5. Bölüm

3K 217 487
                                    

~Şimdiki Zaman~

Hyunjin, ofisinde bir şeyleri yeniden düzenleyerek ve farklı mobilyalardaki sperm lekelerini temizleye uğraştı. Abanoz masasının üzerinde olan kalemler, dosyalar ve küçük figürinler masanın ve zeminin her yerine dağılmıştı. Masanın üzerinde kuruyan bir sperm lekesi vardı. Felix'in spermi.

Hyunjin tiksintiyle burnunu buruşturdu ve masayı ıslak mendille silmeye başladı. Felix ile yattıkları kanepe de başka bir karmaşaydı.

"O küçük pislik. Arkasını nasıl temizleyeceğini bile bilmiyor." Hyunjin eşyalarını yeniden düzenlerken mırıldandı. Odanın görünümünden herkes onun ve Felix'in oldukça vahşi olduğunu görebilirdi.

Anılara sırıttı ve temizlemeye devam etti. Temizlik görevlilerini bile arayamadı çünkü herkes onun ve Lee'nin sadece bir toplantı yapacaklarını sanıyorlardı.

Yere atılmış prezervatifi görünce içinden küfretti. Yaşlı bir kadın onun küfür ettiğini duysa muhtemelen bayılırdı. Onu aldı ve bir miktar mendile sardıktan sonra çöp kutusuna attı.

Her şey normal göründükten sonra, her ihtimale karşı orası seks kokuyordur diye Chanel parfümünü masanın ve kanepenin etrafına sıktı. Her şey düzelmiş gibi göründüğünde ofis koltuğuna oturdu ve kendi kendine iç çekti. Tekrar işine başlamadan önce bir dakikalığına gözlerini kapatmak üzereydi ki, odasının kapısı ardına kadar açıldı ve asistanı ortaya çıktı.

Jisung neşeyle, "Düşmanıyla zoraki bir karşılaşma yaşayan biri için oldukça sakin görünüyorsun" dedi kulaktan kulağa sırıtarak.

Hyunjin kimseyle havadan sudan konuşacak havada değildi. Daha kısa olan sarışına kızmak istiyordu ama Jisung'a kızmak tam anlamıyla imkansızdı. Gözleri şimdi sırıtırken olduğu gibi hilal olmuştu ve yanakları çok yuvarlak ve yumuşacık görünüyordu.

Hyunjin, en iyi arkadaşını bu kadar neşeli görünce bir kahkaha attı, Felix'in neden olduğu öfkesi ve stresi artık yoktu.

"Sanırım iyi geçti" diye yanıtladı Hyunjin

Jisung kıkırdadı, Hyunjin'ne inanmakta güçlük çekiyordu. Hyunjin ve Felix arasında hiçbir şey yolunda gitmedi. Genellikle 20 dakikadan fazla konuşmaya başlarlarsa, tartışma kavgaya dönüşürdü. Jisung bu tür olaylara fazla aşinaydı. "Peki siz ne tartıştınız? Konferans için plan nedir?" Jisung, oturması için Hyunjin'nin masasının önüne bir sandalye çekerek söyledi.

İşte o zaman Hyunjin anladı, sıçtı. Bok gibi, konferans hakkında hiç konuşmadılar. En azından önemli bir şey hakkında konuşmadılar. Daha düzgün bir tartışma başlatamadan sevişmeye başladılar ve konferansı hiç planlamadılar.

"Ah kahretsin..." Hyunjin gözlerini yumdu.

"Ne?" dedi Jisung, Hyunjin'nin rahatsızlığını hissederek.

Hyunjin, Jisung'a yalan söylemekten nefret ederdi ama Jisung'a kontrolünü kaybettiğini ve düşmanını becerdiğini söyleyemezdi. Hyunjin sırları konusunda Jisung'a güvenmediğinden değil ama bu utanç vericinin de ötesindeydi. Kendinden o kadar utanmıştı ki hayatında yaptığı en kötü şeyi ağzından çıkarabileceğini sanmıyordu. En yakın arkadaşına bile.

"Biz, um..., fazla bir şey planlayamadık. Herif aptalca şeyler hakkında tartışmaya başladı" dedi Hyunjin. Kısmen doğruydu çünkü tartışmasalardı belki seks yapmazlardı.

"Dostum, üç saattir buradaydınız" dedi Jisung inanamayarak.

"Evet, evet biliyorum dostum ama sen bizi biliyorsun. Cidden başkan ne düşünüyordu? Hiçbir konuda asla anlaşmaya varamadık. Tipik Lee" En azından Felix'in dibe vuracağı konusunda hemfikir oldular.

Düşman Aşıklar -HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin