KAHVE

14 1 0
                                    

Hava oldukça serindi.
Bayadır kar yağışı bekleniyordu da aslında.
Kar soğuydu bu belli.
Nöbetçi olduğum sıradan bir geceydi aslında, ama fazla sakin bir gece.
Gece saat 01:56 yı gösteriyordu.
Acilin önü anlayamadığım kadar siyah arabayla dolmuştu bir anda.
Önemli biriydi belli.
Gelen hastayı kontrol ettiğimde kurşun riskli bir yerdeydi ve çıkışı yoktu. Ameliyata alınmasını gerektiği için acil ameliyata almıştık. Adamlar o kadar fazlaydılar ki işimi zorlaştırıyorlardı. Çıkmalarını istediğimde ters ters suratıma bakıp iki kişi kalıcak şekilde acili boşalttılar.
Kimdi ki bu adam ? Neden bu kadar önemliydi ? Ve bu kadar insan gerçekten onu merak mı ediyordu ?
Saat baya geçmişti.
Odaya alındığı için çıkmadan hastaya bir bakmak istemiştim.
Odaya girdiğimde hala uyuduğunu gördüm.
Dosyasını alıp baktım.
Durumu iyiydi. Sadece bi süre dinlenmesi gerekiyordu da bu adamdan onu pek beklemezdim açıkçası.
Ben dosyaya bakarken uyandığını ve beni izlediğini fark edememiştim.
-Su" dediğinde bir an irkildim.
Gözleri, bi an beni fazlasıyla afallatmaya yetmişti.
-Tabii ki. " diyip bir bardak suyu uzattığımda çok nazik bi şekilde alıp içmişti.
- Daha iyi misiniz? Bir sıkıntı veya ağrınız var mı ?" Diye sormuştum.
- Teşekkürler Ecem hanım. Adamlarımdan birine ihtiyacım olucak çıkış için sadece. " dediğinde durup adımı nerden bildiğini sorgular gibi bakmıştım yüzüne. Sonra yaka kartımın hala boynumda asılı olduğunu fark etmiştim.
- Bu günde burda olmanızda fayda var. Yarın çıkışınızı durumunuza göre yaparız" dediğimde sanki yanlış bir şey demişim gibi bakıyordu yüzüme.
- Çıkabilir miyim diye sormamıştım" dedi sert bi şekilde.
- Arkadaşlar evrakları imzalatsınlar. Mesuliyet alamam" diyip odadan çıktım ve elimde hala dosyayı fark ettim.
Adına baktığımda bi an şaşırmıştım.
Harun DEMİRHAN.
Adını duyduğum ünlü bir iş adamıydı. Ve ayrıca baya da önemli bir mafya babası.
Bakınca ne kadar da komikti.
Kime atar yaptın kızım sen diyip kendime güldüm. Neyse artık mesaim dolmuştu.
Hastaneden çıkıp eve gittiğim gibi uyumayı planlıyordum.
Eve girdiğimde sadece üstümü değişip duş alıp yatağa girdiğimi hatırlıyorum.
Çok uykum vardı ve yorgundum. Baya uyurum diye alarm kurmaya gerek duymadım.
Ama akşama kadar da değildi.
Ve gerçekten saat 20:00'da hastanede olmam gerekiyordu. Ben  uyandığımda saat 18:23 tü.
Kalkıp hazırlanırken hala o derin ve uzun uykunun sersemliğini yaşıyordum. Neden bu kadar uyuduğumu anlayamamıştım.

Tam olarak hazırdım evden çıkmaya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam olarak hazırdım evden çıkmaya.
Arabama binip enn sevdiğim şarkıyı açmıştım.

Bağıra bağıra söylemeye bayılıyordum bu şarkıyı.
Ela ile buluşucaktım.
Doktor bir arkadaşım kendisi.
Hayatımda en güvendiğim, içtenliğinden tek emin olduğum kişi aslında.
Ela, sakin kendi halinde bir kız aslında.
Benim gibi.
Beraber çok güzel vakit geçirip, eğlenirdik hep.
İkimizinde ailesi uzaktaydı.
Aslında aile dersek benim sadece babam. Asla görüşmediğim, varlığımdan da bi haber olduğunu düşündüğüm.
Ela'nın ailesi çok iyi insanlardır. Ankara'da yaşıyorlardır. Bir kaç kez ziyarete de gitmiştik Ela'yla.
Ela beni bekliyordu. Onu telefonuyla oynarken dışarıdan görebiliyordum. Arabayı park edip yanına gidicektim ki kahve söylemediğini fark ettim. Sıraya girmiştim. Yumuşak içim iki kahve sipariş vermiştim.
Hazırlanmasını beklerken arkamda ki sesin tanıdık bir ses olduğuna emindim ama dönüp bakamamıştım. Siparişim hazırdı.
Alıp arkamı dönerken kahvenin kokusunu içime çekmekle meşguldüm. 
Ela'nın yanına giderken gözüm kapıya iliştiğinde onu fark ettim. Gene o siyah arabalardan ve o.
Harun Demirhan.
Yanında çok güzel bir kız vardı.
Sarışın, kendinden emin ve baya da cesur bir giyinişiyle.
Beni tanımasını beklemiyordum.
Ama böyle sıradan bir yerde ne işleri vardı ki diye de geçirmedim değil aklımdan.
Ela'ya doğru ilerledim.
Masaya kahveleri koyduğumda Ela bana parıldayan gözleriyle bakıyordu.
- Eceemmmm !!
Sevgisini o kadar belli ediyordu ki canım arkadaşım benim.
- Elam, canım beniim. Beklettim aşkım özür dilerim ama seni kahve alma derdinden kurtardıım" dedim güzel bi gülüş atarak.
Oturduğumuzda Ela'yı bi kaç gündür görmediğim için baya bir muhabbete dalmıştık.
Çok gülüyorduk. Farkında bile değildim.
Çapraz masada ki bir çift gözün beni izlediğini sonra fark etmiştim. Harun ara ara bana bakıyordu. Ama bakışları o kadar boştu ki asla bir anlam yükleyemedim. Ne iyi ne kötü.
Ela oraya doğru baktığımı fark edince o da bakıp bana yöneltti bakışlarını.
- Hayırdır Ecem ? Tanıdığın biri mi ? Dedi.
- Dün akşam hastaneye geldi yaralıydı. Hastam. Ve Ela, Harun Demirhan kendileri" dedim.
Ela uğradığı şok ile arkaya tekrar bakıp bana geri baktı.
- Şu meşhur iş adamı ama mafyaaa olanından olaaan mı" dedi güzel kahkahasını da sona ekleyerek. 
- Sessiz ol. Adam duyucak. Ayıp olur. Ama evet oymuş. Bende şok oldum." Dedim.
- Yalnız kızım bu adam çok taşşş. Yanındakinin de ondan kalır yani yok. Kıza baksana. Giyiniş tarzı falan. " dedi.
- Eee biz öyle olucak değiliz ya bir doktor maaşıyla kızım" dedim gülerek.
Baya konuştuk. Oturduk. Onlarda hala oturuyorlardı.
Kalkarken baktığımda göz göze gelmiştik.
Ela sesli bir şekilde;
- Gene mi nöbetçisin Ecem ya!
Belli duymuştu. Hafif bir sırıtış sezdim suratında. İlerlerken adamlarından birinin elinde kahve vardı Ela ile çarpıştılar. Adam baya mahçup olmuştu Ela'da öyle.
Adam,
- Kusura bakmayın hanımefendi. İsteyerek olmadı. Nasıl telafi edebilirim acaba ?
- Sorun değil. Üzerime gelmedi zaten. Teşekkürler." Dedi gülümseyerek. Çok hoş bir gençti.
- Kadir. Sorun mu var oğlum" dedi masadan Harun.
- Yok abi. Hallettik" dedi.
O an ona baktığımda baştan aşağı süzülüyordum. Her bakışı bu kadar güzel olamazdı birinin. Yanında ki kızın da bakışları üzerimdeydi. Ama çok daha basit ve aşağılayıcı. O an bakmayı bırakmıştım. Ela'ya döndüğümde Kadir ile konuşuyordular. Ve baya da gülümsemeliydi konuşmaları. Karşıdan bakınca hoş duruyordular.
Ela el sıkışıp bana doğru geldiğinde çok heyecanlı gözüküyordu.
- Ne oluyor sana Ela ?
- Ben, Ben bilmiyorum. Ama kalbim sanki çıkıyor yerinden Ecem.
Nasıl bir heyecan bir gülüş yüzündeki. Kıpkırmızıydı yanakları. Ahh Ela'm. Galiba aşık oluyordu.
Dışarı çıktığımızda arabaya bindik ve Ela'nın en sevdiği şarkı,

Tam bir Sıla hayranıdır kendileri.
Uzun sürmeden hastaneye varmıştık. Ben nöbetçiydim ama Ela'ya hastaneye girdiğimizde nöbetçi olduğunu öğrendi. Aslında değildi o ama nöbetçi doktor gelemeyince o olmak zorunda kalmıştı.
İyi de olmuştu. Koca gece birlikte olucaktık.
Acile inmeden bişeyler yemek için kafeteryaya indim üstümü değişip. Ela ile bölümlerimiz ayrıydı. Onun işi olduğu için bana eşlik edememişti.
Kafeteryadan içeri girip bi tost yaptırdım kendime. Yanına da çay.
Dışarı doğru bir masaya oturup tostumu yiyordum. Bir anda içeriye girmeleriyle onu fark etmem uzun sürmemişti.
Harun ve adamları.
Neden burdaydı ki ? Dedim kendi kendime.
Biraz baktıktan sonra beni ilgilendirmez diye öneme döndüm ve tostumu yemeğe devam ettim.
Telefonum çalıyordu. Arayan "ELAA🌸"
- Efendim Ela.
- Benim kata gel hemen. Bir hastam var kim olduğunu tahmin edemezsin Ecem. Küçük hanım bacağını incitmiş baksana sen" dedi ve kahkaha attı.
- Anlamış gibiyim. Karşımda oturuyorlar. " dedim.
- Kadir de orada mı ?
- Evet Ela oda burada." Dedim gülerek.
Telefonu kapatıp çayımın son yudumunu içip masadan kalktım. Kapıya doğru ilerlerken önlerinden geçiyordum tam.
- Her gece nöbetçi olmak zor olmuyor mu doktor hanım ? Dedi bir ses. Harun olduğuna emin olduğum bir ses. Dönüp yüzüne baktım biraz. Gözleri gerçekten çok güzeldi. Ve çok fazla anlamlıydı.
Biraz süzdüm. Kıyafetleri farklıydı sabahkinden.
Siyahlar içindeydi. Her şeyi. Ama baya iyi giyiniyordu bu bir gerçek. Her şeyi dehşet derecesinde iyi duruyordu adamın üzerinde.
Hayran kalınası cinsten.
- Her gece aynı yüzleri görünce pekte zor olmuyor" dedim. Hafif bir sırıtışla. Bian cevabımdan şok olmuş gibiydi. O da hafif gülümseyip gözlerini süzdü yavaştan.
İlerledim yavaştan. Ela'nın yanına gittiğimde odasındaydı. Ve içeri girdiğimde saçlarını düzeltiyordu.
- Hala kafeteryada merak etme" dedim gülerek.
- Kadir getirdi onu buraya. Biraz bozuldum ama beni görünce şok oldu Ecem. Bende tabii ki. Ama çaktırmadım. Kızı sedyeye attı resmen beni görünce. Elimi sıktı ve sizi burda görmek ne kadar güzel Ela hanım dedi bana. Çok tatlıydı Ecem. Çooookkkk" dedi.
Bunları derken bir an kendinden geçmişti. Onu izlerken o kadar eğlendim ki. Ne kadar mutluydu benim şapşal arkadaşım ya.
- Hayırlı olsun demeli miyim Ela ?
- Umarım aşkım umarım. Darısı senin başına. " dedi. Gülerek.
- Acile inmem gerekiyor artık. Sana kolay gelsin. Kadiriciğinle canım.
Kapıyı açtığımda Ela arkamdan geliyordu. Ve katta oldukları o kadar belliydi ki. Her yerde hemen hemen siyah takım elbiseli adamlar vardı.
- Neleri oluyormuş kız ? " dedim Ela'ya
- Daha öğrenemedim. Ama bende o iş aşkım.
Biraz daha ilerledik ve karşımda Harun ve Kadir.
- Ela hanım hastanın durumunu sormak istemiştik. " dedi Kadir.
O kadar güzel tebessüm ediyordu ki Ela'ya karşı, çok hoşuma gitmişti.
- Kadir bey buyrun birlikte yanına geçelim " dedi.
Ela bana dönerek,
- Ecemm, gece kahvesine beni bekle aşkım. Birlikte içelim dedi.
-Seve seve. Sana kolay gelsin canım. Acildeyim ben. " dedim. Ve bi an Harun ile göz göze geldik. Ama bakışı çok garipti.
Yanlarından ayrılıp acile inmem ile acil hasta gelmesi bir olmuştu. O kadar yoğun bir tempodaydım ki. Saati farkında bile değildim. Her yerim kan içindeydi. Ve dehşet yorgundum. Saat 02:14tü. Ela'yı aradım.
- kahveeeee!!!
- Kafeteryada bekliyorum aşkım.
Kafeteryaya girdiğimde Ela, Kadir ve Harun aynı masada oturmuş kahve içiyorlardı. Şok olmuştum aslında ama daha da ayakta durucak halim yoktu. Masaya doğru ilerledim ve hemen oturdum.
- Eceeemm!! Çok mu yoğundu acil kuzum benim. Haline bak ya kıyamam" dedi.
- Fazlasıyla. Diyebilmiştim sadece.
- Kahve sert olucak anlaşıldı" dedi Harun ve kalkıp bana kahve almaya gitti.
Kadir,
- Merhaba. Tanışamamıştık. Kadir ben. Harun abinin sağ koluyum. Sizde meşhur Ecem galiba.
- Memnun oldum meşhur Kadir. Diyebildim hafif bi tebessümle.
Gerçekten halim yoktu. Harun masaya geldiğinde kahveyi önüme koyup,
- Afiyet olsun" dedi.
- Zahmet oldu. Teşekkürler Hatun bey.
Tebessüm etmişti sadece.
Biraz oturdum ama ne konuşuldu hiç
Bi fikrim yoktu. Çok yorgundum. Aniden telefonum çaldı. 🚨 ACİL
- Hepinize iyi geceler. Ama acil hastam var. Kahve için teşekkürler. Diyip kalktım masadan. Aşırı halsiz bir şekilde ilerliyordum.
Acile indiğimde gerçekten şaşkındım. Bu kadar yoğun nasıl olabilirdi. Saatleri değil saniyeleri sayıyordum artık. Sabah 8 olsun ve mesai bitsin istiyordum. Öyle böyle gerçekten bitmişti. Ela hastanede kalıcaktı. O yüzden aramamıştım bile çıkarken. Üstümü değişip çıkmak için arabama doğru gidiyordum.
Bi an hatırladığım tek şey gözlerim kararmıştı.
Aradan ne kadar geçmişti bilmiyorum.
Gözlerimi açtığımda başımda, Harun.
O müthiş yeşil gözleri ile bana bakıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BOYU KISA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin