giriş sayfası

6 2 0
                                    

Günümüz- 2022

Genç kadının, kahverengi deri defterine yazarken çıkarttığı kurşun kalem sesi yankılanıyordu, ortam sessizdi. Ablasının yatağında yazdığı romanın taslaklarını okuyan kardeşi merakla kafasını kaldırdı ve seslendi.

"Abla, abla!" Ela gözlerini kocaman açmış, kıvırcık saçlarını düzeltip sormuştu ablasına.

"Sen kendini hikayeye mi ekledin şimdi? Ben anlamadım." Dedi. Genç kadın yazmayı bırakıp kardeşine döndü.

Bir an idrak edemedi çünkü öyle bir ekleme yaptığını hatırlamıyordu.

"Ben kendimi eklemedim ki bebeğim. Neyden bahsediyorsun?" Kaşlarını çattı ve elini uzattı taslakları vermesi için. İncelediğinde kenarında olan kuzgun resimleri yüzünü yumuşatsa da olana anlam verememişti. Bu sayfaların üstünde adı yazıyordu, fiziksel özellikleri onun gibiydi lakin baş karakterin onun olmaması, Derin'in olması gerekiyordu. O dört kişi onun arkadaşları değil, Derin'in ailesi olması gerekiyordu. Sessizce küfür mırıldandı. Gözleri irileşti, anneannesinin dediği şey gerçekleşmeye başlıyordu.

  -2002-

Kapı zili durmadan çalarken yaşlı kadın homurdandı. Mutfaktan çıkarak kapıya koştu.

Kapı açıldığında Adel bıkkın bir suratla söylendi. "Bir kere anneanne şu kapıyı zamanında aç ya!"

Anneannesi Zühre kaşlarını çattı ellerini beline koydu, "Söyleyene bak hele yüz kere çalıyorsun şu zili başımı ağrıttın, başımı."

Torunun suratında ki hüzünlü ifadeyi görünce duraksadı sesini yumuşatarak sordu, "Anlat bakalım kızım nasıldı lisenin ilk günü?"

Adel sırtında ki çantasını yere bırakıp ceketini çıkarttı gözlerini kaçırıp duruyordu. Bir an önce odasına gidip ağlamak istiyordu.
Torunu soruyu görmezden gelip koşa koşa odasına giderken peşinden gitti endişeyle Zühre Hanım.

Yatağına oturan Adel'in çenesinden tuttu, toprak rengi gözleri boncuk boncuk bakıyordu. Kızına dayanamayarak sımsıkı sardı.

Adel burnuna gelen nergis kokusuyla mayışırken hıçkırarak ağlamaya başladı.

Kesik kesik nefes alarak anlatmaya başladı. "Anne, benim yazdığım deftere bakmak istediler bende hevesle gösterdim. Benimle dalga geçtiler, çok hayalperestmişim de çok kötü yazıyormuşum. Bir de-" kaldırdı başını omzunu yaşladığı kadından. Kaçamak bakışlar atıp elleriyle oynamaya başladı. Ellerini tuttu güven vermek istercesine.

"Bir de şey işte yazdığım aileyi saçma bulmuşlar, yabancı insanlardan aile olur muymuş hiç, dediler. Sonra annemle babam olmadığını öğrenince güldüler. Seninle yaşadığımı söyledim ben de. Annem var dedim." Gülümsedi son cümlesinde Adel. Anneannesine çoğu zaman anne derdi.

Zühre hanım gülümsedi, "Olur tabii ki, olmaz olur mu? Bazen kan bağının bulunmadığı insanlar, senin kanın, canın olurlar. Sana anlattığım hikayeyi hatırlıyorsun değil mi?"

Adel başıyla onayladı gözleri hevesle parladı. "Evet, annemle babamın tanışma hikayesi."

Anneannesi sakin bir sesle devam etti, "Annenle tanışmadan önce babanın hayatı üç kişiden oluşuyordu. Bunların hiçbiriyle öz bir bağı yok ama senin amcaların. Annen kitaba çekildiğind-"

Adel gözlerini devirip sözünü böldü hızlıca, "Yine başlama anneanne, küçükken inanıyordum tamam ama şimdi bu masallara karnım tok." 

Anneannesi dertli gözlerle ona bakıp iç çekti. "Annen de böyle söylüyordu, sıpalar sizi. Gördük ne olduğunu, sen de onun kaderini yaşayacaksın biliyorsun Adel. İnkar etmenin bir anlamı yok. Vakti geldiğinde kitaba çekileceksin ve kaderini yaşayacaksın eğer ana karakterinin hayatını değiştiremezsen sonsuza kadar orda kalabilirsin bu ciddiye alınacak bir konu. Bu bizim annelerimizden gelen mirasımız, ben yaşadım, annen yaşadı sıra sana gelecek. Çünkü kaderin çoktan yazıldı."

                                 🍁

Önce ellerimin karıncalandığını hissettim. Silikleşiyordu, dikkatim oraya yönelmişken telaşlıydım çünkü bütün vücudum da hissetmeye başlamıştım. Bir anda bilincimi yitirdiğimi sandım. Gözlerim kapanıyordu, her yer karanlıktı. Sallandığımı hissederken bir anda her şey durdu. Gözlerimi yavaşça açtım.

Karşımda beş kişi vardı, masanın bir tarafında biri esmer biri sarışın olan kadınlar, diğer tarafında ise pembe saçlı biri ve siyah saçları omuzuna gelen erkekler oturuyordu. Masanın başına gömleğini sıyırmış kolunu yaslayan bir adam vardı. Etrafı tararken gözlerim korkarak, endişeyle bakıyordu. Duvar da gördüğü kuzgunla sesli bir küfür mırıldandı. Gelen sesi fark eden insanlar durdu, kızı gördüler. Masanın başında oturan adamla göz göze gelirken vücudu sallanıyordu. Gözleri kayan kızın aklından geçen ise şuydu.

Yazdığım ekip, karşımdaydı.

                                🍁

Merhaba, umarım kitabımı beğenirsiniz.  Yolumuz uzun ama değecek bir yol olacağına emin olabilirsiniz. Yolculuğa katılmak isteyen herkesi buraya alalım👉🏻

Lütfen yorumlarınızı belirtmeyi ve oylarınızı vermeyi unutmayın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAZGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin