Oda çok güzeldi beyaz bir karyolası vardı, yerde bambu bir halı, beyaz duvarlar ,bambu çalışma masası, deniz manzaralı kocaman camlı dolaplar, büyük bambu bir boy aynası ,natural küçük küçük fotoğraflar ,yeşil bitkiler, güzel bir banyo güzel bir makyaj masası ayrıca ve yeni alınmış bir sürü ürün kıyafet her şey vardı. Odada biraz eğlendim duş aldım, kurşun yarama pansuman yaptım, benim bir yaram vardı ama onun iki yerinde kurşun var deyip acıdığımı fark edip kendime geldim. Siyah bir tişört, gri bir kot pantolon giydim, tişörtün ucunu bağladım saçlarımı kuruladım havluyla beyaz çorap giydim tırnaklarımı törpüledim jel sürdüm terlikler vardı evde giymek için beyaz pofuduk bir şey giydim mutfağa indim dolabı açtım hazır yemek yoktu hemen bir menemen yaptım alışmak zorundaydım bu duruma olabildiğince rahat olmak zorundaydım eşyaları bulmak zor olsa da başarıp ortaya bir menemen çıkarmıştım tek elle hem de marifet başka yemek yapmayı bilmiyorum zaten kek ve börek hariç kapıda gölge gördüm içeri girdi
"Arel"
"Bize de yer var mı ?"
"Gel ne diyim"
"Güzel ateş etmişsin güzel sızlıyor"
"Güzel ateş ettirmişsin hala kapanmadı yarası"
"Onu ben yaptırmadım o adam benim emrim dışına çıktı alemde eğer bir kadına bir çocuğa zarar gelirse o alem olmaz"
"Biz bilmeyiz Arel bey öyle racon nedir ?"
"Bil artık o adam şu an mezarda "
"İyi olmuş "
"Pek yemek yiyeceğe benzemiyordun ne oldu?"
"Çok şey oldu açlıktan bayılmak üzereydim"
"İyi madem erik hanım ver şuradan ekmek "dedi göz devirdim ekmek verdim yedik beraber daha dün silahla tehdit edip eve getiren adamla menemene ekmek banıyorduk hayat çok değişikti
"Eline sağlık" dedi gitti mutfağı topladım odama gidiyordum ki salonda gördüm onu Sigarasından uzun bir şekilde içine çekt, viskisinden bir yudum aldı kara gözleri beni buldu
"Gelsene"
"Yok odama gideyim"
"Gel"dedi yürüdüm ve karşısına geçtim
"Erik hanım oturmaz mısınız?"Dedi oturdum doldurdu bardağı viskiyle bana uzattı kafama diktim
"Eylül olsaydı keşke şimdi çözemediği edebiyat sorularını getirir seni merak edip rahat bırakmazdı çok azimliydi çok "
"ne olmak istiyordu ?"
"edebiyat öğretmeni" dedi ağlamaklı sesiyle bir insan nasıl bu kadar güçlü kalabilirdi Gözümün önünde sessiz sessiz ağlıyordu yüz hatlarında aynı sinirlilik değişmiyordu bile gözleri nemli nemli aynı sertlik bardağa viski doldurup bana uzattı kafama diktim
"yavaş"
"içeceğim içki de mi sana bağlı artık"
"Evet öyle "
"Benim telefonum yok aileme arkadaşlarıma nasıl haber vereceğim"
"Fiko"dedi adam fırladı
"Getirdiniz mi evden eşyaları"
"Getirdik abi "
"Verin erik hanıma"dedi verdi
"Buyur "dedi yeni lettop yeni hat yeni telefon "
"İyi de benim belgelerim vardı"
"Ver Fiko"
"Ervin hanım biz aldık onu"
"NASIL!"
"Korkma gizlice aldık aktardık bilgisayarı attık"
"Peki öyleyse"dedim lettopu aldım odama çıktım içimde bir burukluk bir çöküntü vardı annemi aradım
"Alo anne"
"Kızım benim kızım ah güzel kızım"
"Annem benim "
"Seni çok özledim çok merak ettim kızım "
"Bende seni annem iyi misin?"
"İyiyim kızım merak etme sen"
"Anne abim "
"Abin?"
"Kim öldürttü abimi?"
"Kapatalım bu konuyu"
"Hayır kapatmıyoruz"
"Bilmiyorum kızım Kimse bilmiyor"
"Anne beni merak etme tamam mı seni çok seviyorum telaşa düşme ben güvendeyim"
"Kızım sen o adamın yanında nasıl güvendesin"
"Güvendeyim çevremde görmediğim kadar koruma var "
"Sana bir şey yaptı mı?"
"Sandığım kadar kötü biri değil"
"Kızım! "
"Abimin katilinin peşindeyim anne tamam mı?"
"Kızım ben bir evladımı daha toprağa veremem "
"Anne sakin ol tamam mı ben güvendeyim "
"Kızım bak yapma gel aldıralım seni"
"Hayır anne bitti artık sen bana güven"
"Beni merakta koyma"
"Tamam anne sakin ol güvendeyim kendine iyi bak görüşürüz"dedim ve kapattım telefonu Alp i aradım konuştum işlerden geri çekildiğimi söyledim ve bitirdim derin bir hüzün içindeydim yatağa oturdum abimin başına gelenler gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu abim beni okula bırakıyordu yeni ehliyet almıştı tam çantamı aldım abime sarıldım tam arkamı döndüm okula ilerliyordum 5 el silah patlama sesi geldi arkamı bir döndüm abim yerde kanlar içinde vuranlar kaçmışlar hepsinin yüzlerinde maske plakaları yok gözlerimden yaşlar süzülüyordu uykum olmama rağmen uyku gözüme girmiyordu alınan kısa kollu düğmeli pijamayı giydim mutfağa indim ama hiç bir ota güvenmiyordum ki kaynatayım içeyim Salondaki viski geldi aklıma ama Vazgeçtim sarhoş olmayı hiç sevmezdim süt bulup bal zencefil falan karıştırdım içtim ağır ağır uyku bastırıyordu yukarıya doğru çıkıyordum hala ışık yanıktı üstünü çıkarmış ağzında sigara gözlerinden sessiz sessiz yaşlar dökülüyordu aynanın karşısına geçmiş bandajları açıyordu tek tek onu çok yargıladım belki diye düşünüyordum ama bir yandanda hala kızgındım acısı çok tazeydi çok hem de yanına gittim kapıyı çaldım
"Müsait misin?"
"Gel" dedi odasına girdim siyah sarı ve kırmızılar vardı Galatasaray fanatiğiydi takımla çekildiği fotoğraflar falan vardı siyah ful oda
"Otur yatağın üzerine"
"Sen mi emir verir oldun"
"Oturur musun"dediğimde oturdu
"Açtığın yaraları mı sarmaya geldin"
"Biraz öyle oldu"dedim bantları çıkardım baticonla sildim üstünü kapattım
"Yanmıyor mu?"
"Yanmıyor"
"Değişik normalde çok yakar"
"Yüreğimdeki yangından sonra bunlar ne ki kardeşim gözlerimin önünde vuruldu evimde "dedi biraz kafası bulanıktı Sadece o konuştukça gözümden yaşlar süzüldü kardeş acısı nedir bilirdim
"Abim ve ben kaldık şu koca dünyada annemi de öldürdüler babamıda.Onu da beceremedim onu da o meseleyi de çözemedim "dedi ağlıyordu çok değişiğime gitmişti içim burkuluyordu dolabı diye düşündüğüm yerden bir tişört çıkardım giydirdim kolluğunu taktım
"Kimsem kalmadı benim kimsem?"Dedi tutamadım kendimi sarıldım o da sarıldı
"Tamam sakin ol artık yanlız değilsin abin var "
"Var var tek varlığım"dedi yatağını açtım yatmasına yardımcı oldum üzerini örttüm odanın ışığını kapattım ve çıktım odadan kendi odama girdim kapıyı kapattım yatağın içine girip gözlerimi kapattım dökülen yaşlara göz yumarak uykuya daldım sabah saat 4.30 5.00 gibi kalktım öyle bir güneş ışığı alıyordu ki oda çok güzeldi banyoya girdim duş aldım biraz bakım yaptım siyah kumaş bir pantolon siyah düz bir tişört siyah converse giydim saçlarımı kuruttum düzleştirdim hafif bir makyaj yaptım salona indim yardımcılar ortaya çıkmıştı
"Ervin hanım bir isteğiniz var mı?"
"Bana exspresso yapar mısınız?"
"Tabiki hemen getiriyorum"dedi dadı Getirdi
"Çok teşekkür ederim adınız nedir"
"Nurşen ben "
"Memnun oldum ben Ervin ismimle hitap edebilirsiniz"
"Teşekkür ederim sağolun bir isteğiniz olursa mutfaktayım çağırın"
"Teşekkür ederim Arel beyi gördünüz mü?"
"Uyanmış hazırlanıyordu "
"Tamamdır"dedim o sırada Arel geldi
"Sen hazırlanmaya yakınsın sanki"
"Sen hazırlanmamışsın "
"Bulamadım giyecek bişey zaten pek uyuyamadım kafam ağrıyor dadı!"
"Buyur Arel oğlum"
"Söyler misin bana sade bir türk kahvesi yollasınlar"
"Tabi"dedi gitti
"Sana güvenmem lazım"
"Sana kalmış"
"Beni satmaman lazım "
"Konu nedir ?"
"Özel konuşmamız lazım "
"Konuşalım"
"Şimdi "
"Peki söyle"
"Yukarı çıkalım" dedi şaşırdım ürktüm de yukarı çıktık çalışma odasıymış kahveyi getirdiler gittiler kulağıma eğildi
"Korkmana gerek yok şu anda fısıldamamın sebebi odada dinleme cihazı olabileceği ihtimali yüzünden sakin ol ben devlet için çalışıyorum bana olan önyargılarını kaldırmanı istiyorum "
"Nasıl oluyor o iş"
"Benim yaptığım işlerin çoğunda vurdum dediğim adamların çoğunda devletin izi var o adamların başlarını yok etmek benim görevim beni dinle"
"Sana nasıl inanıcam "dedim kasaya yöneldi kasayı açtı belgeleri çıkardı ıslak imzalı belgeler
"Anladım tamamdır sözün bende"
"Bak bunu birine söylersen kadınlığına bakmam cezanı keserim kafana sıkarım "
"Ben dostuma sadığımdır her lafın sırrımdır her ne kadar zorla getirsende beni buraya koyup işlere soksanda sonunda vicdanımın rahat olacağı ve kâr elde edeceğimden eminim hem devlet meselesi hem kan davasıdır artık bu benim için"
"Anlaştık"
"Anlaştık" dedim Odadan çıktı bende çıktım kahvemi içmeye devam ettim hazırlanmış geldi beyaz lacoste bir tişört giymiş lacivert kareli beyaz converse giymiş saçlarını fönlemiş sakallarını kesmiş zincir bir kolye takmış
"Çok iyi olmuş"
"Bence de kahvaltı edip çıkalım"dedi kahvaltı masasına oturduk
"Sana bilgilendirme yapacağım silahlar kendi üretimimiz teslimat yapmak basit değildir hem de hiç her silah numarası tek tek kontrol edilecek limandan yapılması daha caziptir her zaman aklında olsun güvenlik azdır bu teslimat Hırvatistan a yapılacak önünde 3 gidiş yolu var biri karadan diğeri havadan diğeri denizden senin için en iyisi hangisidir çünkü benim dediğimi büyük ihtimal Ayşin kullanacak"
"Hava yolunu kullanırdım"
"Neden?"
"Havada uçak denetimlerinde bir parça var aks ismi onu çıkarıp denetlemeleri engellerim havada uçağın izi görünmez yük ağır olsa da büyük bir uçak iş görür yola çıkacak paketleri gece 3 de geçirir tüm silahların olduğu kutulara kargo paketi sarar sarmadan önce baketlere aliminyum folyo sararım ve ilk kutunun içine bir sürü çikolata koyarım tablet çikolataların hepsi folyoya satılmıştır ve anlaşılmaz ilk kutuyu açarlar ve bakarlar sonra diğer kutuların da böyle olduğunu anlayıp kapatırlar dedektör kapanır folyo yüzünden silah gözükmez"
"Akıllıca ama masraflı uçak Çözüm?" dedi beni deniyordu
"Silah ticaretinden kazanacağım para uçak masrafının 5 kat ötesine geçer adam tutar uçağın çip parçasını söker ve havada karışırım iyi bir pilot bulurum"
"Masraf var "
"Masraf olsa da deniz ticareti daha zor olacaktır ,geminin batma tehlikesi var deniz polisine denk gelmemesi imkansız gümrükten geçirmek zorundasın malları ve baktıklarında polisleri geçmek imkansız hava yoluyla önceden gümrükten geçiyorsun hava limanında adam tutup işini hallediyorsun ama deniz ticaretiyle zor uçağın düşme ihtimali var ama uçak düştüğünde mallar sadece etrafa saçılır deniz battığında küflenir silahlar çöp olur"
"Sevdim fikri geçtin sınavdan bazı eksiklerin var "
"Nedir onlar?"
"Vergiyi yüklü miktarda yap yeter Hırvatistan buna göz yumar"
"Peki öyleyse "
"Ayşin kahramanın kızı Kahraman'ın kumarhaneleri vardır dünyanın 4 yanında büyük kumarhanecidir çok hırslardır kızı Ayşin bu yola girmek çok istedi kırmadılar bazen malları denetler ayak işleri yapar ama akıllıdır Kahramanla iyi anlaşmaya bak akıllısın aklını kullan, Barçın en iyi uyuşturucu baronlarına sahip adamlardan biridir 2 oğlu var gidince görürsün birinin adı Ayaz diğerinin adı Deniz büyük oğlunun ismi Ayaz o babasının yalakasıdır küçüğü okumakla meşgul tıp istiyor Ayaz saplantılı aşık Ayşin'e Ayşin hiç sevmez onu ,Volkan var o da silah ticareti yapar yardım yataklık birde Faruk var o benim yerime çok geçmeye çalıştı sinsilikle yapamadı ben onlardan en az 20 yaş Küçüğüm bunu kaldıramadı sürekli yerime geçmeye kalktı bende hükmünü kestim"
"Ne yaptın"
"Adamını öldürdüm"
"İyi güzel"
"Sen çabuk alıştın sanki"
"Çabuk"dedim
"Bu salak işlerden ötürü annemi ve babamı kaybettim babam kendi girdi bu işin içine banada temizlemesi kaldı"Dedi umutsuzlukla sonra saatine baktı
"Çıkalım"dedi çıktık
"Fiko adamları hazırla "
"Tamam abim" dedi siyah büyük bir jeep e bindik boynumdaki zinciri çıkardım oynamaya başladım Bir yere geldik kapılar açıldı büyük bir villa
"Komisyon hep burada toplanır "
"Peki"dedim bir sürü silahlı adam gergindimde ayrıca eve girdik Herkes ayağa kalktı
"Oturun beyler bu hanımefendi benim sağ kolum olur hepiniz tanıyorsunuzdur Ervin benan "
"Sen bir devlet görevlisini nasıl sağ kolun yaparsın" dedi oradaki kız
"Kes!"dedi Arel sertçe
"Size mi soracağım ben adamlarınızın diline hakim olun"dedi bir değişik oldum
"Artık devletle alakası yok avukatlıktan istifa dilekçesi kabul gördü bende güvendim artık ben neysem o da o "
"Kadın başına"
"Adınız Ayaz olmalı kadınlıktan adamlıktan bahsetmiyoruz burada beyfendi önemli olan haysiyet ve şeref"
"Karşımızda olduğun tarz normal mi?"
"Ben bir moda yarışmasına katılmadım beyfendi ben buraya işimi yapmaya geldim ayrıca kadın başıma karşındayım sen adam oldunda benim kadınlığımı mı sorguluyorsun"
"Ayaz !" dedi Faruk babası tuttu
"Sen bir kadına nasıl davranılması gerektiğini öğren ilk önce Ayaz Sonra gel geç karşıma sen kadını kadın say bende seni adam sayıp karşıma alıp Konuşayım"
"Özür dilerim Ervin hanım"dedi
"Faruk bey,Kahraman bey, Volkan bey,Barçın bey"
"Memnun oldum "
"Bu da Ayşin hanım size verilen görev şu ikinize 5000 tane olacak şekilde silah verilecek hanginiz teslimatı sorunsuz bir şekilde güvenliğe takılmadan geçirirse gümrükten malları o komisyona üye olacak "
"Şimdi Ervinle Ayşin aynı kademedeler mi ben komisyon içinde kadın istemiyorum"
"Neden Faruk bey?"
"Sorun yaratır düşman küçük görür"
"Sizin için daha mantıklı bir insan rakibini iyi tanımıyorsa rakibi hep o kişiden önce yenilir "dedim sustu herkes
"Sevkiyatın pazartesi 7.00 a kadar Hırvatistan da olması gerekiyor"
"Ama"
"Şunu diyeyim Ayşin ile aynı kademede olmasına gerek yok biz burada pubg oynamıyoruz dayı sen Anlamıyorsun kim aklıyla iş yaparsa kazanır konu kapanmıştır tartışmaya açık değildir"
"İşlerimize kadınları mı karıştırır olduk Arel bey"
"Yer altı dünyası cinsiyete bakmaz aga sen benden büyüksün tecrübelisin benim sana bunu anlatıyor olmam üzücü hiç bir iş kadına erkeğe bakmaz hiç birinizin adamları olmasa bir hiç siniz kimse sizi korumasa düşman erkek kadın dinlemez kim akıl olarak üstünse o her daim üsttedir bir kadın 5 adamla korunur 20 adamla savaşıp kazanır yeteneklidir bir erkek 20 korumayla gider 5 kişiyle savaşır kaybeder burada aklı ve yeteneği olan kazanır xy xx kromozomlarının gen çatışması değil"dedi herkes sustu toplantıyı bitirdi Arel çıktık kız kolumu tuttu
"Bırak"
"Sen kimsin ki sen öyle bir savaşa girdin ki kaybedeceksin"dedi sıkı sıkı tutmaya devam ediyordu tuttum kolunu çevirdim sırtına tepip yere yapıştırıdım
"Ben öyle biriyim ki inan görmek istemezsin kim kazanır kim kaybeder elbet çıkar ortaya, canını düşün önemli olan şerefinle kazanmak"dedim tüm silahlar bana çeviriliydi
"Bir daha önüme düşme böcekten beter ederim seni"dedim
"İsterseniz kızınıza sahip çıkın yoksa elimde kalacak"dedim
"Gidelim Ervin"dedi Arel arabaya bindik
"Mallar nerede ?"
"Fabrikada Sülo fabrikaya gidiyoruz"
"Tamam abi"dedi fabrikaya geldik kocaman yer depoya girdik
"Kontrol istiyorum sen buraya en az 20 adam yığacaksın silah seri numaralarını tek tek kontrol edeceksin sen senin adın ne?"
"Mustafa"
"Kontrol sende mustafa"
"Senin adın ne?"
"Ali"
"Ali silahları folyoya sarma sende açık bir nokta görünmeyecek"
"Folyolar nerede?"
"Burada"
"Heh getir bir tanesini nasıl sarılacağını göstereyim"dedim kare şeklinde sarıp sarıp
"Böyle"
"Tamamdır"
"Sen"
"Gökhan"
"Gökhan sen bakıyosun açık nokta var mı kutuya koyup yerleştiriyorsun bu arkadaşa veriyorsun bu arkadaş yerleştiriyor"dedim
"Görev bu
"Arkadaşlar bu kadın benim sağ kolum adı Ervin Benan ben kimsem o da o Aynı saygıyı istiyorum"
"Emredersiniz"dediler 1 gün boyunca silah yüklemesi yapıldı sabah saat 6 idi
"Ali markede git tablet çikolatalardan 2 koli olacak şekilde al aliminyum folyoya sarılı olanlardan"dedim gitti hemen geldi ben onu arabada özel bir yere koydum bana verilen telefonda Arel kayıtlıydı
"Alo Arel biz malları yükledik planı kurduk uçak hazır "
"Tamamdır pilot hazır planın gerisi sende"dedi ali geldi
"Ervin hanım Ayşin hanımın malları yola çıkmış"
"Çıksın"dedim hava limanına geldik ilk çikolata kutusunu koydum öttü açtılar
"Bütün kolilerin hepsinde mi var"
"Evet "
"Tamamdır o zaman geçirin alarmı kapatın"dediler plan tıkır tıkır işliyordu mallar uçağa yüklenirken tek tek izledim pilot çıktı
"Merhaba Ervin hanım"
"Merhaba adınız nedir?"
"Sercan"
"Sercan bey size güveniyoruz güvenimizi boşa çıkarmayın yoksa cezasını da biliyorsunuz 1 Saat 30 dk içinde orada olacak mallar "
"Bu benim için bir emirdir"dedi bindi uçağa bende bindim yolculuk başladı Hırvatistana iniş yaptık adamın adamları tırları çektik ali geldi
"Abla bir sorun var"
"Ne sorunu?"
"Bizim silahlarda değil sorun"
"Nerede?"
"Ayşin hanım 10.000 tane koymuş silahı babası o daha iyi yapar teslimatı diye ona vermiş"
"Yapabildi mi?"
"Adamımdan bilgi alayım"dediği anda telefonu çaldı
"Adam arıyor"
"Aç haporlöre ver"dedim verdi
"Ali deniz polisi durdurdu gemi batmak üzereyken malları devlet kendine alıyor adamları tutukladılar"
"Başka bir şey var mı?"
"Ayşin hanım gelmedi bizimle başında durmadı fenkire emanet etti "
"Belliymiş zaten tamamdır nerede yakalandınız gemi nasıl su aldı"
"Balık seferi varmış İtalya da yanlış yönden gitmişler zaten Polise yakalanırız diye sonra denizcilerin attığı kancalar gemiye denk gelmiş polislere yakalanmışlar "
"10.000 silah"
"Onlar artık İtalyaya ait seri numaralarında sorun çıkmış"
"Tamamdır sağol"dedi kapattı
"Abla silahların sahipleri geldi cevahir"
"Gelsin oğlum ne yapayım "dedim ellerimi cebime soktum tırlar onların depolara doğru gitti arabadan bir adam indi 35 40 yaşlarında esmer uzun boylu dövmeli falan
"Bu işler kadınlara mı kaldı yav"
"Türkçeniz iyiymiş"
"İyidir ben Cevahir Yüknet"
"Ben Ervin Benan"
"Ooo sen o avukat değil misin? Koskoca Arel Yaman'ın dedesini hapse attıran "
"Benim"
"Artık avukatlığı bıraktın "
"Bıraktım iş icraat yoktu para mevzusunu da düşünürsek"
"Kapkaranlık yola adım atmışsın "
"Ben yolumdan memnunum"
"Sertiz biraz"
"Öyleyim paramı alabilir miyim ?" Dedim yardımcısına döndü
"Kaç silah var?"
"5000"
"Diğer 10.000 silah nerede?"
" 6.30 da elinde olur yarına kadar "
"Olmazsa keserim seni canını hiçe sayarım "
"Korkar gibi mi gözüküyorum sözüm söz"
"Peki öyleyse ver parayı"dedi 10.000.000 € Dolu çantayı verdi açtım baktım
"Okey tamamdır "
"Diğer 10.000 silah gelince 20.000.000€ daha vereceğim kısasa kısas eğer gelmezse aileden başlarım gebertmeye"dedim
"Ali adamları topla pilota söyle İtalyaya gidiyoruz"
"Tamamdır"dedi Uçağa bindik
"Bana tır ayarla sistemi aynı şekilde kur"
"Tamamdır" dedi İtalyaya geldik inanın çok gezmek isterdim belki zaniolo yu da görürdüm ama bu kirli işler için çok zordu devletin deposunu buldum polisleri bayılttık adamları saldım depoya herkes maske eldiven giydi kameraları söktü
"Ali 10 tane adam topla adamları dağıt korusunlar 10 adam bul silahların seri numaralarını değiştireceğiz hızlı"dedim koltuğa oturdum sistemi bulduk uykusuz ve açtım yemek bulup yedim saatlerce seri numarası düzelttim
"Abla Arel bey arıyor"
"Açmayın"dedim saatlerce silahların seri numaralarıyla uğraştık canım için ailemin canı için
"Adrenalin bulabilir misin?"
"Nasıl bulacağım"
"Adamlara 5 cc enjekte etmemiz lazım"
"Bulurum" dedi gitti yeterli adam yoktu zaten adamları diri tutmamız lazımdı özellikle benim ayık olmam lazımdı herkese enjekte ettim
"Nasıl buldun"
"Doktor ayarladım"
"Peki"dedim herkes canlandı bende vurdum kendime koşabilirdim bile sardık silahları kontrol edip bir kaç polisi rehin alıp yardım etmeye zorladık turlara yüklendi tam 6.30 a 2 saat kala aynı çikolata sistemi aynı havalanı sistemini Arel arıyordu
"Ne var söyle haberin geliyor"
"Bu Ayşin denen kız karşıma çıkmasın adamlara adrenalin enjekte ettim anlıyor musun"
"Akıllıca. Kız sen dönene kadar burada "
"Ailemi koru"dedim kapattım uçakla geldik Hırvatistana
"Ver parayı al silahları cevahir "
"Sen akıllı kadın sen sözünün eri kadın" al paranı dedi bu sefer bir bokluk vardı çantayı aldım diğer eli hep cabindeydi çantadan tık tık ses geliyordu saat sesi ne olabilir diye düşündüm ve açmadım bu bomba olabilirdi alinin kulağına eğildim
"Telefonunu ver" dedim aldım silahlar onların yollarına çıktı
"Ben 3 dediğimde el bombasını fırlat "
"Ama "
"Yap dedim ali ayrıca tırların önünü kes adamları vurun tırları buraya getirin geri götüreceğiz"dedim Kalktım
"Sizin ömür bu kadar Ervin hanım kadınla iş olmaz demiştim dedi elini cebinden çıkardı düğmeye bastı
"Niye patlamadı bu " dedi herkes geriye çekildi
"3 "dedim el bombasını fırlattılar bir alev topu çıktı ortaya adamlar yandı cevahirde yanmaz kıyafet vardı
"Ali gir çıkar"
"Nasıl?"
"Çıkar dedim" adamlar girip çıkarttılar ters kelepçe yaptım ayaklarını bağladılar uçağa yüklediler
"Çantanın içindeki bombayı imha edin hemen"dedim imha edildi içinde para vardı
"Adamlar ne oldu ?"
"Geldiler"dedi silahları yükledik uçağa İstanbula geldik malları soktuk tırlara
"Ali hapisteki adamlar ne oldu?"
"Zehirleyip öldürttüm ötmeden"
"Tamamdır hiç bir iz bırakmadın depoda"
"Bırakmadım her yeri çamaşır suyuyla sildirttim"dedi adamı çıkardık su verdik Arelin adamları karşıladı bizi komisyonun olduğu alana geldik Herkes cevahir böyle görünce ayağa kalktı
"Ervin nasıl?"
"Adam anlaşmayı bozdu silahlarımızı yüklendiler para dolu çantanın içine bomba koydurdu bizi öldürüp paranın ve silahların üzerine konacaktı biz yaptık hareketi silahların da paranında üzerine konduk " dedim herkes çok şaşkındı
"Para burada silahlar deponuzda ama adamalrımızı adrenalin le ayakta tutuyorum keza ben öyle 2 gündür uykusuzuz bunun bedelini ödeyeceksiniz"dedim adamı tutup attım Arel adamı aldı vurma süsü verdi polise teslim etti ondan önce dayak attı tabi eve geldik duş aldım rahat bir şeyler giydim evdeki viskiden 2 kadeh içtim çünkü beynim durmuyordu yani Çok kötüydüm yattım 18 saat sonra uyandım ben saat 6 da yatmıştım gece 12 de uyandım elimi yüzümü yıkadım kapıdan çıkacaktım tam sesleri duydum
"Oğlum kaç saat oldu bu kız uyanmıyor bak bişi olmuştur"
"Dadıcım Ervin uyuyor büyük bir operasyon yaptı bu kız 2 gün boyunca uykusuz şekilde rahat bırak"
"Ya öldüyse"
"Daha demin üstünü örttüm ".
"Çok acıkmıştır o şimdi"
"Dadıcım annesi arıyor bir onla konuşuyorum dedesi arıyor bir onla konuşuyorum yeter ama uyanınca yer abi sende ya bir sus" dedi güldüm kapıyı açtım
"Uyandı işte Ervin gel yemek ye sende kurtul bende kurtulayım"
"Tamam sorun yemek yememse mutfağı koyun yerim "
"Nsmdmskx iyi haydi "dedi mutfağa indik Güzel bir sofra hazırladılar sağolsunlar gece 12 olsa da güzel bir yemek yedik ben kahve istedim Arel geldi oturdu masaya
"Bana da dadı" dedi sigarasını çıkardı Yaktı ve uzun bir şekilde ciğerlerine doldurdu
"Nasılsın iyi misin biraz daha?"
"İyiyim Dinlendim sayılır sen nasılsın?"dedim hal hatır sormak için yüzüme baktı
"Bana nasıl olduğumu en son eylül sordu 2. Kişi sen olabilirsin"Dedi
"Cevabımı alamadım ama "
"İyiyim "dedi sadece iyi olduğuna dair hiç bir kanıt yoktu iyi değildi suratı asıktı
Bir sorun mu var?"
"Hayır sayende 20m € kâr ettik"
"Neden böylesin o zaman ?"
"Sen beni öğrenemedin sanırım ben hep böyleydim"
"Bence senin içinde gülümsemeyi haram kabul etmiş biri var ne olur gülümsesen sandığın kadar kötü bir şey değil "
"Bu evde bu dünyada nasıl gülebilirim Ervin zorlama"
"Kalk sahile gidelim "
"Gece 12 de"
"Evet kalk ya bu bir emirdir"
"Hayır"dedi sertçe Karşısına dikildim beklemeye başladım en son baktı
"Öff tamam haydi dadı sen kahveleri abime götür"dedi
"Sen zorla götürtüyorsun sen seç ne giyeceğimi o zaman"
"Olur"dedim odasına girdim beyaz kumaş bir pantolon buldum buz mavisi bir lacoste tişört Ayakkabı dolabını açtım
"Senin converse cennetin mi var mafya nasıl oluyorsun sen"
"Senin konsorsiyum da dediğin gibi biz işimizi yapmaya geldik moda yarışmasına değil benimde kendimce tarzım var sürekli siyah takımların rugan ayakkabıların içinde duramam"dedi mavi converselerini çıkarttım beyaz bir saat buldum koydum odadan çıktım odama girdim aynı şekil bişiler giydim hafif bir makyaj yaptım saçlarımı dalgalandırdım parfüm sıktım silahımı belime taktım çıktım odadan, aşağı indim arabanın önünde telefonla konuşuyordu geldiğimi gördü bitirmedi bu güzeldi arabaya bindik
"Nereye gidiyoruz Ervin hanım?"
"Sahile"dedim
"Evet evet bakın adamlarım yorgun 1 gün müsaade bize komisyon üyelerine söyle 1 gün boyunca bela istemiyorum herkes kendini korusun"dedi kapattı
"Bir sorun mu var?"
"Ayaz ayşine yardım etmiş daha cezaları kesilmedi yarın gece kesilecek " dedi geldik sahile kahvelerimizi aldık oturduk bir banka sohbeti ben başlattım
"Sen eğer bu işlere girmeseydin mesleğin ne olacaktı?"
"Doktor olacaktım"
"Organ mafyası mı olacaktın iyi seçim"dedim gülümsedi ilk defa gülümserken gördüm onu ilk defa. Bembeyaz dişleri vardı sıcak gülümsemesi içimi ısıtmıştı
"Niye baktın bir şey mi oldu?"
"Yok dalmışım öyle iyi misin biraz daha"
"İyiyim sayende "dediArel:içimden geçen şarkı sözü inan şuydu Ervin
Böyle gülmezdim senden önce...Gülümsemek bir insana bu kadar yakışmamalıydı bir anda kendimi kaptırdığım aklıma geldi önüme döndüm denize baktım iç geçirdim kahvemden bir yudum aldım
"Aslında en büyük hayalim futbolcu olmaktı büyük Galatasaray fanatiğiydim hala öyleyim çoğu maçlara giderdik ailecek ben hırs yaptım 8 yaşımdan beri top koşturuyorum babam annem hiç istemedi kazandığım madalyalar aldığım ödüller onlar için bir oyuncaktı doktor olmamı istediler"
"Şu an istemez miydin?"
"İstemez olur muyum böyle buraya sıkışmış gibi gözüksemde kocaman halısaha yaptırdım sürekli antrenmanlara gidiyorum çiftlik yaptırdım ev kocaman yanında kocaman bir at çiftliği "
"Bir gün götürürsün"
"Tabi istersen"dedi önüne baktı sonra bana döndü
"Sen sanki biraz iyi değilsin"
"Gidelim "dedim ayağa kalktım çünkü olmazdı bizden öldürsen olmazdı asla terstik dedemin adamıydı o olmazdı çantamı aldım kalktım o da kalktı kolumu tuttu
"Gitme kal bu sefer "
"Olmaz"dedim yürüyordum arabaya doğru kolumdan tuttu
"Gel lütfen sana en çok ihtiyacım olduğu zamanda gidemezsin gel en azından 1 saat mutlu yaşayalım şu hayatta "dedi bu ne demekti
"Bu ne demek?"
"Sana ne dediysem o anlamda demek gel işte"dedi gülümsedim koluna girmem için kolunu işaret etti
"Erik alalım mı?"
"Alalım"dedim erik tezgahını çevirdi
"Abi bize bir kese erik"
"Tabi evladım"dedi doldurdu amca parayı uzattı
"Üstü"
"Hizmet bedeli"dedi yürüdük biraz içim cıvıl cıvıldı tam ağzına atacaktı erikten bir tane
"Dur yıkamadık"
"Bişi olmaz"
"Olmaz olur mu mikrop gibi"dedim biten kahve bardaklarını yıkadım erikleri yıkayıp bölüştürdüm
"Değişik"
"Biraz öyle oldu ama ne yaparsın"dedim erik attım ağzıma
"Erikler çok güzel"
"Evet güzelmiş "
"Sen neden bana erik kız diyorsun"
"Babamla babam arkadaş olmuşlardı dedemler için hep beraber topluca bir aile yemeğine çıkmıştık sen vardın büyük ihtimalle sen o kızdın sofrada hiç bir şey yemeyip beğenmeyip restoranın ikram olarak verdiği erikleri yemiştin sadece pembe kabarık bir elbisen vardı üzerinde"
"Bende seni hatırladım yani biz çocukluktan beri mi tanışıyoruz aslında "
"Evet belli ki "Dedi bu hoşuma gitmişti
"Ben eski işime ne zaman geri dönerim"
"Bilemiyorum ama bu sene biraz mola vermek zorundasın"
"Zorundayım"dedim umutsuzca
"Ervin"dedi durdu yolda
"Kolun nasıl?"
"İyiyim gayet bak çıkardım"
"Onu ben yapmadım biliyorsun değil mi?"dedi
"Biliyorum ama sen neden silahla tarattın evi"
"Emir di bu"
"Kimseye zarar gelmeyecek ama Ervin'i başka yolla getirip başa koyamazsın dedi deden Ben amacımın o olmadığını söylediğinde artık o olduğunu söyledi bende gerekeni yaptım"
"İyi madem öyleyse öyledir. Senin için ne değişti bu kadar da benimle yakın olmaya karar Verdin?"
"senin küçüklüğün aklımdan çıkmıyor bir kaç ortak noktamız var iyi bir arkadaş iyi bir takım olacağımıza eminim o yüzden senle yakın olmaya çalışıyorum bir sakıncası varsa istediğin gibi olurum"
"Yok hayır gayet iyi böyle "dedim gülümsedim Yolda yürümeye devam ettik
"Gidelim mi?"
"Olur"dedim arabaya bindik
"Fiko evdekilere söyle ruleti hazırlasınlar"dedi eve geldik ruletler falan hazırlanmış taşlar desen öyle ama biliyordum biraz oynamayı demiştim illegal bir hayatın içinde büyüdüğüm için adaletli bir yaşamı tercih etmiştim kim olsa öyle isterdi zaten oturduk masaya rulet çeviriliyor pokerler toplanıyor şanslar dönüyordu
"Nasıl ama?"
"Hani bilmiyordun?"
"Biliyor muşum"
"Sen az değilsin olayın içindesin zaten bu kadar bugünlük diyelimmi"dedi herkesi yolladı Ateş geldi
"Oooo ne olmuş burada sakın bak"
"Hayır abi düşündüğün gibi bir şey yok yarın operasyon var milenayla onun için öğrenmesi gerekiyordu"
"Bak"
"Abi tamam ya sen nereden?"
"Sana ne hesap mı vereceğim"dedi çıktı şaşırdım Arel e boş boş baktım ne bu ne oldu dercesine
"İçmiş sarhoş "
"Sizde genetik mi?"
"Abim en son bu kadar içtiğinde kız arkadaşından ayrılmıştı ama 1 haftayı aşkın böyle Eylül öldüğünden beri" dedi hüzünlü bir şekilde bir şey diyemedim kaldım öylece oradaki bir viski şişesini aldı kafasına dikmeye başladı elinden çektim aldım
"Her şeyi alkolle mi geçireceksin he"
"Bırak"dedi içmeye devam etti
"Tamam yeter abartma bırakamam bakın herkesin hayatında inişler çıkışlar var her gece uyuyamayıp alkol içemezsin "
"Nasıl geçecek bu nasıl?"dedi geçmiyordu alışıyordun sadece abimden biliyordum Ama onun bir durumu daha vardı ne annesi ne babası hayattaydı 2 abi kardeşin birbirinden başka kimsesi kalmamıştı
"Alışacaksın zamanla her acı geçmeye başlayacak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADALETLİ SEÇİM
RomanceErvin Benan 5 yıllık hukuk okuma serüveninden sonra büyük bir avukat olmayı başarmıştır.Kısa sürede kazandığı büyük davalar kısa sürede mesleğine ve adına büyük nam katmıştır.Fazlasıyla karmaşık ve zor bir hayatı vardır.Avukatların öncüsü haline ge...