Sisli soğuk bir ormanda yürüyordum. Karga sesleri geliyordu uzaktan, tüylerim diken diken olmuştu. Nereye gittiğimi bilmiyordum, duraksadım. Etrafımda dönerek tekradan ormanı gözden geçirdim, tek düşündüğüm şey
"Neredeydim ben?" Bir silüet görür gibi oldum, korktum. Yürüdüm, gittikçe yaklaştım. Bir kız silüeti gibiydi ama sis yüzünü görememe engel oluyordu. Bir yere odaklanmış gibiydi.
"Kimsin?" dedim tedirgin titrek ses tonumla. Rüzgâr esmeye başladı şiddetli bir şekilde, sis dağılır gibi oldu.
Bana baktı, yüzünü tam göremiyordum hâlâ.
Elimle yüzümü korudum rüzgârdan.
Bana seslendiğini işitim, ses tonu korkudan ölmeme yeterdi "Yakında "dedi. Durdum bir süre "Ne yakında?" diye karşılık verdim. Saçları biraz bile teprenmiyordu, ben rüzgârda uçacak gibiyken ona rüzgâr değmiyor gibiydi. Durdum yüzünü görmeye çalışıyordum hâlâ ama bakamıyordum bile.
Bana baktığını hisedebiliyordum.
"Yakında" dedi tekrardan. Anlamıyordum ne yakında, neden kötü hissediyordum? Anlam veremiyordum. Ona bakmaya çalıştım rüzgâra karşı koyarak. Fakat silüet ortada yoktu. Kız neredeydi? Şiddeli rüzgâra rağmen etrafımda döndüm ama yoktu "o kimdi" düşünceleri beynimi kemiriyodu resmen.
Aniden şiddeteli rüzgâr durdu, nerede olduğumu bilmediğim. Bu ortama ani sessizlik çöktü titriyordum, ağaçalar daha yeni rüzgâr da kopacak durumdayken, şuan yapraklar bile teprenmiyordu. Durdum, çıtlama sesi geldi bir ağaç dalının kırılınca çıkarttığı ses gibi. Adım adım ilerlerken arkamda biri var gibi hissetim, dondum. Nefesini arkamda hissediyordum. Kafamı döndürecken ani bir çığlık sesi yükseldi, çok şiddetli bir şekilde.
Bu ses o gördüğüm kızdan mı geliyordu? Anlamıyordum, kulak zarlarım patlayacak gibi oldu, korkuyordum. Gözlerim doldu, dayanacak gücüm kalmamıştı. Biri bana seslendi "Trouver La Force" dedi. Bir anda nefes nefese uyandım. Ne oluyor bana?
Etrafıma baktım hastanedeydim" Ohh sadece bir rüya " dedim. Rahatladım,
ter içinde kalmıştım. Yüzümü elimin içine alıp ovuşturdum, odanın kapısı açıldı. Allisa'yı gördüm elinde bir tepsi yemek vardı bana doğru geldi "Nasıl hissediyorsun?"
"Sence?" Yüzü gülüyordu, bu kız her zaman böyle mi diye düşünürken yatağı ayarladı yemek yemem için "Ne yapıyorsun?" dedim solgun bir sesle.
"Yemek Yemen'e yardım ediyorum" gülümsüyordu. Çok saf şekilde gözlerinin içi parlıyor gibiydi "Rahatsız olduysan sen devam edebilirsin tek başına" Modu düşmüş gibiydi ama hâlâ yüzü gülüyordu "Hayır devam et lütfen" dedim ve gülümsedi. Daha naif ve tatlı bir şekilde yemeği yerken aklım hâlâ rüyadaydı. O kadar fazla rüyayı düşünmüştüm ki daldığımı fark edemedim "Ne düşünüyorsun, hasta olduğundan dolayı mı bu kadar çok düşünceli sin?" Gözlerine baktım"Hayır sadece kötü bir kâbus gördüm, beni fazla etkiledi gibi " dedim. Kafasını önüne eğdi sonra tepsiyi alarak "Bir şey olursa buradayım, kapı önünde duruyor olacağım üstüne giymen için bir şeyler bıraktı Sema Teyze " annem nerede ki acaba
"Annem nerede?" diye sordum sorgulayıcı bir tavırla "İşten izin alacaktı ama izin verilmediği için gitmek zorunda kaldı" acaba kaç gündür burdayım diye düşündüm.
"Tamam, teşekkürler" dedim gülümseyerek.
Sadece gülümsedi ve dışarı çıkıp kapıyı yavaş ve sessizce kapattı.
Ne oluyor, neyim var diye düşündüm. Ayağı kalktım, başım dönüyordu.
Çok mu uyumuştum acaba kaç gündür baygındım? Kıyafetleri aldım, üstümü değiştirdim, ağır bir şekilde oturdum yatağa. Kapı çaldı "Gelebilirsin" dedim. Doktor kapıda belirdi sırıtarak. "Çok mu sıkıldın burdan?" Ne gördüm ki sıkılayım diyesim vardı "Hayır efendim."
"Sonuçların güzel, iyi gözüküyor, taburcu olabilirsin ama dememe gerek yok gibi galiba sen hazırsın" dedi sırıtarak. Harbiden kendini beğenmiş, mizah yapısı olmayan bir doktor bunu yüzüne demelimiydim acaba "Evet efendim eve gitmem benim için daha iyi olur." Hâlâ uyuz gülüşü yüzündeydi. "Elbette çıkışın için refakatçın burda olması gerek sonra gidebilirsin sıkı giyin tekradan üşüme" Ne yani ben normal bir soğuk algınlığı mı geçirmiştim diye düşünürken
İçeri Allisa girdi doktorla konuştu "Gidebilirsin çıkış işlemlerini annen tamamlamış kendine dikkat et delikanlı" dedi ve odadan çıktı.
Allisa bana bakıyordu beni sözüyor gibiydi "Ne?" dedim meraklı bir şekilde.
"Hiç" dedi yere bakarak. Çok garip hareketleri de var diye düşündüm.
"Ne zaman gidiyoruz?"
"Şimdi" dedi.
"Tamam, çıkalım o zaman"
" Eşyalarını topladın mı? "
" Evet hepsi çantada" dedim bana bir şey söylemek istiyor gibiydi.
"Bilmediğim bir şey mi var?" dedim gözlerine bakarak.
"Hayır" dedi ve gülümseyerek
"Tamam gidelim mi o zaman başka bir şey yoksa?" dedim sıkılmış bir şekilde kafasını evet dercesine salladı, odadan çıktı. Ardından ben çıktım çantamı sırtıma giyerek. Hastane koridorlarında yürürken ona baktım. Ağzında bana karşı kelimler dökülmek istiyordu gibiydi. Bu kız cidden garip diye düşünüyordum. Hastane büfesinin yanından geçerken su almak için büfeye doğruldum.
"İstediğin bir şey var mı?"
"Hayır."
"Emin misin?"
"Evet." dedi her zaman ki gülümsemesini göstererek.
"Tamam." dedim ve büfeye gittim suları aldıktan sonra uzaktan Allisa'ya baktım düşünceli gibiydi arkasından yanına yaklaştım.
" Pışt!" dedim gülümseyerek ürküldü.
"Hasta gibisin yüzün solgun al bir su iç kendine gel." dedim yeşil gözlerine bakarak.
"Teşekkürler." dedi. Hastaneden çıktık, hava soğuktu kar havası gibiydi.
"Kaç gündür hastanedeydim?"
"Sekiz gün." dedi gözlerim açıldı içtiğim su burnumdan attı.
"Ne sekiz gün boyunca ben hastanede bilinçsiz bir şekilde mi kaldım?" dedim şok olmuş bir şekilde.
"Evet" dedi. Anlamıyordum nasıl soğuk aldım diye sekiz gün bilinçsiz şekilde yattım, imkansız bir şey.
"Soğuk aldım değil mi yani grip tarzı bir şey?"
"Evet" dedi soğuk kanlı bir şekilde. Hâlâ da inanamıyordum.
"Ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet farkındaydım. bir hafta boyunca vücut sıcaklığın artıyordu ve bundan dolayı gözlem altına alındın."
dedi gerçekten şok olmuş bir vaziyette ona bakıyordum.
"Böyle dikilmeye devam edecek misin yoksa donmadan eve gidecek miyiz?"
"Pardon sadece anlamıyorum bir soğuk algınlığı nasıl olur da... " sözümü bitirmeden araya girdi.
"Oluyormuş demeki haydi gidelim ev de konuşalım çok yorgunum."
"Tamam." dedim.
Taksiye bindik yol boyunca konuşmadık. Eve vardık, kapıyı açtı, içeri girdik.
"Benim biraz uyumam lazım çok yorgunum bir şey olursa seslen uykum hafif." dedi Allisa.
"Tamam dinlen sen." dedim. Odasına yöneldi, bende merdivenden çıkıp odama gittim ter kokuyordum duş almam lazımdı odamda her şey hazırdı annem önceden hazırlamıştı demek ki. Banyoya yöneldim, kapıyı kapattım, kıyafetlerimi çıkardım, duş kabinine girdim. Sıcak suyu açtım sıcak su tenime deyince yorgunluk gidiyor gibiydi, rahatlıyordum. Galiba bana iyi gelen şuan tek şey iyi bir duşmuş. Duş alırken aklımda hâlâ o rüya vardı, anlam veremiyordum. Sonra rüya diye geçiştiriyordum. Durulandıktan sonra giyindim, yatağa attım kendimi, gözlerimi kapattım, telefon çaldı. Gözlerimi açtım, telefon sağımda duruyordu uzandım, annem arıyordu
"Alo efendim anne?"
"Eve vardınız mı, durumun nasıl?"
"İyiyim anne. Eve vardık, duş aldım uzanıyordum şuan."
"Güzel iyi olmana sevindim Allisa nasıl?"
"Odasında yorgun olduğunu söyledi uyuyordur galiba."
"Tamam oğlum iki saatte eve gelirim kendinize dikkat edin."
"tamam anne "dedim. Sonra telefonu kapattım ne oluyor derken aklıma bir şey takıldı rüya da kızın bana dediği "Trouver La Force" da ne demek telefonu açtım, Google'a girdim. Ve kelimyi arama kısmına girdim ve kelimeyi arattım: Fransızca bir Kelime "Gücü bul" demek ne alaka ne gücü anlamıyordum. Neden rüya ve bir anlamı var mıydı? neden bu tarz garip olaylar beni buluyordu ki diye düşünmeye başladım. Kapı çaldı gelebilirsin Allisa kapıdan içeri girdi.
"Nasıl hissediyorsun?"dedi bana bakan gözleriyle
"İyi... çok iyi sen?"
"Yorgundum, az da olsa uyumam iyi geldi. Atıştırmalık bir şeyler yemek ister misin?"
"Evet, olur acıkmıştım zaten." dedim ve bana baktı.
"Tamam."dedi kapıya yöneldi durdu ve geri geri gelmeye başladı.
"Ne oluyor?" susuyordu ama geri geri gelmeye devam ediyordu titrediğini gördüm.
"Allisa ne oluyor?" derken kızıl saçlı, koyu kırmızı kıyafetli genç bir kadın, yüzünde sağ gözünün altında bir yara izi vardı elleri yanlarana doğru hafif kaldırmış avuçlarının için de ateşler yükseliyordu. Yatağımdan fırladım resmen. Bana baktı. Sonra Allisa'ya
"Merhaba!" dedi soğuk bir sesle
"Sen... sensin Rüyamda ki kadın." dedim korkarak "Evet benim" dedi soğuk bir şekilde. Ateş avucunda söndü göz bebekleri güzel olduğu kadar kırmızıydı. Korkutucu bir duruşu vardı, bana baktı tekradan. Sonra Allisa'ya
"Trouver La Force" dedi
"Gücü bul" dedi Allisa. Ona baktım nereden biliyordu ve neyin gücünü bulucağız anlamıyordum.
Kadın gülümseyerek
"Evet doğru Reine Du Feu " dedi
ne dedi anlamıyordum. Allisa'ya baktım, o da anlamadı galiba çünkü kelimeyi duyunca boş bir ifadeyle kadına bakıyordu ne diyor diye düşündüm.
"Gücü bulun" dedi ve odada gezmeye başladı.
"Korkmayın ben Ateş hanedanlığının baş komutanı Arya Lore sizi bilgilendirmek için geldim bir hafta sonra sizi almaya geliceğim." durdu sessizlik çöktü odaya ne diyor bu diye düşünüyordum ki söze devam etti.
"Yakında sizi hanedanlığın meclisine çıkartacağım." dedi ciddi bir şekilde.
Allisa söze girdi
"Neden ne meclisi?"
"Kraliçe hasta ve sen kraliçenin tek vârisi yani anlayacağın kızısın kayıp olan kızı yıllardır sizi arıyorduk." Allisa şok içindeydi. Ne demeye çalışıyordu?
Ben anlamıyordum ikisini de
"Sizi arayan düşmanlar var hanedanlık içinde, şuan sizi beli edemem yoksa sizi ortadan kayp ederler bir hafta sonra ki büyük meclis toplantısında orda olacaksınız." dedi soğuk ve ciddi bir tavırla durdum sonra söze atıldım.
"Peki ya ben, ben ne alaka?" dedim çekingen tavırla.
"Sen kraliçe Elizabeth'in yiğensin kendinize dikkat edin... geri geliceğim yakında gücü içinizde bulun."
"Ne?" diye bildim şoktaydım kafamın içinde bir ton soru dünüyordu bunalmış gibiydim.
"Gitmem gerek kapı kapanıyor!"
"Ne kapısı?" dedi Allisa
"Geçit kapısı!"
"Ne?" diye bildim yine kolyesine dokundu bir kapı belirdi ışık saçıyordu.
"Tekradan görüşmek dileğiyle!" diyip gitti kapı yok oldu aniden,
ne oluyordu?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crossbreed Dünyası
FantasyCrossbreed Dünyası Onu ve Allisa yı normal Dünya hayatında uzaklaştıran Gerçeklik yüz yıllardır savaşın bitmediği, güçlerle kanların Şelale misali aktığı, yeni bir dünya ya yol açar Arda ve Allisa yı bekleyen nice güç sahibi kralların kanını akıtan...