Snapeler Ve Malfoylar

390 19 4
                                    

Aviva yatağında ters şekilde uyuyordu. Yaz tatili olduğu için gece geç saatlere kadar uyanık kaldığından ertesi gün öğleden sonra uyanmış oluyordu. Odasının kapısı açıldı ve Snape içeri girdi. Aviva'ya baktı.
- Aviva.
Aviva'dan ses gelmedi.
- Uyan Aviva.
Snape Aviva'yı sarstı. Aviva bununla birlikte yastığına sarılıp arkasını döndü.
- Uykum var. Biraz daha lütfen!
- Saat üç oldu bile. Akşama kadar yatmayı düşünmüyorsun umarım? Çünkü önemli mektuplar gelmiş gibi.
- Sonra bakarım.
Snape kollarını bağladı ve Aviva'ya baktı. Odadan çıkıp mutfağa indi ve bir bardağa su doldurdu. İçine bir kaç buz attı ve yeniden Aviva'nın odasına geldi. Bardağı tam Aviva'nın başının üstünde tuttu ve olduğu gibi boşalttı. Aviva bir çığlık atıp battaniyesini kafasına çekti. Her yerinde buzlar vardı. Üstündeki battaniye alındı. Snape battaniyeyi diğer uca attı.
- Günaydın. Uyanmış gibisin.
- Terlemiştim doğrusu ve yüzümü yıkamama gerek kalmadı.
Aviva bir buzu alıp ağzına attı.
- Kahvaltını hazırlayacağım. Mutfakta ol.
Snape kapıyı çekip çıktı. Aviva biraz olsun babasının sırıttığını görmüştü. Yerinden kalktı ve üstüne askılı bir tişört ve diz kapağına gelen bir şort giydi. Mutfağa indi ve masadaki yerine kuruldu. Babası ona sosis kızartmakla meşguldü.
- Mektup sana.
Aviva masada duran mektubu o an fark etti. Eline alıp kimden geldiğine baktı. "Draco Lucius Malfoy" yazısını görünce sırıttı. Hızla mektubu okudu.

Selam Aviva,
Umarım tatilin güzel gidiyordur. Eğer öyle değilse sana bir teklifim var. Babam ve ben  Quiddicht Dünya Kupası'na gideceğiz. Eğer sen de gelmek istersen bir bilet daha alacağız. Babam da babanı ikna etmek için yazıyor. Umarım istersin. Çünkü bunun dışında seninle iki gün daha takılacağız. Lütfen en kısa sürede cevabını gönder.
Sevgiler
Draco

Aviva başını kaldırıp babasına baktı. Önüne bir tabak sosis koyuyordu. Ona sırıttı.
- Quiddicht ile ilgilenmiyorsun sanıyordum? Başka bir şeylerle ilgileniyor olmayasın?
Snape bunu derken sanki Aviva'yı deniyordu. 
- Baba! Yapma şunu.
- Neyi?
- Bana bir şeyler ima etmeye çalışma.
- Ben bir şey ima etmiyorum. Gerçeği söylüyorum.
Aviva derin bir nefes aldı.
- İzin veriyor musun peki?
- Bilmem veriyor muyum?
Aviva kaşlarını çattı. Değişik bir şekilde babası onunla uğraşıyordu. Sonunda Snape'in dudağının sağ tarafı yukarı kalktı. 
- Sadece Lucius'un mektubunu hatırlayıp duruyorum. Gidebilirsin "ilgilendiğin şeyleri görmek için".
Aviva masada duran tuzluğu alıp atacakmış gibi tuttu.
- Quiddicht'ten bahsediyorum tabi ki. Seni takıma alsam mı acaba? Hmmm...
Aviva tuzluğu bıraktı. Sakince yemeğini yedi ve tabağını bıraktı. Babası buzdolabı ile uğraşıyordu.
-Teşekkürler baba.
Snape cevap vermedi tabi ki
Aviva omuz silkti ve odasına fırladı. Eli heyecandan titreyerek bir mektup yazdı. Onu baykuşuna verdi ve odasında volta atmaya başladı. Biraz yatağında ters yatarak dergilerine baktı. Biraz asası ile büyü çalıştı. Oyuncakları ile düello yaptı ve sonunda mektup geldi.

Üç bilet satın aldık. Bir hafta sonra görüşürüz. Çantanı üç günlük hazırla. İki gün bizdesin.
Not : Yanına Bubbles'ı almayı unutma.

Aviva zıpladı. Sevinçle bunu yaptı. Yatağının altını açtı ve oradan Bubbles'ı -oyuncak bir ahtapot- aldı. Valizini de çıkarıp onu yerleştirdi. Şimdiden çantasını hazırlamak ve ilerleyen zamanda aklına gelenleri eklemek istiyordu. Kıyafetleri halledip valizi bir kenara koydu. Snape de bu sırada odaya geldi.
- Bu evden gitmeyi o kadar mı istiyorsun?
- Hayır, alakası yok. Sadece çantamı hazırlayıp ilerde aklıma gelenleri de koyabilmek için.
Snape'in dudağının sağ tarafı yine yukarı kıvrıldı. 
- "İlgilendiğin şey" ile vakit geçirirken lazım olacak şeyleri vereyim mi? Gül? Aşk kilidi?
Aviva gözleri kocaman açık şekilde arkasını döndü. Babası onun Draco'yu sevdiğini nasıl biliyordu? Sabahtan anlamıştı ama şaka olarak almıştı. Bu dereceden sonra şaka değildi. Yine elinde bir tuzluk olmasını istedi ama yoktu. Onun yerine babasına doğru koştu. Snape kollarını iki yanda tutup saldırıya hazır hale geçti. Aviva hiç beklenmedik bir şey yapıp çok kullanmadığı dövüş taktiğini babası üstüne uyguladı. Onun dizine ters şekilde atladı ve bir bacağı ile onu önden itip yere indirdi. O daha doğrulmadan geriye döndü ve babasının karnına çöktü. Eliyle kıyafetinin yakasını tuttu. Snape sırıttı.
- Küçük hanım neler biliyor böyle?
- Normalde acı verecek bir yerde ayağım oluyor. Ama bunu sana yapamam.
- Saf.
Snape doğrulmak istedi ama Aviva izin vermedi.
- Ne var yani? Doğruyu söylüyorum.
Aviva geri çekildi. Babasının elini tutup onun yerden kalkmasına yardımcı oldu.
- Ve bir daha asla bana bu şekilde saldırma. Geri dönüş yaparsam canın yanar.
Aviva "he he" anlamında dilini çıkarıp aşağı indi.

Bir hafta sonra Lucius ve Draco Aviva'yı almak için gelmişti. Aviva'nın valizi yerleştirildi. Snape ve Lucius uzun bir süre konuştu ve en sonunda arabanın yanına geldiler. Aviva sakince babasının karşısına geçti. Belki küçük bir sarılma bekliyordu. Onun yerine Snape bir asker ile konuşur gibi ona nasihat verdi. Aviva hepsinde başını salladı ve arabaya geçti. Draco ve Aviva yan yana oturdular. Lucius ise karşılarına geldi.
- Nasılsın Aviva? Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
- İyiyim Bay Malfoy. Sizler nasılsınız?
- İyiyim teşekkür ederim. Bu ne incelik.
Lucius nazikçe Aviva'nın elini tuttu ve öptü. Aviva sırıttı. Draco ikisini mutlulukla izledi. Ardından Aviva ve Draco görüşmedikleri zaman boyunca yaptıklarından bahsettiler. Malfoy Malikanesi'ne vardıklarında kapıda Narcissa onları karşıladı. İlk olarak Aviva'ya sarıldı. Ardından oğluna ve eşine sarıldı. Draco ve Aviva Malikane içinde kaybolmak üzere kaçtı.

- Çoğu yeri gezdik ama burayı ilk defa görüyorum.
- Geçen hafta keşfettim. Malikanemizin büyük olduğunu biliyordum ama bu kadar değil diye tahmin etmiştim.
Bir kapıdan geçtiler ve kuru yosun kaplı, rutubet kokan küçük bir bahçeye geldiler. Bahçenin tepesi camdan bir kubbe ile kapalıydı. Kubbede çeşitli yılan desenleri vardı. Draco Aviva'nın elinden tuttu ve ortaya çekti.
- Çok güzel değil mi? Yeşil buraya çok yakışıyor. Üstündeki tişört gibi...
Aviva üstündeki yeşil tişörte baktı ve sırıttı.
- Evet öyle.
Draco onun diğer elini de tuttu ve birbirlerinden uzaklaşıp yakınlaşarak dans etmeye başladılar. Bir yandan dönüyorlardı. Draco yavaştan durdu ve taşlardan birine ilerledi. Taşın ardından bir çanta çıktı. İçinden çıkan bezi yosunlu taşa serdi ve Aviva'yı oturttu. Çantadan biraz atıştırmalık çıkardı. İkisi biraz atıştırdı ve sohbet etti. Gitmek üzereyken Draco Aviva'yı durdurdu. Aviva ona soru sorarcasına baktı. Draco yavaşca diz çöktü. Aviva'nın bir elini tuttu.
- Aviva. İlerde okulu bitirdiğimizde sana burada büyük bir teklif ettiğim zaman evet diyecek misin?
Aviva donup kalmıştı. Gözlerini yaşlarını bırakmamaları için zorladı ve titrek bir sesle cevapladı.
- E-Evet.
Draco gülümseyerek kalktı. Aviva'yı kendine çekip sarıldı. İkisi öylece durdu. Ardından yine birlikte salona döndüler.

Salonda yumuşak bir puf vardı. İkisi yan yana oturup sohbete devam etti. Akşam yemeği ve ikisi Draco'nun odasında takıldı. Bugün erken uyudular çünkü yarın sabah Quiddicht Dünya Kupası için yolculuk vardı. Draco'nun odasına bir yatak daha konmuştu. Herkes uyuyunca ikisi biraz yan yana uzandı. Sonrasında uyudular.

- Uyanın uykucular. Quiddicht maçına gidecekseniz kahvaltıya.
Narcissa Draco'yu ve Aviva'yı sarstı. Draco hızla doğruldu ve etrafa şaşkınlıkla baktı. Aviva ise umursamaz şekilde uyumaya devam ediyordu. Narcissa onu biraz daha sarstı ve sonunda ikisi yemek masasına geldi. Draco normal halindeydi ama Aviva'nın hala uykusu var gibiydi. Esniyordu ama yemek yiyordu.
- Belki soğuk olur. Uzun kollu giyinin.
Lucius sakindi ve oğluyla Aviva'yı izliyordu. Oğlu mutluydu. Ancak beyni şu gerçeği geri plana atamıyordu : Aviva Melezdi. Bugün bunun sırası değil diye düşündü. Yemekten sonra Narcissa'ya veda edildi ve testrallerin çektiği arabaya binildi.

Severus Snape'in Kızı <<Ateş Kadehi>>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin