Yeni bölüm yazmaya üşendiğim için bu hikayeye şartlar koyacağım. 100 yorum istiyorum. Böylece kendim için de biraz zaman kazanmış olurum sjsjsj neyse. Hikayeye geçelim.
__________________________Seokjin odasında oturuyordu. Annesini kaybetmenin acısı yüreğinde derin bir acı bırakırken artık ağlayamıyordu bile. Yüzü umutsuzlukla solmuștu. Etrafa yaydığı koku bile acımsı bir tat bırakıyordu. Kızgındı. Çok fazla kızgındı. Ama elinden bir şey gelmiyordu. Kaçsa bile bu en çok kendisine zarar verirdi. Boynundaki mühür... Bu mühür ona yıllarca acı vermişti. Vücudu tam alışmaya başlarken şimdi alfasını görmesi ve onun kokusunu alması her şeyi başa döndermiști. Istese de gidemezdi artık. İçindeki omega daha fazla ayrı kalmaya dayanamazdı.
Daha fazla burada düşünmek yerine ayağa kalktı ve odadan çıktı. Merdivenlerden inip mutfağa gitti. Kendine şeftalili meyve suyu koydu. Ardından bahçeye çıkıp özel tasarım kanepeye oturdu. Kanepe gerçekten rahattı. Meyve suyunu içerken ne yapacağını düşünmeye başladı. Belki de Jungkook haklı. Bu durumu kabullenmek zorundaydı. Aksi taktirde iyi şeyler olmayacaktı. Üstelik bundan en çok Seokjin ve omegası zarar görecekti.
Meyve suyu bitince ayağa kalktı. Mutfağa gidip bardağını bıraktı. Ardından oturma odasına gitti. Siyah kanepeye oturdu. Televizyon açtı. Tabiki de çizgi film izlemiyor ;)
Seokjin'den~
Tom ve Jerry izliyorum. Size ne amk gülmeyin. Ne var çocuk ruhluysam. Neyse bu Jerry'in de amk. Küçük piç. Kafayı yedim iyice. En iyisi gidip biraz makyaj yapayım. Can sıkıntısı işte.
Yatak odama çıktım. Önce güzelce duş aldım. Ardından bornozumla birlikte makyaj masama oturdum. Yüzüme bakım kremleri sürdüm. Cildim parlıyor, kıskanın. Aman neyse. Dolabımın önüne gidip üzerime bol önü açık bir tasarımla yapılmış beyaz bir gömlek giydim. Taşım taş. Ne giysem yakışıyor. Altıma siyah pantolon tarzı tayt giydim. Ardından masama tekrar oturdum. Dudağıma hafif kahve tonları bir ruj sürdüm. Göz kenarlarıma da hafif kahve tonları bir far. Bu kadar yeter. Fazlası yüzümü bok eder. Saçlarım uzamış. Biraz düzleştirip taradım. Kulaklarıma sade bir küpe taktım. Boynuma da şu doğal taşlarla yapılan kolyelerden strese iyi gelen kolyeyi taktım. Şimdi mükemmelim.
Biraz kitap okudum. Kendimi çok kaptırmışım bir buçuk saat geçmiş. Biraz da telefonda takıldım. İki saat da ona harcadım. Şuan camdan bakıyorum. Bilin bakalım kimi gördüm. Şerefsizlerin kralı Jeon Jungkook! Jungkook eve girdi. Büyük ihtimal önce benim odama dalac-
Kapının birden açılmasıyla panikle kapıya döndüm. Jungkook gözlerini kocaman açmıştı. Beyni durmuş gibi bana bakıyor. Ağzını kapa amk yarrak kaçmasın. Sjsjsjsjs neyse.
"Neye bakıyorsun? Beni ilk defa gördün herhalde."
Gözünü bir süre kapattı. Ardından yavaşça açtı. Sakince yanıma geldi. Elini bel boşluğuma koydu. Burnunu yanağıma sürterek konuştu.
"Sen ve omegan... Başımı dönderiyorsunuz."
Seokjin'in içi hoş olmuştu. Jungkook Seokjin'in boynunu öpmeye başladı. Arada kulak altını öpüyor eli ile bel boşluğunu okşuyordu.
Seokjin'in karnında kelebekler uçuşuyor, kasılıyordu. Böyle giderse kendini ona bırakacaktı. Jungkook'u zar zor kendinden uzaklaştırdı. Arkasina döndü. Jungkook anlamaz şekilde baktı.
"Ne yapıyorsun omega?"
"Çık git. Sen beni hak etmiyorsun. Odamdan defol."
Jungkook bıkkın bir nefes verdi.
"Şunu bil ki alışman için alttan alacağım."
Jungkook odadan çıktı. Jin kalbini tuttu. Derin bir nefes aldı. Çok hızlı atıyordu. Omegasî onu çok istiyordu. Ama bu kadar kolay ona teslim olmayacaktı.
"Daha yeni başlıyorum Jeon."
Bir hafta sonra~
Planım mükemmel gidiyordu. Bu bir haftadır ona dünyayı dar ediyorum. Sjsjsjsjs kudur piç. Bu çok eğlenceli. Canımı yakmak için adım attığında da iki drama yapıp susturuyorum onu. Ben mükemmelim 😌. Daha dün bir partiye zorla götürdü beni. En yakın ortaklarına rezil ettim onu. Sürünsün köpek. Ona köpek demek bile köpeğe hakaret.
Ama şöyle bir sorun var. Dün gece o sinirle eve gelmedi. Başka biri ile yatmış mıdır? Öyle bir şey yaparsa sikerim belasını. Yok götü yemez ya. Ya yaptıysa? Hala eve gelmedi çünkü.
Jin bunu düşünürken iyice stres yaptı. Sürekli oturma odasında döneliyordu. Omegası çok korkuyordu. Ya yattıysa başkasıyla? Jin'in gözleri doldu.
En sonunda dayanamayıp telefonu eline aldı. Rehberde onun adını buldu. Onun üzerine tıkladı. Bekledi, bekledi ama açılmadı. Telefona ulaşılamıyor. Oturup daha çok ağladı. Gece yarısı civarı kapı açıldı. Jin oturma odasında uyuyakalmıştı. Bir anda gözlerini açtı. Hemen kalktı. Jungkook darmadağın gelmişti. Kravatı, gömleği dağınık ve yarı açık. Saçları terli. Jin hemen onun önüne çıktı.
"IKI GÜNDÜR NERDESİN SEN?"
Jungkook soğuk bakıyordu.
"Senin olmadığın bir yerlerde."
Jin'in gözlerinden yaş akarken göğsüne yumruk atmaya başladı üst üste.
"Pislik herif! Başkasıyla yattın dimi!!! Şerefsiz! Senden nefr-"
Birden kollarından tutulup çekilmesiyle dengesini kaybetti. Kendini Jungkook'un bedenine dayadı. Jungkook onu kollarından tutup ters döndererek sırtını göğsüne dayamasını sağlamıştı. Jin zar zor yutkundu. Şuan tamamen savunmasız kalmıştı. Tam ayağını orasına vuracakken Jungkook onu sertçe duvara yasladı ön tarafını. Jungkook'un her uzvunu hissediyordu. Gömleği omzundan düşmüş ve açılmıştı. Jungkook boynundan omzuna kadar öpücük bıraktı. Jin başını geriye atıp Jungkook'a bıraktı kendini.
Bir süre sonra Jungkook Jin'in kulağına yaklaștı.
"Oyun öyle oynanmaz böyle oynanır küçük omegam."
Jin onun baskınlığına dayanamıyor bacakları titriyordu.
"Başkasıyla olmam düşüncesi korkuttu mu seni, hm?"
Jin'in gözünden yaş akmaya başladı. Hıçkırıklarını içine hapsetmeye çalışıyor, bunun sonucunda bedeni titriyordu. Jungkook bunu fark etti.
"Șșșt sakin ol omega. Benim hayatımda senden başkası olamaz. Sen nasıl ki benimsin,ben de seninim."
"N-iye gelm-medin o z-zaman?"
Omeganın titreyen sesi Jungkook'un kalbinde ufak bir sızıya neden olmuştu. Ama böyle olması da hoşuna gidiyordu.
"İşler yoğundu. Alfanın başında çok sorumluluk var. Onlarla ilgilenmem gerekti. Acil durum olmasa gelirdim. Üzerimin dağınık olması da yorgunluktan."
Jungkook Jin'in kollarını bırakıp kendine dönderdi yüzünü. Kalçasından tutup kucağına aldı. Jin itiraz etmeden kucağına atladı. Kollarını boynuna doladı. Yüzünü boyun girintisine soktu. Hıçkırıkları hafiflemiști. Jungkook yatak odasına çıkarken Jin mırıldandı.
"B-eni yalnız bırakma..."
Jungkook gülümsedi. Ne kadar kendisine karşı kızgın olursa olsun her daim küçük omega alfasına sığınacaktı.
Yatak odasına geldiğinde Jin'i yatağa yatırdı.
"Şimdi uyumalısın."
Jungkook gidecekken Jin onun kolunu tuttu. Gözleri dolu doluydu ve parlıyordu.
"Gitme..."
Jungkook omegasına gülümsedi ve üstünü değiştirip yanına yattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alpha Is A Brother And A Mafia!? ~JİNKOOK~
FanfictionBabasız büyüyen omega Seokjin, annesiyle beraber yaşamaya çalışıyordur. Annesi birgün oğluna evlenmek istediğini söyler. Kadın, zengin ve son derece büyük mal varlığı olan Jeon ailesinden yetişkin bir alfayla evlenir. Ancak o alfanın ayrıldığı ilk...