Tanrı Hwang ve Lee ye yaşamaları için 317 gün sundu

174 12 63
                                    

Final

Hyun: Bana bunu yapamazsın Felix! Anlamıyorsun o adam katil!

Lix:Hyun! Annen araba kazasında öldü! O hiçbirşey yapmadı! Hem hem onunla olmazsan sende öleceksin!

Hyun:Nasıl yani?

Lix: Beyin tümörün olduğunu biliyorum! Baban bana sözleşmeyi imzalatırkrn herşeyi söyledi! Ben sana iyi gelmiyorum! Lütfen git! Lütfen

Hyun:Öyleyse sen istediğin gibi olsun! Senden nefret ediyorum Felix! Sen bir yalancısın! Beni kandırdın! Beni kendine aşık ettin ve şu an beni babama postalıyorsun ha? Teşekkür ederim! Bu ilişki burada bitmiştir!

Lix: Hyun yapma ama!!! Herşeye son veremezsin! Babanla git! İyileşimce yine birlikte oluruz! Hem- hem- hem bak geri dönersin bende direk dansı öğrenirim!

Hyun: Felix ben asla geri dönmeyeceğim! Ölücem ben Felix!

Lix: Hyun böyle yapma ama...

Felix ağlıyordu. Hıçkırıkları yüzünden hiçbirşey söylemiyordu. Canı acıyordu. Ama benimde canım acıyordu. Bunu bana yapmamalıydı.

Hyun: Üzülme sevgilim... Yeni hayata başla...

Bunu söyleyip Felixe sarıldım. Düşünüyorumda keşke o gün dudaklarına yapışsaydım. Son kez onu öpe bilseydim...

10 yıl önce...

Daha 9 yaşım vardı. Gayet eğleniyordum. Ailemle mutluydum. Banam annem ve ben. Ahh hayatımın en mutlu anlatıydı. Ama hep evimizin aşağı katında ne olduğunu merak etmişimdir. Oraya sadece annem ve babam gire bilirdi. Onlara bunu sorunca cevapları "babanın çalışma odası orası kesici aletler var bir yerine zarar gelir o yüzden girme oraya" derdiler bana.Babammı? Babamsa doktordu. Onu çok seviyordum. Babam hep tedavisi bulunmamış hastalıkların tedavisini bularak insanları iyileştirmeye çalışıyordu.

Bir gün aşşırı merak ettim orayı ve aşağı indim. İnince tam karşımda bir kapı vardı. Hapı hafif aralı kalmıştı. Ama benim gözükeceğim kadar aralı değildi. Anemle babam aşağıdaydı galiba. Konuşma seslerini duyar duymaz yukarı kalkmak için adımımı geri atıcaktımki oradaki sohbet dikkatimi çekti. Acaba ne konuşuyorlardı?Birden babamın bağırışlarını duydum "İşte bu! İnsanları artık ölümsüz yapmanın ilacını buldum!"
Sonra annem üzgün sesiyle konuştu "Hayatım lütfen yeter! Vücudum dayanmıyor! Her defa yaptığın ilaçları benim üstümde denersen çok yaşayamam! Kalbim acıyor artık!" Babam anneme bağırarak "Salak kadın kes sesini! Başka ne istiyorsun! Umrumdamısın sen benim! Eğer insanları ölümsüz yaparsam zengin olurum! Anlıyormusun? Eğer senin üstünde denememi istemiyorsan Hyunjinin üstünde deneye bilirim mesela!" Annem ağlamaya başladı birden bağırarak "Hayır çocuğuma dokunma Ne olursa olsun! Lütfen çocuğumdan uzak dur" Babam konuştu "Ne sevgi ama..." Bir ara sessizlik oldu galiba babam o arada ilacı anneme içirmişti. Annemin vücudu zaten hep morluklarla doluydu. Ona sorduğumda kapıya çarptığını söylerdi hep. Sonra kalp aletinden ses gelmeye başladı. Korktum ve  koşarak yukarıya çıktım. Babam annemi kucağına alıp koşarak dışarıya çıktı ve bağırdı " Hyunjin çabuk arabaya" Ne yapacağımı bilmedim! Sadece çocuktum. Arabaya atladık ve babam hastaneye doğru yol almaya başladı. Navigasyon yakınlardaki hastaneyi gösteriyordu. Birden sadece  ışık... korna sesi... vücumdumda acı... karanlık.... Bunları hatırlıyordum. Gözümü açtığım zaman hastanedeydim. Babam başımın üstündeydi. Gözümü açar açmaz "Baba annem nerede?" Dedim babamsa ağlayarak "Annen araba kazasında öldü " dedi. Ama annem arabadayken ölmüştü. Elleri buz gibiydi. Rengi  ışık hızıyla soluyordu. Anneme seslendim ama cevap vermedi. Büyüdükçe kalp aletinin öyle ses çıkarmasının sebebinide öğrendim. Kalp durunca... 16 yaşıma gelince evden kaçtım. Seul a gittim. Normalde Bussanlıydım. Seula gittiğimde yollarda kalmıştım. O sırada bir bar gördüm. Barın sahibi Bang Chan beni o gece kurtardı. O benim aslında çocukluk arkadaşımdı. Her yaz Seule gidince gündüzleri arkadaşlarımla oynamak adıyla çıkardım. Orada denizin yanına giderdim. 5 yaşındayken tanışmıştım Bang Chanla. Denizin kenarında ağlıyordu. Sanırım annesiyle babası kavga etmişti. Böylelikle her gece buluştuk ve yakınlaştık. Changbinse Bang Chanın kuzeniydi. Onunlada öyle yakınlaşmıştık. O ginden bu yana orada saklandım. Dans etmeyi seviyordum. Annem balerindi.
Küçükken hep onun dans etmesini izlerdim. Yaralar içinde kim bilir yaraları nasıl acıyarak dans ediyordu. Bense hayranlıkla izliyordum. O hep melek gibiydi... Barda dans işine bu yüzden başladım. Ölmeyi diledim her gün. Felixle tanışmazdan 1 hafta önce beyin tümörümün olduğunu öğrendim. O gün babamın bundan nasıl haberi ıkduğunu bilmiyorum ama beni aramaya başladı. Babam Felixide kandırmıştı. Tıpkı 9 yaşındaki beni kandırdığı gibi ona melek gibi gözükmüştü...

317 gün (Hyunlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin