İsmimi seslenen biri yüzünden gözlerimi yavaşça açtım ve etrafa bakındım. Neredeyim ben? Neden yatağa bağlamışlar beni?
"Sonunda açtın gözlerini. Mavi yaz." Mavi? Sonunda? Noluyor?
"Nered-" NEDEN SÖZÜMÜ KESİYOR?
"Sus."
"Hayır, susmak istemiyorum! Neresi burası? Neden buradayım? Zorla sözleşme imzalatarak beni burada tutamazsınız!" Bembeyaz saçları olan adama baktım. Neden böyle bakıyor?
"Sana zorla hiçbir şey yapmıyorum, bağımlı olduğun ilaçtan kurtulmak için buradasın. Senin gibilerle daha önce çok karşılaştım; bu gün gitmek istersiniz, yarın geri almamız için yalvarırsınız."
"Ergen misin sen? Diğer hastalarının sinirini niye benden çıkarıyorsun? Ayrıca laf falan sokamadın. Git biraz daha düşün." Bana 2 saniye ciddi ciddi baktı sonra hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve yanındaki sürekli not alan kıza;
"Ben gelene kadar kelepçeler kalsın, tuvalete dahi gitmeyecek. Kalan 20 saat ilaç verilmeyecek, krize girmesi, bayılması fark etmez. Herhangi bir şekilde merhamet yok, not alma bu kısımları." dedi. Kız sadece kafa salladı. Acaba konuşabiliyor mu?
"Ciddi olma zamanı." Benim hiç olasım yok ya.. Köşede duran sandalyeyi çekti ve oturdu. Aa yanıma yatsana canım ne gerek var sandalyeye?
"Anne ve baban hakkınd-" Ya ama hayır ya!
"Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum." dedim, sözünü keserek.
"Ama 8 yaşına kadar yanındalarmış?" Aynen karşim amcam mafya, dayım polis.
"Gerçekten mi? Öğrendiğim iyi oldu. Ee var mı başka bildiğin bir şey, söylesene bende öğrenmiş olurum." Ben buraya kimin kimliğiyle girdim acaba (amk)?
"Ev yanmış. 1 ölü, 2 yaralı. Baban ölmüş, annen 1 yıl sonra başka biriyle evlenmiş, evliliklerinden 1 erkek çocukları olmuş. 3 yaşında ölmüş, onun ölümünden sonra sen kaybolmuşsun. Cesedin bulunamamış. Herkes öldüğünü düşünmüş ama 3 yıl sonra buraya gelmişsin?" Arkasında dikilen kıza baktı, kafasıyla bir işaret yaptı. Kız dediğini anlamış olacak ki, çıktı. Ben anlamazdım ya da bilerek anlamamazlıktan gelirdim.
"Eğlenceliymiş, ee?" Vay be! Ne hayatlar var..
"Bence de, işin asıl komik kısmı ne biliyor musun? Dün senin cesedini buldular." Sıçtık, Cafer neredesin?
"Komik şey seni ha ve ha." Umarım şakadır, umarım sadece beni test ediyordur.
"Annen, cesedin sana ait olduğunu onayladı." Ya tüm moralmanlarımı skti ama!
"Dünyada ki tek Bang Diana ben miyim? Çok saçma konuşuyorsun doktor." Nasıl havalı mıyım? Kafam ağrımasa daha havalı olacağım.
"Bana gerçek kimliğini söyle, bende sana iyi davranayım, hm?"
"Sen zaten bana iyi davranacaksın. Ekstraya ne gerek var?"
"Kabul ediyorsun yani, Diana olmadığını?"
"Hayır. Bang olmadığımı kabul ediyorum." Merhaba ben Park Diana.
"Hmhm. Sana iyi davranacağımı nereden çıkardın peki?" Gtümden.
"Sen söyledin." Cümlenin sonunda yüzümü buruşturmadan edemedim. Kafamın bu kadar ağrıması normal mi? Değil.
"Kafan mı ağrıyor yoksa? Kıyamam." Sesinden dahi dalga geçtiği anlaşılıyorken suratına bakmak, benim için işkence olur. Bu yüzden gözlerimi kapattım. Ellerim bilinçsizce çarşafı sıkarken, tek odağım sadece kafamdı.
"Sadece kafa ağrısına dayanamıyorsun, ek belirtiler gelirse ne yapacaksın acaba?" Ananı.
Önce hışırtı sesleri geldi kulağıma, daha sonra o aptalın sesi:
"Aç gözlerini. Eğer soy ismini söylersen sana hapı vereceğim." Gözlerimi açtım. Baş ve işaret parmağı arasında tuttuğu sarı hapa baktım. Değer mi?
"Tek şansın var. Gideceğim ve 5 saat gelmeyeceğim. Geri geldiğimde teklif geçerli olmayabilir." Hapı avcunun içine hapsettiğinde, sertçe yutkundum.
"Ver hapı." Eline uzandım. Vermedi.
"Bunu yapmaya hakkın yok!"
"Hm, öyle mi dersin? Kim engel olacak bana?" Kapıya baktım. Hadi, hadi! Kahramanın gelmesi lazım tam şu an!
+
kimligini ogrenevek mi acaba bizim
hasin bigboy badboy daddy dokturumuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Finger Girl
Teen Fiction10.02.2023 Gerçek barbie bebekler mi? "Uslu durmazsan ilacını içemezsin, tatlım?" "Biliyorum, efendim." ORSBUCOCOU! -- +18 sahneler vaaaaarr (ve hayir uyari yok ve yine hayir okumazsaniz kitabin tadi cikmaz)