Nein ile aynı evde kalmaya başladıklarından beri hayatının çoğunda değişiklikler oldu. Mesela normalde Allison pek düzenli bir insan değildi. Ama Nine'la yaşamaya başladığından beri evin kendi bölümünü düzenli tutmaya çalıştı. Ve evin yarısından fazlası anı dolup taşan fotoğraflarla doldurdu. Özellikle Ellie'nin. Nine eğer bir gün kaybolursa anısı kalsın diye asıyordu ve Allison'da ... Onu kırmamak için bu kadar çaba sarf ediyordu ama pek ilgi gördüğü söylenemezdi. Onun için o sadece yokolup gidecek asil bir ruhtu. Ama her ikiside farklı şeye inansa da olayın sonu aynıydı.
Hemde şu aralar Nine kafasını Ellie'den başka hiçbir yerde tutmuyordu. Ve bu da Allison'u rahatsız ediyordu. Normalde her perşembe akşamı yıldızları izlemeye Beatrix'in arka bahçesine giderlerdi ama o rutini bir aydır bozdular. Ama Allison bunlara pek kafa takmadı çünkü Cyrus'u gördüğü zaman her seferinde Nine'ı terk ediyordu. Terk etmese bile Nine'ın Ellie'den başka düşünecek birşeyi olmadığı için konuşmalara takmayacağını biliyordu.
Ama bugün Allison'un farklı planları vardı. En yakın zamanda güneş kitaplığını bakıp inceleyecekti...
(N:)) Günaydın uyuyan prenses, bize bir tane Disney prensesi yeter zaten!
(A:)) Uyandım, uyandım! Saat kaç?
(N:)) Dur bu bakayım.. 8.39.
(A:)) Ne, 8.39 mu!? Geç kaldım!
(N:)) Neye, kütüphaneci bile yeni uyandı zaten.
(A:)) Benim sorunum da onda zaten!
(N:)) Kütüphanede mi? Sen ne zaman bu kadar kitap sever oldun yahu?
Allison hemen olduğu yerden kalktı ve hazırlanmaya başladı. Giyindikten sonra Nine'ın elini sıkıca kavrayıp dışarıya doğru koştu.
(N:)) Allison, sen iyi misin? Mesai saati daha bir buçuk saate-
(A:)) Sonunda geldik!
(N:)) Off.. puff ..Nereye?
Nein kafasını yavaşça kaldırıp soluk aldı ve yukarısındaki devasa tabelaya baktı.
(N:)) Benim burada ne işim var?
(A:)) Seni bir arkadaşla tanıştırmam lazım!
Aslında bunların hepsi planının bir parçasıydı. Nine'ı piyonu gibi kullanıp Cyrus'un dikkatini dağıtacaktı. O dikkatini dağıtırken yavaşça arkaya sızıp girilmesi yasak olan Güneş Tanrıları bölümüne bakıp çıkacaktı. Yağdan kıl çeker gibi olucaktı.
(A:)) Hey C! Bak sana kimi getirdim!
(C:)) Sana da günaydın Bayan Allison. Kimmiş bu nazik bayan?
(N:)) Merhaba, bana Nine derler. Memnun oldum.
(C:)) Arkadaşının zevki olmalı diyecektim ama arkadaşını tanıdığımdan söyleyemeyeceğim...
(A:)) Evet evet, ben keyfinizi bölmek istemem ama Nine, sana bu kitaplıkların hepsinin teker teker karşındaki adam tarafından oyulduğunundan bahsetmişmiydim?
(N:)) Vay, çok yetenekli olmalısınız!
(C:)) Eheh... pek birşey değil tabi de Hehe...
Cerulis Allison'un kulağına fısıldayarak:
(C:)) Sen nerden duydun bunu!?
(A:)) Mitoloji bölümünde bir tane rafın altında ismini gördüm!
Allison kendini beyenmiş bir tavırla:
(A:)) Biliyor musun, ... neyse galiba onun hakkında birşey bilmek istemiyorsundur...
(C:)) İnan bana hiç bu kadar umursamaz olmamıştım ama ne oldu yine?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Kitaplığı |ARA VERİLDİ|
Science Fiction"Dünyamızı değiştirme zamanı geldi, ne dersiniz?' Yıl 3048, artık yönetim sistemi kökten değişmiştir. Kaldırılamayacak kadar fazla fazla gezegen ve uydu vardır ve Yunan mitolojisinin tanrıları bunlara yetmemektedir. İşte burada olaya yarı tanrılar g...
