Severus Snape'in Kızı <<Ateş Kadehi>>

Yasak Lanetler

Aviva ters bir şekilde Pansy'e baktı.
- Sen hala ders alamadın anlaşılan.
Aviva elini cübbesinin gizli cebine attı ve asasını çıkardı. Hiç çekinmeden ayağa kalkarak onu Pansy'e doğrulttu.
- Kural kuraldır! Demiştik ki eğer bir daha sesli bir şekilde Apsis derse onu düelloya çağıracağım!
- Unutmuşum! Lütfen, özür dilerim.
- Özrün reddedildi! Çünkü bu beşinci unutuşun oluyor.
Öğrenciler kenarlara kaçarken öğretmenler ayaklanıyordu. Pansy çevik bir hareketle asasını çıkardı ve kenara atlarken Aviva'ya bir büyü gönderdi. Aviva kolaylıkla onu geri savuşturdu. Kendi de masanın diğer tarafına geçti. Durmstrang ve Beauxbatons öğrencileri korku içinde bir köşedeydiler. Aviva acımasızca aklına ne gelirse gönderiyordu. Pansy bunlardan kurtulmak için çaba harcadığından bir şey yapamıyordu. İkisi ortada böyle atışırken öğretmenler ne yapabileceklerini düşünüyordu. Büyük bir kargaşa ortamı vardı. Moody ortaya çıktı ve büyüyü fısıldayarak Aviva'ya gönderdi.
- Crucio.
Büyü Aviva'ya ulaşır ulaşmaz Aviva büyük bir çığlık atıp yere yıkıldı. Yerde kıvranmaya başladı. Moody asasını geri çekip Aviva'ya ilerlerken Snape onun önüne atladı.
- Ben halledeceğim Profesör Moody.
Moody kaşlarını çatıp geri çekildi. Snape hızlı adımlarla Aviva'ya ulaştı ve yanına diz çöktü. Aviva titriyordu. Onun bileğini tutup nabzını kontrol etti. Öğretmenlere döndü.
- Madam Promfrey ilk günden sizi rahatsız etmek zorundayım.
Promfrey hızla o tarafa yürüdü ve Snape asası ile yarattığı sedyeye Aviva'yı yatırıp peşinden gitti.

Aviva uyuyordu. Gecenin geç saatleriydi. Kapı açıldı. İçeri birisi homurdanarak girdi. Aviva'nın başına geldi. Onu sarstı. Aviva başı zonklarken uyandı. Geleni göremiyordu. Çok karanlıktı.
- İyi misin?
Sesten geleni tanıdı. Bu Moody'di.
- Özür dilerim ama bu seni durdurmak için gerekliydi.
- N-ne yaptın bana?
- Sadece bir büyü. Merak etme iyi olacaksın. Tekrar aynı soru. Eğer şansın olsaydı katılır mıydın üç büyücü turnuvasına?
- Beni rahat bırak.
Aviva Moody'e sırtını döndü.
- Cevabını bekliyor olacağım.
Moody gitti. O gider gitmez Aviva doğrulup oturdu. Sırtı ağrıyordu. Geri uzandı ve yorganı üstünden itti. Terlemişti çünkü. Kollarını iki yana açıp uyumaya döndü.

Üstüne örtülen yorganı hissetti Aviva. Mırıldandı. Sağ tarafa döndü. Gözlerini açmadı ve uykuya geri dönmeyi içtenlikle diledi. Biraz yorgana sarılıp kıvrıldı.
- Uyanınca derse gelebilir. Ancak şu an uyuyor. Uyandırmazsanız daha iyi olur.
- Şu anda onunla konuşmam gerekiyor ve bu acil. İzin verir misiniz?
- Pekala.
Bir kapı sesi. Aviva sarsıldı. Uyanmamak için homurdandı.
- Uyan Aviva. Konuşmalıyız!
Aviva gerinerek gözünü açtı. Karşısında babasını görünce başını iki yana salladı.
- Ne oldu?
- Gerçekten öylece hiçbir şey yapmamışsın gibi bunu mu soruyorsun?
- Öncesinde uyardım. Bu sondu.
- Kes şunu! Şimdi cevapla Moody sana ne büyüsü yaptı?
- Bilmiyorum... Ben sadece acı hissettim. Başka bir şey değil.
- Hmm... Pekala.
- Bir şey sorabilir miyim?
- Sor?
Aviva yüzüne doğru yorganı çekti ve düşündü. Snape tek kaşını kaldırdı ve yatağın kenarına oturdu.
- Eğer ki on yedi yaşında olsaydım ve ben...
- Bilmiyorum. O an nasıl biri olurdum veya seni ne kadar düşünürdüm bilemem ama kızım olduğun için az bile olsa arkanda durur ve sana yardım ederdim. Şimdi sen sorumu cevapla. Seni bunu düşünmeye iten ne ve bir şey yapmayı mı planlıyorsun?
- Sadece merak ettim. Hiçbir planım yok.
- Peki. O zaman bana bir söz verir misin?
- Neden bunun üstüne bu kadar düştük hala anlamadım.
- Çünkü bu oyun tehlikeli Aviva. Yarışmacılar acımasız oyunlarla baş başa kalıyor. Yaralanıyorlar. Ağır yaralar alıyorlar. Bu yüzden bunu istemezdim. Bunun geri dönüşü yok. Adın kadehten çıktı mı yarışmak zorundasın. Bu yüzden söz ver. Herhangi bir taktik ile adını o kadehe koymayacaksın.
- Yapmam zaten. Söz.
- Güzel. Şimdi yatmayı bırak ve tılsım dersine git.
Snape yataktan kalktı ve hastane kanadından çıktı. Aviva kolları üzerinde uzandı. Biraz düşündü. On yedi yaşında olsa yarışmaya katılır mıydı? Büyük ihtimalle on yedi yaşında olsa yarışmaya katılmasa bile adını o kadehe atardı. Bu onun için bile büyük heyecan olurdu. Yataktan fırladı ve hızla üstünü değişti. Kravatını düzeltirken aynada sırıttı. Bel çantasını kapıp derse gitti.

Tılsım dersine geç kalmıştı ama şimdilik ona bir sorun yaratmadı. Aviva sakince Draco'nun yanına geçti. Pansy diğer taraftaydı. Bir şey anlatıyordu ki Aviva gelince sustu. Draco ise Aviva'ya döndü. Sırıttı. Eliyle Aviva'nın önüne gelen saçını geriye itti.
- Küçük psikopatım da burada olduğuna göre ders devam edebiliriz.
Aviva önüne kitabını açıp eline asasını aldı.
- Yürüme zamanı değil Draco. Derse odaklan.
Aviva başarılı bir büyü yaptı ve önündeki kitabın havaya yükselerek süzülmesini sağladı. Sonraki ders Karanlık Sanatlara Karşı Savunmaydı. Aviva, Draco ve Pansy yan yana 3 sıraya yerleşti. Draco ortaya, Aviva sağa, Pansy sola. Pansy Draco ile konuşmaya çalışırken Aviva kitabını okudu. Sınıfa Moody'nin girmesi ile sessizlik çöktü. Aviva kitabını kaldırdı. Moody sınıfa göz gezdirdi. Gözleri Aviva'da biraz takılı kaldı ve ardından ders başladı.
- Bugün size yapılması ve uygulanması yasaklanmış üç lanetten bahsedecek ve onları göstereceğim. Arkanıza yaslanın.
Moody masanın altından bir kavanoz çıkardı. İçinde duran örümceği aldı. Elinde tuttu ve öğrencilere gösterdi.
- Bu örümcek üstünde göstereceğim. Ondan önce bu üç yasaklı laneti kim biliyor?
Hermione el kaldırdı. Moody söz verdi.
- Imperio laneti. Kişiye istemediği şeyleri yaptırmak ve onu ele geçirmek için kullanılır.
- Evet. İkincisi?
Neville el kaldırdı. Moody başıyla onu işaret etti.
- Cruciatus Laneti efendim...
- Cruciatus... Kişiye büyük acı ve ızdırap verir.
Moody bunu derken Aviva'ya bakıyordu. Aviva'nın da gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Ona bu yasaklı laneti uygulamış mıydı gerçekten yoksa blöf mü yapıyordu?
- Sonuncusu nedir?
Harry el kaldırdı.
- Avada Kedavra Laneti. Kişiye olduğu gibi öldürür.
Moody başıyla onayladı. Örümceğe asasını doğrulttu.
- İmperio!
Böcek etrafa ağ atıp havada süzüldü. Bunu yaparken aynı zamanda kıvranıyordu. Yapmak istemediği açıkça belliydi. Neville biraz kötü olmuş gibiydi. Gözlerini kapatıyordu. Hermione de bunu fark etmişti. Ardından Moody örümceği masaya getirdi.
- Crucio!
Örümcek sesler çıkararak kıvranıyordu. Neville de aynı şekildeydi.
- Durun! Onu incitiyor görmüyor musunuz?! Canı acıyor!
Moody Hermione'nin gösterdiği Neville'a baktı.
- Avada Kedavra.
Örümcek hareketsiz kaldı.
- Ders bitmiştir. Bay Longbottom. Biraz daha kalın lütfen.
Herkes hızla toparlandı ve kaçarcasına çıktı. Aviva Moody'e ilerledi.
- Şimdi değil Bayan Snape. Lütfen daha sonra gelin.
Moody kolunun altına Neville'ı aldı ve arkasını döndü. Aviva da yerine döndü ve eşyalarını toplayıp Draco ile çıktı. Daha fazla ders yoktu. Draco ona büyük çınarın altına gitmeyi önerdi. Aviva kabul etti. Odasında üstüne bir kazak geçirdi. Bel çantasını aldı ve Draco ile ortak salonda buluşup ağaca gittiler. Pansy Aviva'nın katılamadığı Biçim Değiştirme dersinden ceza almıştı ve şu an McGonnagal ile çalışıyordu. Draco ve Aviva bunu fırsat bilmişti. İkisi ağacın altına geldi. Aviva oturup çevreyi izledi. Draco da yanına geçti. Bir süre sonra başını Aviva'nın dizine koydu. Aviva sakince onun saçlarını okşadı. Çok yumuşaktı ve bu sene diğer senelere göre uzundu.
- Üç büyücü turnuvası hakkında ne düşünüyorsun?
- Hiçbir şey.
- Gerçekten mi? Hiç mi gizlice katılmayı düşünmedin?
- Hayır, neden?
- Bilmem. Altın ödülü ve şöhret ödülü var. Bende zaten ikisi var, o yüzden istemiyorum.
- Benim babam bunun hakkında olumlu düşünmüyor.
- Eyvah yine mi? Profesör zaten ne hakkında olumlu düşünür ki?
Draco sesini Snape'e benzetip konuştu.
- Aviva artık nefes alma. Sana iyi gelmez. Çok fazla kirli.
Aviva sırıttı ve Draco'nun alnına küçük bir tokat indirdi.