Sabah birinin üstüme atlaması ile yerimden sıçradım.
Yağmur.
Her gün, her sabah farklı yöntemler ile muhteşem uykumu bölüyordu.
"Yağmur! Sen bu huyundan asla vazgeçmeyeceksin değil mi?!" Diye bağırdığım da Yağmur gülüyordu.
Ayla, sesimi duymuş olacak ki odaya girdi. "N'oluyor be sabah sabah?!"
"Yağmur yine yaptı yapacağını ve hayvan gibi tepeme atladı. Ay, bi' zıplamışım tavana yapışıyordum!" dedim sinirle.
Yağmur, "Tamam, daha fazla boş yapma da gel. Kahvaltı hazır, okula geç kalacağız," dediğinde ofladım.
"Çıkın da giyineyim"
Dediğimi yaptılar ve dışarı çıktılar. Bende banyoya gidip elimi, yüzümü yıkadım.
İlk gün bir sakıncası olmaz diye serbest gidecektim. (Bölüm sonunda kızların kıyafetleri var.)
Aşağıya indiğimde hepimizin siyah-beyaz giyindiğini fark ettiğimde sırıtarak yanlarına gittim.
♡
Okulu incelerken, Ayla'nın konuşması ile ona döndüm. "Oha! Hiç böyle bir şey beklemiyordum," dediğinde Yağmur, "Aynen, çok güzel," dedi. "Evet de, burada davetiye mi bekliyoruz? Hadi girelim"
Kızlar beni onayladığında bahçeye girdik. Bizi görenler, yanındaki arkadaşını dürtüp bizi gösteriyordu.
Kimseyi umursamadan içeri girdik. Kızlara dönüp, "Ben kızın birine müdürün odasını soracağım," dedim ve bir şey demelerine fırsat vermeden birini durdurdum.
"Merhaba, biz yeni öğrencileriz. Müdürün odasının yerini söyler misin?" Dedim. Kız tarif ettikten sonra teşekkür edip yukarı çıktık.
Merdivenlerde, koridorlarda bakışlar üzerimizdeydi. 'Ayı mı oynuyor lan burada?!' Diye bağırmak istesem de sustum.
Müdürün kapısının önüne geldiğimizde, zil çoktan çalmıştı. Ayla kapıyı çaldı. İçeriden "Gel" sesini duyunca yavaşça içeriye süzüldük.
Müdür, otuzlu yaşlarında gibi duruyordu. Doğruyu söylemek gerekirse yakışıklıydı.
Yağmur, "Merhaba hocam. Biz yeni öğrencileriz de, sınıfımızı söyler misiniz?"
Müdür bir şey söylemeden bilgisayarına döndü. Sanırım boş sınıf var mı diye bakıyordu. Bir süre sonra, "Sınıfınız 12/A çocuklar," dediğinde teşekkür edip dışarı çıktık.
Sınıfın önüne geldiğimizde kapıyı kim çalacak kavgası çıkmıştı. Biliyorum, çok gereksizdi.
"Ben niye çalıyorum ya?! Ayla sen çal," dediğimde Ayla; "Ben niye ya?! Yağmur çalsın!" "Tamam, ben çalarım," dedi kavga büyümeden.
Sırıtıp, "Hadi o zaman, önden buyur," dediğimde Yağmur göz devirdi ve kapıyı çaldı.
İçeriden "Gir" sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdik.
"Merhaba hocam, biz yeni öğrencileriz,"
Hoca, "Peki. Kendinizi tanıtır mısınız?"
"Ben Yağmur Akış" "Ben Ayla Haktan" "Arya Ateş"
"Peki, boş bulduğunuz yerlere oturabilirsiniz," sınıfa şöyle bir göz gezdirdiğimde, kapı kenarının son sırasının, orta sıranın üçüncü sırasının ve yine kapı kenarının ikinci sırasının boş olduğunu gördüm.
Kapı kenarına doğru ilerledim ve son sıraya oturdum, genelde kuytu köşelerde otururdum. Yağmur ikinci sıraya, Ayla'da ortanca sıranın üçüncü sırasına geçti.
Sınıfa baktığımda, erkeklerin gözlerinin bizde gezindiğini gördüm. Göz devirip boş boş tahtaya baktım. ______________________________________
Kısa bir bölüm oldu ama idare edin. Yeni bölüm Pazartesi gelir.
Kıyafetleri de şuraya serpiştireyim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
