İlk bölüm:Kapalı kapılar

51 23 1
                                    

Her kitabımdan bana kalan bir ders vardır. Bu kitabımda da aldığım bir ders oldu.
Ben bu satırları gerçekten tükendiğim ve umudum kalmadığı zamanlar yazdım. Ağlarken yazıldı bu satırlar. Unutmak için kendime kafamı dağıtacak bir şeyler ararken yazdım.
Çıkardığım ders beni biraz daha olgunlaştırdı. Bana dedi ki:
Yaşa, acıyı, üzüntüyü, aşkı sevinci hepsini yaşa. Ama geçeceğini bilerek yaşa.

Her şeyin bir vadesi var. Her yara bir yere kadar bizimle gelir. Her kahkaha, her gözyaşı...
O yüzden bir gün biteceğini bilerek yaşayın her şeyi, acıyı da sevinci de.

Bu kitabı eski kendime adıyorum. Tecrübesiz kendime, karanlığın içinde bir umut arayan kendime ve çok çok sevdiğim okurlarıma...

Kalben-Kasımpatılar
Can Güngör-Yalnız Ölmek

Bebek ağladı.
Dünya'ya geldiği için ağladı.
Çığlığı kulaklarımda yankılandı.

Ama yıllar sonra ölürken çıt bile çıkarmadı.
O çığlığı kulaklarımda yankılanmadı.
Ve ben yeniden çığlık atması için yalvardım Allah'a.
Bir yaşam belirtisi istedim...
Belki de biraz umut.
Ama hiçbir şey olmadı ve benim çocukken çok güvendiğim kahraman doktorlar kurtaramadı onu.
İşte o gün umutsuzlukla tanıştım.
Biraz hayalkırıklığı hayatımı esir aldı ve tüm hayatım böyle geçti.
İnsanlara güvenmeyip kendimi gerçeğe kapatmakla.

O günden sonra kapattım kendimi hayatın gerçeklerine. Hayallerle ve rüyalarımla büyüdüm. Pembe hayaller bana gerçeği unutturdu.

Ama kayboldum.

Bir gün annemin elini bıraktım ve kalabalığın içinde bir daha bulamadım onu. Korktum. Kalbim hızla çarptı, avuç içlerim terledi. Hayatı sorguladım. Koşarak bulmaya çalıştım annemi. Sonra karanlık bir sokağa doğru ilerledim.

Bir park gördüm.

Salıncaklarının zincirleri kopuk, yıkık dökük, kimsesiz. O kimsesiz parkta bütün pembe rüyalarım yıkıldı.

Gerçekler bana her şeyi hatırlattı.

Gerçeklerden nefret ettim çünkü bana her şeyi göstermişti. Her şeyin mükemmel olmadığını, dünyadaki tek rengin pembe, tek duygunun sevinç, her eşyanın yepyeni olmadığını göstermişti. Her çocuğun temiz olarak doğmayacağını göstermişti. En önemlisi de adaletin olmadığını göstermişti. Bu dünyada en işlek caddelerde bile ara sokaklar olduğunu, yepyeni binaların yanında bile yıkık dökük evler, olduğunu hatırlattı. Bana yaşamın sınırlarımdan da öte olduğunu hatırlattı.

Bütün gerçekler gülümsedi bana öylece içinde kimsesiz dört çocukla beraber.

Çocukların birinin yanına gittim. Onu dürttüğümde uyandı. Şüpheyle baktı bana. Hemen doğruldu ve sordu. "Kimsin sen?"

Sorusuna cevap bile vermedim. Gözlerimden akan yaşlara engel olmadım. "Kayboldum ben." oradaki diğer çocuklarda yanıma geldi. "Annemi bulamıyorum."

"Nerede kayboldun?" dedi hemen simsiyah saçları gözlerimi alan kız.

"İlerideki pazarda." dedim hıçkırarak.
Elimi tuttu siyah saçlı kızın yanındaki yeşil gözlü oğlan. Beni kaldırdı. "Ağlama," dedi.

Gerçeğin UnutturduklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin