İstediğimi elde edebilmem için ölüm haritası hazırlamam gerekiyor. Bu tam olarak da bir harita sayılmaz doğrusu.
Çünkü sadece bir not defterine öldürdüğüm isimleri yazıyor, daha sonra da şehrin haritasından yaşadıkları yerleri işaretliyorum. Sadece bu yüzden harita dedim. Aslında bir düşününce gerçekten de haritaya benziyormuş.
Sabah kalktığımda ilk işim haritayı hazırlamak oldu, ve o haritayı duvara asmak. Daha sonra dısarıya çıktım. Bu bir katil için biraz tuhaf, ya yakalanırsam? Ama ben kendime güveniyordum ve böyle bir şey olamaz.
İçimdeki o his yeniden oluşmaya başlarken, yüzümü ellerimin arasına aldım. Sadece bu şekilde sakinleşebiliyordum. Ve birilerini öldürmem gerektiğini anladım. Kendime söz vermiştim öldürmeyeceğime. Ama bu hastalık hale geldiği için yapacak bir şey yok.
Sokağa fırladığım gibi bakkala gittim.
-Lütfen bana yardım edin, lütfen!
-Neyin var dostum.
-Bak, çok kötü seyler yaşıyorum ve biraz konusmam gerekiyor, ben bir katilim
-Ne?!
-Tabii ki de şakaydı. Ciddiye alacağını düşünmemiştim, dedim ve güldüm
-Tabii düşünmemiştim.Benim bildiğim okçuluk klübü var oraya gidelim mi kafan dağılır ?
-Tamam.
Ve gittik. Oradaki herkez okçuluk ustasıydı. Herkesin kendinden uzakta bir hedef tahtası vardı. Yaylarını ellerine alıp atıs denemeleri yapıyorladı.
-Benim arkadaşım buranın sahibi. Odasındadır galiba. Seni tanıstırmak isterim.
-Tamam, senin dostun benim dostumdur.
Yapmacık şey iste. Sahibin odasına geçtik. Duvarlarda okçuluk şampiyonlarınin resimleri vardı. Deri koktuklara oturduk.
- Merhaba James. Bak bu benim dostum Bob
- Selam Bob
- Selam. Biraz enerjimi boşaltmam gerekiyordu da ondan geldik.
Bakkal
- Oldu o zaman bakkal beni bekler iyi eğlenceler.
Dedi ve çıktı. O çıktıltan sonra kenardaki ipi gördüm ve adamı asmaya karar verdim. Boğazını sıkıp bayılttım. Ve astım. Sıradaki öldürdüğüm isim de belli olmuş oldu. James Green.