i don't like you very much

128 20 31
                                    

Sanırım bu sefer gerçekten dilimi koparacak.

Sophie'yle dışarı çıkmama izin vermeyen koruma bozuntularıyla kavga ederken otele girmişti. İki gündür uğramayıp o an girmesi mükemmel bir tesadüftü. Annemleri bir kez görmüştüm ve İtalya'da olmama rağmen otele sıkışıp kalmamın sebebinin Zayn olduğunu öğrenince adamlarının önünde ona da bağırmıştım.

Başta sakindi. Herkesin önünde sesimi yükselttiğim için de şu an bileğimden tutarak beni odaya sürüklüyordu. Sophie'ye yarım saate çıkmazsam polisi aramasını tembih eden bakışlar attım giderken. Anladığından şüpheliydim.

"Bir daha," Kapıyı sertçe çarpıp bana dönmüştü. "Bana kimsenin önünde sesini yükseltme."

"Sesimi yükseltmedim." Belki biraz yükseltmiştim.

"Kelimelerini seçerek konuş o zaman."

"Dışarı çıkmamıza izin vermemek ne oluyor tam olarak?"

"Güvenlik kelimesinin anlamını biliyor musun?"

Ona inanamıyordum. Baştan aşağı süzerken gülmüştüm. "Bu yaşıma kadar tek başıma kaç ülke gezdiğimi biliyor musun? Gayet güvenli bir şekilde."

O da bana gülerken bir adım daha yaklaşmıştı.

"Daha önce kaç kez benimle evlenmek üzereyken İtalya'da tek dolaştın?"

Hemen önümde durduğunda o kafasını aşağı eğmiş, bense yukarı kaldırmıştım ve birbirimizi izledik. Sikeyim, suratı yakından kusursuzdu. Ondan her geçen saniye daha çok gıcık alıyordum.

"Hiç."

"Ben de öyle düşünmüştüm. Yanında ben olmadan bir yere çıkmıyorsun."

Yakışıklı olduğunu biliyor ve bunu üzerimde kullanmaya çalışıyordu. Neredeyse kanmış olabilirdim ama aklım başıma erken gelmiş ve tekrar sinirlenip bu sefer ben bir adım geri çekilmiştim.

"Kim olduğunu sanıyorsun?"

"Cazzo! Dediklerimden hiçbir şey anlamadın mı?"

Tam ağzımı açıp ona iğrenç bir insan olduğu ve kimseye bunu yapma hakkına sahip olmadığını falan söyleyecektim, elini kaldırıp beni susturmuştu.

"İtalya'ya adım attığımda herkesin bundan haberi olur. Evleneceğimi biliyorlar, kimle olduğunu bulmak uzun sürmemiştir. Yani kendi kafana göre otelden çıktığında beynine kurşun yemen an meselesi olur. Ölmek istiyorsan seni tutmuyorum."

Tek açıklamayla bana internetin haklı olduğunu gösterdiğinde yeni öğrendiğim bilgi beni şaşırtmamıştı. Nedense babamın olan bitenden tamamen haberdar olduğunu düşünüyordum.

Sessiz kaldığım için "Tamam mı?" diye sorup emin olmak istediğinde yutkunup kafamı salladım.

Kimle evleniyor olduğum gerçeği daha yeni yeni yüzüme çarpıyordu.

"Nereye gitmek istiyordun?"

Birden fazla kişiliği olduğuna inanmaya başlamıştım.

"Bilmiyorum. Sadece sıkılmıştık. İki gündür neredesin?"

"Önemsiz. Düğünle ilgili bir sıkıntı ya da yapman gereken bir şey var mı?"

"Kuaför-"

"O tarz şeyler halledildi."

"Tamam o zaman."

Bileğindeki saati kontrol ettikten sonra çıkarırken bana baktı.

"Dışarı çıkacağız," Saati masanın üzerine bırakmıştı. "Ben duştan çıkana kadar hazır ol. Uzun sürmez."

young god | malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin