Lunapark

101 7 10
                                    

~Bubbles'ın Anlatımı~

Aklıma kapıyı kapatıp kilitledikten sonra Bliss geldi. Hemen onun yatacağı odaya baktım ve onu uyurken gördüm. Acaba sürprizi ne olacak? Tekrar aşağı indikten sonra Blossom'ı kaşları çatık gördüğümde aklıma gelen ilk şey bir sorum olduğuydu. ''Ne oldu?'' diye sorduğumda o ise ''Buttercup'la Butch'a bir şey oldu. Ne olduğunu bende bilmiyorum.'' sonra ise telefonum çalmaya başladı. Kimin aradığını gördüğümde hemen açtım bu Boomerdı. ''Bubbles, merhaba Butch orada mı acaba? Eve gelmedi çünkü.'' Endişeli sesi ile karşılaşınca tebessüm ettim. Ne kadar iyi bir kardeş. ''Evet Buttercup'ın odasındalar. Endişeye gerek yok.'' Derin bir oh çektiğini duydum. ''Teşekkür ederim.'' dedi ''Rica ederim.'' dedim. Sonra aklıma bir şey geldi. Geçen televizyonda izlediğim buz dansını Boomer ile öğrenebilirdik. ''Boomer! Bir şey sormak istiyorum. Yarın buluşabilir miyiz?'' Karşıdan bir süre ses gelmedi. Sonra ''Tamamdır. Kaçta ve nerede?'' Gülümsedim. ''11 olur mu?'' Gülümsediğine dair yemin edebilirim. '' Olur tabi ki, iyi akşamlar.'' bende iyi akşamlar dedikten sonra kapadık telefonu. ''Bloss ben üzerimi değiştirip yatıyorum!'' Ona da haber verdikten sonra odama gittim ve üstümü değiştirip mavi yorganımın altına girdim. Gözlerimi kapatıp güzel olan her şey ile uykuya daldım.

  Sabah uyandığımda yerini söylemeyi unuttuğum pat diye yüzüme vurunca telefonu alıp mesaj attım.

Kardeşlerimizi tanıştırmaya gittiğimiz kafe.

Diyerek yeri ve anıları gösterdim. Sonra saate baktım ve saatin 8.30 olduğunu gördüm. Sonra biraz daha uyuyabilirim diye düşünerek karanlığa gözlerimi açtım. Uyandığımda gözlerimi ovuşturdum. Kulağıma Butch ve Buttercup'ın sesi geliyordu. Saate baktığımda saat 10.03 tü! Hemen kalkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkayıp saçımı taradım ve dişlerimi fırçaladım. Sonra çok sevdiğim mavi göbeği açık kısa kollu üstümü, altıma ise siyah eteğimi giyindim. Beyaz bir çanta da takınca geriye sadece spor ayakkabıyı giyinmek kalmıştı. İlk önce yeşillikler bakmam lazım ama. Odaya daldığımda ikisi bana bön bön bakmaya başladı. Buttercup yatağında, Butch yatağın ucuna oturmuş. "Ben çıkıyorum, siz devam edin. Butch, Boomer beni aradı. Seni sordu onu ara." Butter bağırmaya Butch ise tamam dedikten sonra kardeşimi susturmaya başladı. Bende sırıttım. Saate baktığımda 10.45 olduğunu gördüm ve evden uçtum. Kafeyi gördüğümde 10.55 ti. Boomer arabasını park etmiş arabasından iniyordu. Bu sefer maskesi vardı. Gülümsedim ve el sallayarak yanına koştum. Boomer diye haykıracak halim yok herhalde. Beni gördüğünde selam verdi ve beklemeye başladı. Geldiğimde koluna girmem için kolunu açtı. Bende koluna girdim. Boş masa bulduğumuz an oturduk. Burası bu saatlerde çok kalabalık oluyordu. İkimizde kahve söyledik. Orta şekerli içiyormuş kahvesini. Kazıdım seni aklıma bilgi.

"Bana ne soracaktım Bubbs?"
Doğru ya.
"Buz dansını bilir misin?"
"Hayır, daha yeni duydum. Buz pateni gibi mi?"
"Diyebiliriz. Buz dansını öğrenmeye ne dersin?"
İlk önce döndü biraz. Sanırım beklemiyordu. Bende açıklayım dedim.
"Açıklarsam eğer,kız ve erkek çiftlerle oluyor gruplar. Her grup iki kişi. Şarkı açıp buzun üzerinde dans ediyorlar işte. Bende seninle öğrenmek istedim. Yoksa hiç tecrübeli değilim." Telefondan bir video açıp anlattıklarımı pekiştirdim. İzlerken bazen gülüyor bazen şaşırıyordu. Video bittikten sonra bana bakış atıp "Ben varım." Dedi. Ona ne istersem söylüyorum ve hiçbir zaman beni geri çevirmiyor, çok bencilim. Ona gülümsedim. O bana kocaman gülümsedi. Ben ne yaparsam daha fazlasını yapıyor. Ya da bana öyle geliyor. Seni yerim!
"Teşekkür ederim!" Dedim.
"Rica ederim!" Dedi.
"Bu kadar mıydı yani?" Başımı salladım.
"O zaman lunapark'a gidelim." Olur anlamında başımı salladım.
"Ama önce kurslara bakalım." Sorar gözlerle baktı. Sonra ne kursu olduğunu hatırladı sanırım.
"He..." burada güldüm çünkü çok tatlıydı. Kahvemizi içip kalktık. Tabii Boomer saklanarak içti kahvesini. Sonra arabasına binip en uygun kursu bulana kadar dolaştık. Lunapark'a sürmeye başladı. "Sakin ol yavaşla artık!" Dediğimde gülmeye başladık.
"Sen buna yavaş mı diyorsun?" Diye sordu Boomer. "O zaman buna ne dersin acaba!" Bir anda bam diye gaza bastı. "Boomer tamam bu çok hızlı şimdi yavaşla" Lunapark'a gide e kadar yol böyle sürdü. Araba durduğunda ikimizde birbirimize baktık. Sonra trip atar gibi başımı yana çevirip kollarımı göğsümün altındaki birleştirdim. Boomer özür dilemeye başladı. Arabadan inip benim kapımı açtı ve yere çömeldi. Sonra bir daha özür dileyince affettim. Aklıma eseni yapan biriyim. Kemerimi çıkarıp arabadan indim ve parkta yürümeye başladık. Bileti almak için sıraya girdi ve geri geldiğinde 5 Ona 5 bana toplam 10 adet bilet vardı. İlk başta dönme dolaba binebilir miyiz diye sordu. Korkmama rağmen tamam dedim. Sıraya girdik. Sıra bize geldiğinde iki bilet verdik ve oturduk koltuklara. Yan yanaydık. Git gide yukarı çıkıyorduk ve eş zamanlı olarak daha fazla korkuyu hissediyordum. En tepeye vardığımızda  yere bakamaz oldum. Boomer'a iyice yapıştım.
"Boomer, korkuyorum." Bana sarıldı. Bende ona, kafamı boynuna gömdüm. Kokusunu içime çeke çeke sakinleştim.
"Korkma yanında ben varım." Dedi. Haklıydı, yanımda o varken neden korkayım ki?
"Seni seviyorum Boomer." Daha da sardı beni kollarına, daha da çekti içine beni. Sanki her an kaçıp gidebilecekmişim gibi.
"Bende seni her şeyden daha çok seviyorum Bubbles.."...




Hahahahaha yayınladım işteeeeee. Beklediğinize değmiştir İnşallah. Bay bayyyy saat 22.37.


°𝙺𝙰𝙷𝚁𝙰𝙼𝙰𝙽 Ş𝙰𝚁𝙺𝙸𝙲𝙸𝙻𝙰𝚁° AskıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin