1.bölüm

48 2 3
                                    

Bu gün yeni bir dava görülecekti ,dava kadın cinayetiydi, kadının iç organlarını dayak atarak iflas ettirmiş beynini bir vazo ile patlatmıştı bunu kabul etmiyordu katil . Kadının tarafındaydım ve bir sürü delillerle hakimin karşısına çıkacaktım her dava gibi bu davayı da alacaktım kararlıydım her davayı aldığım gibi davayı almayada kararlıydım.Saatlerce yatakta debelenmiş şimdi ise vazgeçiyordum saat sabah 5 di yatağımdan kalktım elimi yüzümü yıkadım ve dava dosyasındaki ayrıntılara baktım yazdım çizdim 2 saat boyunca bir sürü eksik bulmuş suçluyu vuracak cinsten cümleler kurmuş tüm ihtimalleri beynimde  oturtmuştum mahkemeye gitmek için hazırlandım kahverengi blazer takımımı giydim içime bej rengi bir gömlek giydim hafif bir makyaj yaptım kahverengi stilettolarımı giydim ve kahvaltıya indimü günaydınlarla karşılandım sofraya oturdum tabağıma bir kaç kahvaltılık aldım babam söze girdi biliyordum bir karın ağrısı vardı

"Kızım bugün ki davanda dikkatli ol her konuya değin ama bu davada suçlu tarafından sana gelen tehditlerle sonuçlanmasın dikkat et senin için endişeleniyoruz" dedi haklıydı annem söze girdi bu sefer


"Kızım lütfen dikkatli ol lütfen trafikte yolda falan arkanı kolla her türlü insan olabilir suçlunun bir yakını sana zarar vermek isteyebilir böyle bir olaydan alp sayesinde kurtulmuştun unutma lütfen"


"Sizi anlıyorum dediğiniz gibi olacağım merak etmeyin" dedim kahvaltıma devam ettim.Anlıyordum onları ,bir olay olmuştu . Bir AVM de dolaşırken yanımda Alp ve Asra vardı.  Ben ve Asra lavaboya girdik tam çıktığımızda suçlunun yakını bana doğru ateş edecekti ki Alp silahın yönünü değiştirmek için adamın kolunu tutup yere indirmişti biraz hırpalamıştı sonra da polisler götürdüler ,durumu anlattım falan öyle bir gün geçirmiştim. Aklıma geldikçe tedirgin oluyordum bu düşüncelerden kurtuldum kahvaltıma son verdim çantamı alıp çıktım adalet sarayına geldim Alp ve Asra da yanımda olacaklardı davayı kontrol eden izleyicilerdi Alp ve Asra üniversiten beri en yakın arkadaşlarımdı Alp bir avukattı hala okumaya devam ediyordu savcılığa yükselmek için. Az kalmıştı okulunun sona ermesine, Asra da bir avukattı .Cübbemi giydim suçluyu getirdiler yakınları bana kötü kötü bakıyordu hemde çok kötü. Korkutucuydu adlarımız söylendiğinde içeriye girdik yerlerimizi aldık mahkeme başladı
"Sayın avukat hanım suçlamayı söyleyin ve başlayın"


"Murat keskin yıllarca karısına şiddet uygulamıştır "

"Hakim bey"

"Söz size verilmedi"

"Bu şiddet sayın Nur Keskin hanımefendinin vücuduna yansımıştır ceset fotoğrafında görüldüğü gibi bir sürü morluk, yanık izleri ,küçük kesikler v.b vardır. Nur hanımın kızı Bensu hanımın iddialarına göre babasının annesine şu sözleri söylediğine şahit olmuştur
(Kaç yıllık eşimsin seni her gün dövüyorum bir kere beni bırakmadın")demiş ve nur hanım ise
"Beni kaçmaya kalktığımda bulup bıçaklamıştın eğer bunu söylersem beni süründüreceğini ve bir daha terk etmeye kalkarsam beni öldürmeyip süründüreceğini söylemiştin" demiş ve murat keskin de bu yanıta karşılık onu demir bir sopa ile dövmüştür "peki murat keskinin bu suçlamalara karşı yaptığı savunmayı görelim"
"Hakim bey ben karımı çok severdim her gün ona güller alır onu öpüp koklardım avukat yalan söylüyor bunlara kızım da şahit"
"Evet avukat hanım söz sizde"
"Sayın hakim sayın nur keskin in güle alerjisi vardır  sayın nur keskine onun isteği dışında sahip olmuş onun isteği dışında murat keskinle evlendirilmiştir zorla evlendirildiği kısmına dair  istemede olan nur hanımın kardeşi buna şahittir isterseniz konuşturabiliriz"
"Tabi buyrun"
"Sayın hakim ablam gencecik körpe bir kızdı bir düğüne gittik genç kızken murat keskin eniştem ablamı beğenmiştir ablam bu birlikteliği istemiyordu daha 17 yaşında idi yaşı tutmuyordu sırf yaşı tutsun diye zorla beraber olup zorla ablamı hamile bırakmıştır bu sayede evlilik meydana gelmiştir ablam hiç bir zaman eniştemi sevmemiştir sırf ondan korktuğu için bizimle bile ilişkisini kesmişti"
"Peki anne baba ne yaptı?"
"Biz fakir bir aileydik onlar zengin ablamı satın aldılar babam acımasızdı ablamı tam o zamanlarda 1.000.000 tl çek ile almışlardı "
"Bu çekin fotoğrafı da dava dosyasında kanıt olarak gösterilmektedir"
"Sayın hakim müvekkilim hep karısını mutlu etmek istemiştir ama karısı onu hiç sevmemiştir sırf öldüğünde de tutuklansın diye öcünü almak için kendine zarar vermiştir kendini öldürüp intahar etmiştir"
"Atılan vazonun üzerinde en belirgin olan parmak izi murat keskine aittir murat keskin solaktır ve sol elinin parmak izleri vardır vazoyu sol eliyle atmıştır ayrıca bir insanı mutlu olsun diye alerjisi olduğunu bile bile bir çiçeği ısrarla alıp ona veremezsiniz nur hanımın güle olan alerjisi ve bu yüzden doktora baş vurmalarının bir çok kez raporu vardır ayrıca nur hanım kendine zarar vermek isteyen son kişidir bir kere acile gül alerjisi için gelmiştir kızı bensu hanım eşlik etmiştir nur hanımın vücudundaki morlukları sormuşlar ve bensu hanım ise babasının yaptığını hemşirelere iletmiş bunun üzerine tedaviden sorna piskoloğa yönlendirilmiş nur hanımda bir sıkıntı olmadığını bunu kasten biri tarafından zorlanarak biri tarafından bu izlerin yapıldığı teşhisini koymuştur raporda bulunmaktadır"
"Kurbanın ölüsü bulunduğunda bilekleri kesik bulunmuştur intahar etmiştir"
"İntahar edildiyse eğer kendine zarar verdiği bir suç aletini kurban saklayamaz ve oracıkta kansızlıktan ölür doktor onaylıdır ve ayrıca intihar süsü verilmiştir ev arandığında cinayet silahı jilet bulunamamış tekrar detaylı  aratıldığında ise buz dolabında dondurulmuş olan etlerin arasından çıkarılmıştır önünüzde bu jilet in fotoğrafı vardır ve üstündeki parmak izi analizinin sonucu vardır bu sonuca göre bu jiletin üzerindeki parmak izleri murat keskine aittir " dedim
"Karar! Yaz kızım sayın murat keskinin karısı nur keskini öldürdüğüne dair bir sürü delil bulunmaktadır vazonun üzerindeki parmak izleri saklanan jilet üzerindeki parmak izleri kızı bensu keskinin ve kardeşi mukaddet soylunun şahitliği buna delildir sayın murat keskin suçludur en uygun ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet cezası uygulanacaktır" dedi ve mahkeme bitti tokmak yerine indi o sesi duyduğumda içimden bir oh çektim bir sürü tehdit ve hakaret aldım asra ve Alp tarafından mutlulukla karşılandım   ve bir kadın cinayetinin daha çözülüp cezasının verilmesini sağladım arkadaşlarımla yemek yedik işte bir kişi gelmiş büroya asra ben ve alp ile ortak bir abukatlık büromuz vardı bir kişi benimle görüşme için gelmişti öyleymiş geldik büroya güvenliklerimiz vardı Allah tan her yerde mafyatik adamlar vardı tekin değillerdi belli içeriye girmiş adam ama silahı falan varmış güvenlik almış alp ve asra gerilmişlerdi alp önden girmek istedi girdi büroya benim odama girdi adam oturuyordu çok sert bir duruşu vardı biraz ürkmedim değildi hani simsiyah gözleri siyah saçları vardı ayrıca üzerine lacivert bir takım giymiş içindeki gömleğinin yakası açık boynunda bir zincir vardı onu öyle görünce irkilmedim değil ayağa kalktı elini uzattı
