kapattım. Eve geldiğimde annem uyuyordu. Onu rahatsız etmeden odama geçip üstümü değiştirip yatağıma yattım.

  Bu gün Cumartesi günü saat 10 da kalıp  annemle güzel bir kahvaltı yaptık . Sonra ben odama geçip ders çalışmaya başladım. Dersten kafamı kaldırdığımda annem odama meyve suyu ve çikolatalı kurabiye getirmişti . Zamanın nasıl geçtiğini bilmeden ders çalışmıştım.
Biraz daha çalışıp dersleri bırakıp annemin yanına indim . Annemle sohbet edip yemek yedik ten sonra odama geçip yatağıma yattım.

Sabah uyandığımda 9.30 tu  annemle birlikte kahvaltı yapıp bu gün kendimi yormayacaktım tüm hafta sınavım vardı.  Odama geçip ayt denemesi yaptım. Sonuçlara baktığımda 92 netim vardı mutlu mutlu aşağıya inip anneme sarıldım olanları anlattım . Bahçeye inip bahçedeki meyve ,sebzelerle uğraştım. Yukarıya çıkıp hemen duşa girdim duştan çıktıktan sonra kendimi ferahlamış hissederek aşağıya indim . Annem akşam yemeği hazırlamıştı sofrayı kurmasına yardım ettim. Birlikte sohbet ederek yemek yedik. Saat 10 olmuştu zaman ne kadar da hızlı geçmişti  .Anneme iyi geceler  dileyip odama geçtim . Kendimi hemen yatağıma atıp uyudum.

Affet beni sevgilim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin