Die while living | Minsung

he went

Jisung

21 aralık

Daha ilk haftadan kokunu özledim biliyor musun?
Nerden bileceksin.

14 şubat

koyu kırmızının beyaz zeminle
oluşturduğu renk karışımını izliyorum.
Kesilen tenimin acısını
hissedemiyorum belki ama
beni bıraktığın gün,
içimde birşeylerin kırıldığını hissettiğimi
çok net hatırlıyorum.
Tam 3 ay...
Sensiz bir gün bile ayrı kalamazken, şimdi ayları sayıyorum.
Bu her gün beraber olduğumuz zamanlara ihanet olmaz mı?

26 şubat

İçimdeki kırık parçalar, sanki her hareketimde savrulup bedenime saplanıyor.
Bu nefesimi kesmeye yetecek kadar acı veriyor.
Yardımına ihtiyacım var Minho.
Ölecek gibi hissediyorum.

17 mart

"Şuan çirkin bir şekilde ağlıyorum.
Tüm aşkımı aldın ve beni hissiz bir şekilde bıraktın."

23 mart

Beni gerçekten sevmiş miydin

yoksa sadece onun yerini mi dolduruyordum emin değilim.
Ama ben seni çok sevdim Minho. seni herkesten, her şeyden çok sevdim ve oturup yıllarca seni sevebilirim.

11 nisan

Alışamıyorum Minho. Sensizlik bana çok ağır geliyor. Taşıyamıyorum bu yükü.
Sensiz geçen her günün gecesinde,
sabaha uyanmamayı dileyerek uyuyorum.
Dağılmış haldeyim
sana ulaşamıyorum, sana dokunamıyorum, senin tenine özgü olan o tatlı kokunu içime dolduramıyorum.
En kötüsü de elimden hiçbir şey gelmiyor.
bedenim hastalanıyor ve ben iyileşemiyorum Minho.
lütfen geri gel, seni affedeceğim.

30 nisan

Yarım kalmışık, hüzün, yaşanmamışlıklar, hayaller, kalp kırıklığı...
gözümü kapatıp kendimi müziğe teslim ettiğim zaman tüm anılar gözümün önüne geliyor.
Söylediklerinin hiçbirini yapmaya niyetin yoktu.
Aslında seninde, sonunda benden sıkılacağını biliyordum.
Bunu bildiğim halde gitmen beni derinden yaraladı.
Eğer yaram iyileşirse bile izi her zaman kalacak.
Hiç iyileşmemesini yeğlerim.

28 mayıs

benim adımlarımı yavaşlatan düşünceler sana hiç uğramadı biliyorum.

13 eylül

sanırım artık sona yaklaşıyorum.
ama eğer yarın gelirsen,
seni affedeceğim.