Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mona motorsikletinden indi ve Haitani'lerin kapısını çaldı. Saat 8 olmuştu, dakik birisi olduğu için geç kalmadan gelmişti.
Rindou kapıyı açtığında Mona'yı uzun uzun süzdü ve ardından kapıyı tamamen açtı. Mona siyah bir şortun üzerine beyaz bir tişört giymişti. Giyilebilecek en basit kıyafeti giymişti. Rindou ise siyah bir pantolonun üzerine beyaz bir tişört giymişti. İkisi de farketmeden uyumlu giyinmişlerdi.
"Abiyeyle falan geleceksin diye üç buçuk atmadım değil." dedi Rindou gülerek. "İyi uygun giyinmişim. Her nereye gidiyorsak artık."
"Güven bana." dedi Mona gülerek ve motorunu gösterdi. "Gidelim."
"Motorla gitmiyoruz." dedi Rindou ve bir araba anahtarı salladı. "Ben götüreceğim. Adresi ver yeter."
"Pekala." diyerek kabullendi Mona. Randevuyu kabul ettiğine şükretmeliydi.
Rindou arabaya ilerlerken Mona onu arkasından izledi. Rindou onun için kapısını açtığında teşekkür ederek bindi ve onun binmesini izledi. O da bindiğinde telefonundan adresi açtı ve telefon koyma yerine koydu telefonunu.
Bir süre sürdükten sonra gelen trafik ışığında Rindou Mona'ya döndü. Kemerine uzandı ve kızın kemerini taktı.
Mona kıpkırmızı olmuştu. Rindou tamamen onun üzerine eğilmişti ve bu gerçekten utandırıcıydı.
"Şarkı açıyorum." diyerek içini rahatlatmaya çalıştı ve radyoya bastığı. Sevdiği şarkılardan birisi çaldığı için durdu ve dinleyerek yolu izlemeye başladı.
Rindou arada sırada şarkıyı mırıldanan kıza tebessüm ederek bakıyordu. Yüzündeki yaraların çoğu iyileşmişti, sadece derin olan yaradan hafif bir iz kalmıştı. Ellerinde ise hala sargı bezleri vardı Mona'nın.
Navigasyon sesi vardıklarını söylediğinde etrafta bir sürü araba olduğunu farketti Rindou. Otopark tarzı bir yere gelmişlerdi.
"Arabadan inme. Geleceğim 2 saniyeye." dedi Mona ve arabadan inip gözden uzaklaştı. Geri geldiğinde elinde 2 kova patlamış mısır ve 2 içecek vardı.
"Arabalı sinema." diye mırıldandı Rindou. "Akıllıca."
"Sever misin bilmiyorum. Ama bana göre arabalı sinema sevmeyen kişi yoktur." dedi ve radyoyu kapattı. "Korku filmi seversin umarım?"
"Seviyorum tabi ki de. Sende mi korku filmi izlersin?" dedi hafif bir heyecanla. İlk defa kendi dışında korku filmi izlemeyi seven biri görüyordu. Ran onunla çok kere dalga geçmişti bu yüzden.
"En sevdiğim tür." dedi Mona gülerek. Beyaz perdeye baktı ve filmin başlamasına birkaç dakika kaldığını gördü. Arkasına yaslandı.
"İlk randevumuz." diye fısıldadı kendi kendine. Rindou duymamıştı bile. Mona, Rindou'nun kendisinden hoşlanmadığına emindi. Kendi gözünde şansı bile yoktu Rindou için. O yakışıklı ve popülerdi. Mona ise en arkada sırada oturan sessiz kızdı.
"Bir şey mi dedin?" dedi Rindou ona dönerek. Mona kafasını hayır anlamında salladığında önüne döndü ve kafasını cama yasladı. Bir süre sessiz durduktan sonra konuştu:
