iyi okumalar💗
-
Jeongguk
"Taehyung! Bunu cidden yapacağını düşünmemiştim!"
Tanrım, Taehyung gerçekten deliydi! Tuvaletin kapısını kilitlerken gülüşümü gizlemeye çalışıyordum ama kırkırtılarımı duyup bana döndü. Ne yapabilirim? Beni öpmek için -Tanrım çok utanç verici!- kolumdan tutup buraya getirirken oldukça şirindi ve gülmeme engel olamadım.
Kapıdan uzaklaşarak yüzümdeki ellerimi çekip kendi kemikli ellerini yerleştirdi. Yanaklarımın kızardığını hissetmeseydim keşke. Gömleğinin düğmeleriyle oynarken eşzamanlı olarak başımı da aşağı eğmiştim.
"Jeongguk." Sesini mi kalınlaştırdı o? Ah... Pekâlâ, pekâlâ. Yutkunmam gerektiğini hissediyorum.
"Hm?" Onu dinlediğimi göstermek için mırıldandım ama dinleyemiyordum ki! Sadece oynadığım düğmelerine bakıp sakinleşmeye çalışıyordum. Tabii ki işe yaramıyordu!
"Çok güzelsin." Bakışlarım gözlerine çıkarken orada kendimi gördüğümü sandım bir an. Taehyungie'm, çok güzel görüyordu beni. Yalan söylemediğini ya da teselli etmeye çalışmadığını biliyordum. Taehyung gerçekten benim güzel olduğumu düşünüyordu. Bunu gözlerindeki yıldızlardan anlıyordum. Onun beni güzel bulması yetiyormuş gibi hissettim. Sadece o güzel olduğumu düşünsün, yalnızca onun hayranlık dolu bakışları bana değsin istedim.
Ama gerçekte bunu istemediğimi biliyordum.
Taehyung'umun beni güzel bulmasını elbette istiyordum. Sorun sadece onun düşüncelerinin yetmemesiydi. Biz yanyana koridorda dolaşırken üzerimizde gezinen gözleri kafamdan atamıyordum. Taehyung ne kadar umursamazsa ben de o kadar takıyordum insanları. Herkesin beni beğenmesi mümkün değildir ama en azından onu hak etmiyormuşum gibi bakmasalar olmaz mıydı?
Ben düşüncelerimle boğuşurken Taehyung yanaklarımı okşayıp beni izliyordu. Onun sözlerinin yetmemesi çok bencil ve nankör hissettiriyordu. Sadece onunla yetinmeyi her şeyden çok isterdim.
"Bebeğim benim." Gülümsüyordu bana. "Neler geçiyor güzel aklından, söyle bakayım sevgiline." Tanıyordu beni. "Yoksa seni burada değil o ezik sınıfın önünde öperim bak." Çok, çok seviyordu. "Hiç hak etmiyorlar bu görüntüyü, o yüzden anlat hemen." En değerlisiydim onun.
Derin bir nefes aldım. Bunu söyleyeceğim için hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar çok utanıyordum ama söylemek zorundaydım. Aynı konuları konuşmak istemiyordum çünkü. Hem, sevgiliysek sadece Taehyung'un adım atması olmazdı, değil mi?
"Taehyung, öpsene beni." Gülümsemesi genişledi ve alt dudağımı kavradı yavaşça. Kulaklarım çınlamaya başladı! Yanaklarımın yandığını hissediyordum ama ellerim üşüyordu. Daha önce öpüşmediğim için onu taklit edip üst dudağını emdim ama sanırım o da ne yapacağını bilmiyordu. Çok komiktik gerçekten! İstemsizce dilimi dudağına değince Taehyung'un inlemeye benzer mırıltısını duydum. Midem ikiye katlanıyor gibi hissediyordum. Dudaklarımdan ayrıldı ve birkaç kere öpüp geri çekildi. Kalbim son hız atıyordu. Tekrar dudaklarıma kapandı ve bu sefer dilini de kullanıyordu! Elleri belime yerleşirken ben de omuzlarına tutundum. Dillerimiz birbirine değince -Tanrım, utanıyorum!- sesimi incelterek inledim. Bilerek yapmamıştım gerçekten! Taehyung'un güldüğünü hissettim ama öpüşmemizi bozmadı. Dudaklarımızdan çıkan sesler boş tuvaletin duvarlarında yankılanıyorken kapının çalındığını duymamızla ağzımdan "Hiih!" sesinin çıkması bir oldu. Basılmıştık işte!
Taehyung tek eliyle ağzımı kapatırken diğeriyle susmamı işaret etti. "Hey, kapı neden kilitli?" Yeonjun'un sesini duyunca gözlerim bir kat daha açıldı. Taehyung'un gözlerini devirdiğini gördüm. Aynaya bakıp düzgün görünüyor muyuz diye kontrol etti ve elimi tutarak kapıya yönlendirdi. Tam kapıyı açacakken elimi bırakmaya çalıştı ama izin vermedim. Dediğim gibi, sevgiliysek ikimiz de çaba göstermeliydik. Bana döndü ve gülümseyerek yanağıma kokulu bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beauty ~ Taekook
Fiksi PenggemarJeon Jeongguk kilolarından nefret ediyordu. ~texting/düzyazı