"Merhaba avukat hanım ben Arel Yaman " dedi yaman soyadını duyunca bir gerginleştim köklü bir ailenin 1.varisiydi anlamalıydım adamların kılığından babam bana o aileyi anlatırdı acımasız olduklarını dikkatli olmamı söylerdi güler yüzlü olmaya çalıştım tedirginliğimi belli etmemeye çalıştım
"Ben ervin benan"
"Biliyorum memnun oldum" alp kapıdaydı
"Alp gidebilirsin bende" dedim alp giderken kırmızı düğmeye bastı kapının yanındaki o düğme ses kayıdını başlatıyordu adam sakince bana doğru döndü
"O ses kayıdı cihazını kapatırsanız sevinirim merak etmeyin size zarar vermem" dedi şu konuşması bile tırnak uçlarımdan ter akmasına sebep oluyordu kapattım ses kayıdını nasıl anlamıştı bilmiyorum çok gizliydi düğme belli bile değildi
"Ne içersiniz?"
"Acı bir kahve"dedi söyledim
"Buyrun mesele neydi?"
"Mesele şu ki piyasada kazandığınız davalar var büyük bir nam saldınız bende size bir dava ile geldim" dedi dosyayı önüme fırlattı zaten korkuyordum iyice gerildim baktım dosyaya adam öldürmeydi 22 adam öldürme  ve suçlu olan oydu
"Bu davaya sen bakacaksın ve basit bir şekilde alacaksın bende sana hakkından fazlasını vereceğim 20.000.000 $"
"İsterseniz tirilyonlarınızı dökün yinede bu davayı almayacağım ben hiç bir davamda haksız tarafta değildim olmayacağımda isterseniz cumhurbaşkanı olun ister dünya hükümdarı bunu asla kabul etmem ayrıca emir verici cümlelerden nefret ederim karşınızda bir kadın olduğunu unutmayın" dedim ayağa kalktı elini sol kaşının üstüne koydu bir ileri bir bir geri yaptı onun ayakkabısının sesini her duyduğumda sanki beynim çıkacak gibi oluyordu bana döndü aniden
"Emin misin almayacağına ?"
"Eminim" dedim masama yaklaştı iki elini  aynı anda masaya vurdu keskin simsiyah gözleri çatık kaşlarıyla bana öldürücü bakışlar atıyordu kalbim yerinden çıkacak gibiydi
"Ya bu davayı alırsın ya alırsın anladın mı beni akşam saat 7 ye kadar süren var aldım diye haber geldi sıkıntı yok ama gelmedi diyelim bunun bedelini ödersin anladın mı beni " dedi sinirle kapıyı duvara bir çarpıp çıktı kapı kolu duvara çarpmıştı duvar alçı olduğu için kırılmıştı beynim yerine gelmiyordu alp ve asra girdi içeriye acele ile
"Senin tansiyonun fırlamış milena bende misin?" Diyordu vücudum sırılsıklam terdi  gözlerim bulanıklaşıyordu kalbim aşırı derecede çarpıyordu tansiyonum 17 ye çıkmıştı kalbim 220 idi beni tuttular hastaneye geldik işte EKG falan çektiler sonra bir serum taktılar doktor geldi
"Merhaba Ervin hanım nasılsınız daha iyi misiniz?"
"Daha sakin"
"Güzell tansiyonunuz çok yüksek bu serum iyi gelecektir size soru sormak istiyorum"
"Tabi"
"Çok korktuğunuz gerildiğiniz bir olay mı yaşadınız?"
"Evet"
"Anlaşıldı sakin olun gerilmeyin kendinizi gevşek bırakın kas gevşetici uygulayalım " dedi doktor hemşire serumuma ekledi
"Bu adam sana ne dedi de sen bu hale geldin"
"Adamı görünce gerildim zaten "
"Neden ki?"
"O o kadar güçlü biri ki sen ben o bu kimse bu ailenin umrunda değil onların 4 kuralı var 1 onur 2 haysiyet 3 şeref 4 namus onların bilmediği 5. Kuralı var para elleri her yerde her yerde şu hastanede bile eli vardır onların" dedim çok irdelemediler serum bitti eve geldim annem ile babama bir şey belli etmedim endişelensinler istemiyordum
"Ervin kızım dava nasıldı?"
"Güzel geçti davayı aldık "
"Ceza ne aldı?"
"Ağırlaştırılmış müebbet aldı"
"Güzel " dediler babam emekli bir savcıydı yemek yedik odama çıktım diğer mahkeme vardı onu inceliyordum ipuçları yakalıyordum güzel ip uçları vardı saat 2ye doğru yaklaşıyordu bir silah sesi duydum cama doğru bir baktım her yer de siyah passatlar vardı dışarıda adamlar bizim eve doğru ateş ediyorlardı evi tarıyorlardı annem ve babam geldiler koşarak saklanın dedim saklandılar camlar falan kırıldı beynim çıkacaktı artık silah sesinden bir kurşun denk geldi koluma acıyla inledim orada bir tişörtüm vardı bastırdım
"Ervin benan çık dışarı!" Dedi ayağa kalktım titreyerek zaten canım yanıyordu aşağı inerken annem ve babam gitme diye bağırıyordu
"Hayır siz burada kalın " dedim ağır adımlarla merdivenden indim kapıyı açtım aşırı derecede korkuyordum
"Karşındayım arel yaman evimi taramak ne demek"
"Ben sana bir teklif sundum ya o davayı alırsın ya da bedelini ödersin dedim " gözünü koluma çevirdi bir baktı
"Bu kurşunu kim attı"
"Ben attım"
"Sana avukat zarar görmeyecek demedimmi?"
"Dediniz " dedi adam işaret verdi adamın koluna sıktılar adam yere çöktü
"Şimdi avukat sana son bir şans
Ya bu davayı alır hem canınızı kurtarır hem paranı alırsın ya bu davayı almazsın deden annen ve baban  sen ölürsünüz anladın mı beni?!" Dedi ben ölüyordum diriliyordum
"Çabuk karar ver!" Dedi havaya 2 el ateş etti tutamadım kendimi gözyaşları süzüldü bir karar vermeliydim
"Kararım

ADALETLİ SEÇİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin