herkes gider mi?

12 4 0
                                    

Bir sonbahar akşamı. Minik yine evrendeki canavarlardan korunmak için albayına sığınmıştı. Albayı onu sarmıştı. Tüm kusurlarına rağmen sarmıştı onu. Minik korkuyordu bir gün bu sığınağının yıkılacağından, burayı bir başkasının keşfetmesinden korkuyordu. Aklına gelen düşüncelerle arttı ağlayışları. Daha da sardı albayı. Daha bir kötü hissetti. Bir gün hissedemezsem bu kolları diye düşündü. Ardından kaldırdı başını, albayı eğildi miniğine.

' bayım'
'hmm'
'herkes gider mi?' albayın sessizliğini fırsat bilip konuştu minik.
' albayım siz gider misiniz?'
Albay uzun uzun baktı miniğinin gözlerine. Uzun parmakları küçüğün dudaklarında tüğ hafifliğinde dolandı. Ardından miniğin küçük ince parmağını tutup kendi dudaklarına dokundurdu.

' ne zaman bu zehir bu panzehire karışırsa işte o zaman giderim miniğim'

~

Değecek miydi o zehir panzehire. Karışacak mıydı birbirine. Gidecek miydi albayı. Sığınağını başkaları mı ele geçirmişti şimdi.

Değdi. Zehir panzehire karıştı. İkisi de biraz öldüler biraz doğdular.

Ayrıldılar. Artık ne ölüyorlardı ne de doğuyorlardı. Onlar için hayat o an durmuştu bir daha ne yaşayacaklardı ne de öleceklerdi. Ne zamanın ötesinde ne de gerisinde. Öylece bilinmeyen bir zamanda bir albay ve onun minik kuşu ne yok olmuştu ne de var olmuştu. Artık bir hiçlerdi.

' herkes gider yaralı kuşum...'

W'

'Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam
Her şey biter mi?'
Cem Adrian-herkes gider mi?

çığlıkların sükûneti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin