Draken ve Mikey baya bir bu konu üzerine konuşurlar, Mikey üzgündür ve ne yapacağını, neyin doğru neyin yanlış seçim olduğunu bilmiyordur
Draken:Mikey kendini daha fazla çaresiz bırakma, bu işi en yakın zamanda bitirelim, brahman başlamadan sona ersin
Mikey:Draken lütfen biraz anla beni, o-onu seviyorum
Draken:Ama o seni sevmiyor Mikey bunu kabullensen iyi edersin
Draken çıkar
Mikey:Evet yine yalnız kaldım
Mikey biraz hava almak için dışarı çıkar
Mikey:her şeyden ve herkesten bıktım
Senju'nun ağzından
Sabah olmuştur ve Senju okul için hazırdır
Abisi Takeomi ile kahvaltı yapıyorlardır
Senju:Abi
Takeomi:efendim Senju
Senju:Sence ben ne kadar güçlüyüm
Takeomi:bilmem, bence çok güçlüsün
Senju:peki bir kavgaya girebilecek kadar?
Takeomi:anlaşıldı, olmaz Senju daha çok erken
Senju:ya ama Abi çeteyi kurduk artık daha neyi bekliyoruz kavgayı en yakın zamanda yapalım
Takeomi:hem zaten duyduğum kadarıyla Toman'nın son kararı bizimle dövüşmek
Senju:aa hayret nasıl vermişler bu kararı
Takeomi:neden şaşırdın?
Senju:Liderleri beni onlara karşı düşman olmamamız konusunda ikna etmeye çalışıyordu çünkü
Takeomi:Nasıl lan!!?
Senju:gerçekten
Takeomi:şaşırtıcı
Senju:Abi*yüzü düşer*
Takeomi:efendim
Senju:acaba abim Sanzu benim çetem hakkında ne düşünüyordur
Takeomi:o nerden çıktı şimdi
Senju:bilmem nedense aklıma şuan o geldi, acaba beni hala önemsiyormu?
Ya da en azından bana bir şey olmasından korkuyormu?
Takeomi:eskiden olsa buna düşünmeden evet derdim ama şuan bilemiyorum, ama Sanzuyu tanıdığım kadarıyla her ne kadar kendi değişsede kalbi aynıdır
Senju:gerçekten öylemi düşünüyorsun
Takeomi:Evet
Senju*içinden-umarım öyledir Abi*
Peki abi ben geç kalmadan çıkayım
Takeomi:hoşçakal Senju
Senju evden çıkar
Senju:*kendini ve geçmişi sorguluyordur, yine üzülmüştür ve gözünden bir damla yaş akar*
Senju okula gitmez, denizin kıyısından bir süre yürür ve en sonunda denizin ortalarına giden büyük küçük kayaların olduğu o yere varır, Senju kayaların üstünden atlayarak denizin ortasında biraz derin olucak bir noktada olan büyük bir kayanın üstüne gelir ve orada oturur
