awera | minsung

9- 💌

"Ben içecek bir şeyler alacağım sende istiyor musun?"

Öğle arasına çıkmış yemekhaneye yemek yemeye gelmiştik tabaklarımızı doldurduktan sonra oturmadan önce Yongbok bana sorusunu yöneltmişti

"Vişneli meyve suyu olabilir"

Kafasını sallayıp içecekleri almaya gitti bende tepsileri koyduğumuz masaya oturup Yongbok'u beklemeye başladım o gelmeden başlamak hoş olmazdı herhalde?

Bir anda önüme konulan vişne suyuyla kafamı yana çevirdim o da kendisi için aldığı gazozla yanıma oturdu

"Başlayalım hadi çok acıktım" çatalıyla etlerini yemeye başlamıştı bile bende yiyordum ki gözüm iki masa ötemizdeki Lee Minho'ya ilişti

Gerçekten bitkin görünüyordu ve yemiyordu tepsiyle bakışıyordu sadece bir an neden onu izlediğimi neden onun içün endişelendiğimi sorguladım bana pek iyi davranmamıştı sonuçta

Bunun nedeni sanırım onu ağlarken görmüş olmamdı
Akşam vakti, tek başına, parkta, sessizce

Yemeğimi yemediğimi farkeden Yongbok beni koluyla dürttü
"Yesene nereye bakıyorsun" onun dürtüşüyle kendime gelmiş yemeğime dönmüştüm

Yemek yerken yanımızdan geçen ikiliyi görünce kulağımı Yongbok'a yaklaştırdım "bunlar bahsettiğin Hyunjin ve Bangchan değil mi"

"Evet onlar" Hyunjin'e hayran hayran bakıyordu boşluğuma gelince sordum

"Ne zamandır hoşlanıyosun"

"2 yıldır"

"Ne" gözlerim büyümüştü ağzımda yemekle kala kalmıştım

11. Sınıfın başlarında olduğumuza göre lisenin başından beri hoşlanıyordu ondan, şaşırmıştım o kadar uzun bir süre söylemesini beklemiyordum

"Onla ilk yemekhanede yemek sırasında karşılaşmıştık üstüme yanlışlıkla içecek döktüğünde temizlemeye çalışmıştı sonra özür amaçlı beni kahveciye götürmüştü falan filan"

"Yakınsınız yani"

"Çok yakın değiliz aslında ama yabancı gibide değiliz"

"Anladım, açılacak mısın peki son senesi"

"Off benden hoşlanmadığına eminim red yiyipte kendimi üzmek istemiyorum ama sonrasında belkide hiç görüşemeyeceğiz, bilmiyorum"

"Sana tavsiye verirdim ama bu konularda iyi değilim"

"Sorun değil takma kafaya" bir süre sessizlik oldu

"Eee sende var mı bir şeyler" ne demek istediğini anlayamamıştım boş boş baktığımı görünce daha anlaşılır şekilde sordu

"Hoşlandığın birileri yada sevgilin falan hani"

"Hee o"

Ne diyecektim ki şimdi?

"Hoşlandığım biri var ama biraz farklı"

"O nasıl oluyor"

"İnternetten yazıştığım biri nasıl göründüğünü bile bilmiyorum ama hoşlanıyorum işte"

"Vayy adı ne bu şanslı kişinin" neden şanslı demişti ki sıradan biriydim işte

"Minho"

"Bizim Minho'yla adaş"

"Biliyor musun onun ismide Lee Minho"

"Normalde şaşırırdım ama etraf Lee Minho kaynıyor" gülmüştü bende güldüm