𝑪𝑨𝑹𝑫 / Chishiya Shuntaro

akıllı ol, yaşa.

"burada ki bütün kartlara sahip olup kaçsak nasıl olurdu?"

"Ha, ne demeye çalışıyorsun?"
Anlamsız gözlerle suratına bakıyordum,
"Diyorum ki kartları çalsa-"
Kelimesini tamamlayamadan suratına yumruğumu geçirmiştim. Çünkü ne diyeceğini anlamıştım.

"Ne gevezeliyorsun sen? Asla Aguni ve şapkacıya ihanet etmem. Ayrıca bunun arkasında bir oyun olmadığını nereden bileceğim?"
Yumruk attığım yeri eliyle ovuşturup
"Elin sertmiş."
Dedi rahatlığını koruyarak.
Daha fazla sinirlenip
"Tekmemi de yemeden amacının ne olduğunu söyle, dönek?"
Uzun bir iç çekip arkasını döndü ve cama doğru yürümeye başladı

"Dönek mi? Bunu senin demen gülünç."

Arkasından gidip önü dönük olmayan Chishiya'nın saçlarına odaklandım ve
"Gerçekten kendinden başkasını düşünmüyorsun, yanındaki zavallı kızı bile kullanıyorsun!"

Tekrardan uzun bir iç çekip,
"Yaşama sadık kalanları aptal buluyorum."

Gerçekten hâlâ çok rahattı, böyle olması sinirlerimi fazlasıyla bozuyordu.
"Bas git kendine yeni bir köle bul Chishiya. Ben diğerleri gibi değilim."

Arkamı dönüp kapıya doğru yürümeye başladım, tam kapının kulupuna elimi koyacakken
"Sen bilirsin."
Manipüle edici bir sesi vardı.
Onla iş birliği yapabilirdim ama...
Hayır! Olmaz.
Bu adamdan ciddi anlamda tırsıyorum.
Cevap vermeyip kapıyı hızlıca açıp çıktım ve odama ilerledim ve odaya girer girmez kendimi yatağa atıp uykuya daldım.
Direkt uzatmayacağım işlerimi halledip herkesin toplandığı salona gittim çünkü ince sıska birisi bana şok geçirdiğim bir haber vermişti. Şapkacı ölmüştü? Pek inanamadım ama neyse. Salona geldiğim de şapkacı ortada ölü bir şekilde yatıyordu
Niragi ise Chishiya'ya silah tutmuştu ve bir şeyelr gevezeliyordu.

"Ne oluyor burada?"
Deyip onların yanına koştum Ann bana
"Yüksek ihtimal şapkacı ya girdiği oyunda öldü, ya da öldürüldü. Araştıraca-"
Kız daha sözünü tamamlayamadan Niragi bana dönüp silahını tuttu dilini suratıma yaklaştırıp uzattı
"Sence de şapkacıdan sonra sahilin başkanı olması gerekn kişi Aguni değil mi Y/n?"
Ne olduğunu hiç bir şekilde anlamamıştım.
Ve fazlasıyla gerilmiştim ortam çok sessizdi. Bu yüzden Niragi'ye titrek sesimle cevap verip
"E-evet?"
Yanımdan çekilip
"HERKES AGUNİ DEDİĞİNE GÖRE SAHİLİN YENİ BAŞKANI AGUNİ!"
Aguni bana sakince bakıyordu. Gerildiğimi anlamıştı ama ses çıkarmamıştı.
Herkes şapkacının öldüğünü açıklamaya gitti. Chishiya da başka bir yere yüksek ihtimâl. Ben ise burada hâkâ şokun etkisiyle duruyordum

Her şey çok ani olmuştu, ki bence şapkacı kendi ölmedi. Öldürüldü...

Şapkacının ölümünden haftalar geçmişti ve şu ana kadar bir olay olmamıştı. Taa ki bu gün gözlerimi uykudan açana kadar

Sabah gözlerimi açar açmaz yan salondan yumruk ve bağırış sesleri geliyordu. Başımı hemen kaldırıp etrafa bakındım. Büyük salon olan yer hemen benim odamın yanında olduğu için bu kadar ses geliyordu kesin. Hemen ayaklanıp saçlarımı düzelttim ve kapıdan çıktım dün gece direkt uyuduğum için üstüm giyinikti. Hızlıca koşup salona girdiğimde gördüğüm görüntü ile geçen ki gibi kısa bir şok geçirdim.
Şu an Arisu kasanın önünde duruyordu ve Niragi onu dövüyordu Aguni ve diğerleri ise onu izliyordu.
Kafamı çevirip yanıma baktığımda Chishiya da sakince olanları izliyordu

Hemen Niragi'nin yanına koşup Niragi'yi aniden ittirdim. Tabi zayıf biri değilim yani?
Hemen Arisu'nun suratını elime alıp
"Niragi, naptığını sanıyorsun? Gerçi sanıyorsunuz?"
Niragi bana yukardan küçümseyerek bakarken
"Sen bu işe karışma küçük ucube"

"Chishiya, sen kandırdın değil mi Arisu'yu?"
Hâlâ yere eğilmiş Arisu'nun yaralarına bakarken konuşuyordum.
Chishiya yanıt verecekti ki
"Neyi Chishiya yapmış? Bize yardımcı olan oydu zaten. Sahile yeni gelen Arisu'nun kartları çalmaya çalıştığını o bize söyledi."
Pislik! Eğer haftalar önce ben ona inansaydım aynı şeyi bana yapacaktı, dün dediğim gibi kendine yeni bir köle olarak Arisu'yu seçmiş.
Bende Y/n isem onun hakkından gelirim.
Bunları kafamdan geçirirken âniden Niragi'nin beni kolumdan tutup diğer tarafa fırlatmasıyla ne yaşadığımı şaşırdım, sanırım fırlattığı yerde kafama demir çarptı.
Tek hatırladığım şey Aguni'nin sertçe başımda sesinin yankılanmasıydı.
Sanırım ibne Niragi, savunmasız zamanımı kolladı.

Gözlerimi yavaşça açarken üstümdeki Niragi'yi gördüm, yavaşça üstümde olan hırkanın fermuarını açıyordu. Gözlerimi hızlıca açıp tepki verecektim ki başkaları beni tutmaya başladı
Kıvrandığımı fark edince
"Ahah, böyle çok muhtaç duruyorsun y/n."
Dediklerini takmayıp kurtulmaya çalışıyordum ki gram olmuyordu, Niragi üstüme daha çok yaklaşıp dudağıma eğiliyordu. Tam öpecekti ki suratına suratımla karşılık verip dudağına bir tane geçirdim. Anında dudağı kanamaya başladı

"Ne hakla?"
Bu sefer suratıma o yumruğu geçirdi
"Cüret edersin?"
Suratıma bir tane daha yumruk attı.
Üçüncüyü de atacaktı ki aniden televizyondan ses duyuldu.
"Oyun başlıyor, aşağıda toplanma yerine gidin"
Diye bildirim geldi.
Niragi'nin yandaşlarından biri
"Oyun alanı sahilde miymiş?"
Niragi televizyona bakıp cevapladı
"Öyleymiş"
Hazır hepsi beni bırakmışken aradan sıyrılıp hızlıca kaçtım.
Arkamdan Niragi'lerin de geldiğini hissettim. Fakat benim peşimden değil, oyun alanına gidiyorlardı.
Koridorda koşarken aniden herkesin toplandığı yere gelmiştik. Chishiya dahil herkes buradaydı.

Oyun açıklanıyordu ki, ben Chishiya'nın yanına gidip kolunu sıkıca tuttum ve
"Senin yüzünden taciz ediliyordum orospu çocuğu."
Yüzüme anlamsız bir ifadeyle bakıyordu.
Chishiya'nın yanındaki Kuina
"Neee?"
Deyip bana yaklaştı
Gözlerimi devirip "pffttt, sonra anlatırım. Oyunun kurallarını dinlememiz lazım."
Chishiya takmadan arkasını dönüp öylece gitti. Kuina ise yanıma geldi. Hâlâ merakla bana bakıyordu ama ciddi gözüktüğüm için bir şey diyemiyor gibi duruyordu.

Çok şükür oyun kuralları açıklandı, dışarıda olan ateşe gözüm çarptığında Aguni aniden ortaya çıkıp,
"Eğer cadı bir öne çıkmazsa, buradaki herkesi yakarım" salondakiler anında çığılık atmaya başlayıp kaçışmaya başladı, ben ise Aguni'nin yanına gidecektim ki biri beni tutup
"Cadı sensin değil mi? Sahile de yeni geldin"
Demişti bağırarak, anlığına herkes sessizleşmişti ve yerlerinde durmuştu, gerilmiştim tam cevap verecekken
"BU KIZI YAKIN!"
Diye çocuğun tekrar bağırmasıyla konuşamadım.

Tam koşacakken biri arkamdan gelip o çocuğa silahı sıkmıştı bile, arkamı döndüğümde
"Voaahhoooh"
Bu şekilde bağıran Niragi'yle karşılaştım,
"Y/n cadı değil sizi enayiler, şimdi kaçışmaya devam edin"
Aguni arkasını dönüp ateşin yanına gideceği sırada tekrar herkesin bağırdığı sesli ortama dönmüştük.

Bende gidecekken
"Hayatını bana borçlusun aptal ucube"
Tip tip yanımdaki Niragi'ye bakıp
"Kurtarmasaydın"
Dedim ve yoluma ilerledim, hızlıca koşmaya başlayıp Arisu'yu aramaya gidiyordum çevremde silahlı insanlar vardı. Onlara yakalanmadan kaçmakta zor oluyordu, sonuçta Niragi'nin vurduğu çocuğun dediği gibi sırf yeni geldiğim için beni cadı sanabilirlerdi.