Sabah alarmın sesiyle uyandım okula geç kalmamak için hazırlandım solona gittiğimde harika kokular geliyordu annemin yanına gittim "sultanım bakıyorum da yine döktürmüşsünüz" annemim yanağından öptüm ağzıma bir kaç şey attım .
"kızım yavaş boğulacaksın otur da ye" ellerimi yıkadım "geç kalacağım gitmem lazım" tektardan annemi öptüm ve evden çıktım
kulaklığımı takıp okula gidiyordum acaba bugün yine ne olacaktı okulda olaysız bir günüm yoktu her olayda ben oluyordum okula gelmiştim
her olayda benim olmama rağmen hiç arkadaşım yoktu ilk ders Türkçey'di en sevdiğim derslerden biriydi dersi dinlerken kapı çaldı "hocam kusura bakmayın dersinizi bölüyorum Asya'yı müdür çağırıyor"
bildim bileli müdürden hep nefret etmişimdir nöbetçi öğrenciyle müdürün yanına gittik "sen çıkabilirsin" odada müdür ve ben vardık yine ne yapmıştım acaba
"Asya ben sana demedim mi bir daha bir olaya karışma diye kızım inadına mi yapıyorsun" amk yine ne yapmıştım acaba of "hocam ne yaptım ki dersime çalışmaktan başka bir şey yapmıyorum"
he asya sanki çok çalışıyorsun dersine ya 'sus lan sen karışma' tanıtayım bu benim iç sesim kendisi salağın teki 'sensin salak lan'
"Asya, asya dedim" düşüncelerimden kurtulup müdüre baktim "telefon dolabının kilidini kırmak da ne demek oluyor ASYA bunu nasıl yaparsın ya öğrenci misin hayvan mi belli değil yeter bu yaptıkların defol git okulumdan"
lan sinirlenmeye başlamıştım dövmemek için kendimi zor tutuyordum "sanki ben de sizin okulunuza bayılıyorum ama siz kovdunuz diye değil ben kendim istediğim için gidiyorum" ayağımla sandalyeye tekme attım
"senden bir bok olma gerizekalısın beş para etmezsin" kapıyı çarpıp çıktım sınıftan çantamı alıp okuldan gittim sonunda okuldan kurtulmuştum zıplayarak ilerledim ilerde kedi gördüm onu sevdikten sonra otobüse binip eve geldim
annem çok kızacak ya 'onu kilidi kırmadan önce düşünecektin' sus be çok bilmiş
Zile bastım hadi bakalım ne olacaksa olsun ya of "kim o"
"Benim anne asya" hemen kapı açıldı "asya senin okulda olman gerekmiyor mu" annemin yanaklarını sıkıp öptüm içeri girdim çantamı yere attım
"ya tamam bakma bana öyle sultanım okuldan kovulmuş olabilirim ama benim bir suçum yok ki" dudağımı büzdüm masum masum anneme baktım "ah asya ah ben sana ne diyeyim neyse artık olan olmuş deli kız" annemin boynuna atladım "canım annem benim ya" kahve yaptım annemle karşılıklı içiyorduk
"Kızım sana söylemem gereken bir şey var" kahvemi bırakıp anneme baktım "seni dinliyorum anne" öksürdü elimi tuttu bende onun elini tuttum
"kızım biliyorsun baban öleli 7 yıl oldu onun yerini kimse dolduramaz biliyorum ama lafı dolandırmadan söyleyeyim sana ben evleniyorum" ne demek bu şimdi ya evlenmek de nereden çıktı asla izin vermem asla
"hayır evlenemezsin asla izin vermiyorum asla" bir anda elimi çektim ayağa kalkıp koşarak odama gittim annem arkamdan "İzin versende vermesende evleneceğim kızım beni anlamaya çalış" diye bağırıyordu kapımı kapatıp ağlamaya başladım babamın resmine bakıp uyuya kaldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİMİN TAKINTISI |Texting.| +18
Romancekız kardeşinden hoşlanan kuzeyin hikayesi içinde +18 olacak küçük yaşta olanlar okumasın
