1668 kelime • 02/02/2023
Sabah alarmından önce gözlerini ilk açan Minho olmuştu, hava kapalı ve karamsardı.
Kollarının arasında uyuyan minik bedeni gördüğünde derin bir nefes alıp verdi, kokusunu da içine çekerek.
Onu kendi yatağında, kollarının arasında böyle huzurla uyurken görmek şimdiye dek yaşadığı her şeyi unutturuyor, bütün dertlerinden kurtulmulmuş gibi hissettiriyordu. Yanında kaldığı sürece, birbirlerine sevgi dolu gözlerle bakmaya devam ettikleri sürece başka bir şeyin önemi yoktu onun için.
Saatini kontrol etti, Jisung'un dersine 2 saat vardı. Kendisinin dersi daha geç başlıyordu.
Sıcacık yataktan çıktı, Jisung'un üşümemesi için yorganı düzeltti ve odadan ayrıldı. Banyoda işlerini hallettikten sonra mutfağa geçti, kahvaltı hazırlamaya başladı.
Özenle hazırlarken kahvaltıyı, aklına birkaç hafta öncesi gelmişti. Yine Jisung için erken kalkıp kahvaltı hazırladığını hatırlamıştı, gülümsedi.
O zaman ve şu an.. Jisung'a olan sevgisi görünenden daha derindi, ve o bunun farkındaydı.
Arkasından beline sarılan kollarla girdiği düşüncelerden çıkmıştı. Jisung onun kalkmasının ardından çok geçmeden yanındaki boşluğu hissedip uyanmıştı.
Hala uykulu olduğundan gözleri tam açılamazken, dudakları da büyüleyici derecede yumuşak görünüyordu, yanaklarından bahsetmeye gerek bile yoktu.
Yanağını Minho'nun omzuna yaslayıp büzüşen dudaklarıyla konuştu, "günaydın"
"Günaydın" Minho da kafasını ona döndürdüğünde Jisung'un yüzü bütün tatlılığıyla önüne sunulmuştu. Birbirlerinin nefesleri hissedecek kadar yakındılar.
Minho kafasını biraz eğerek dudağının kenarına minik bir buse kondurdu. Çekildiğinde Jisung'un yanaklarının pembeleştiğini ve kıkırdadığını gördü, yanağını omzuna sürtünüyordu.
Ellerini sıkarak beline son bir kez daha sarılmış, ardından banyoya gideceğini söyleyerek ayrılmıştı.
Çıktığında kahvaltı hazırdı, karşılıklı oturup uzun uzun, ağır ağır kahvaltı ettiler, sohbet edip birbirlerini izliyorlardı.
"Jisung-ie, artık hazırlanmalısın geç kalacaksın." Saati işaret ederek karşısındakini uyardı.
"A! Zaman ne çabuk aktı ya!" Biraz daha onunla vakit geçirmek istemişti.
"Hazırlanayım hemen" diyerek kalktı ve koşar adımlarla odasına ilerledi.10 dakika sonra odasından çıktığında Minho'yu da karşısında hazır halde bulmuştu.
"A, senin de mi dersin vardı?"
"Hayır yok, seni bırakacağım"
"Kendim gidebilirdim-"
"Bu soğukta sevgilimin yürümesini istemedim" birkaç adımda Jisung'un yanında bitmişti, ellerini tuttu.
"Zaten hep üşüyorsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
homemates | 'minsung
Fiksi PenggemarYanlışlıkla ev arkadaşı olan iki gencin birbirleri hakkında bilmedikleri çok şey vardı, ya da en azından onlar öyle sanıyordu. 14.01.2023 #skzfanfiction etiketinde 1. 24.03.2023 #han etiketinde 1.