Havalar güzelleşmeye başladı . Küçük kedi Kiki oturmuş yemeğini yiyordu. Yanına köpek Sara geldi ve şöyle dedi:
-Afiyet olsun Kiki.
-Teşekkürler Sara.
Sara gökyüzüne bakarken şunu söyledi:
-Hava ne kadar güzel değil mi?
Bunu isteksizce söylemişti.
-Sanırım moralin bozuk Sara ne oldu?
-Sahiplerim tatile gidiyor bana da Koli ailesi bakacak. Ama ben onları sevmiyorum...
-Gerçekten mi? Çok üzüldüm.
Tam bu sırada yanlarına yeni arkadaşları tilki Tito geldi. Tito:
-Neden böyle dalgınsınız?
-Sara'nın sahipleri tatile gidiyormuş ve Sara'ya da Koli ailesi bakacakmış.
-Böyle şeylere üzülmeyin çünkü sizi mutlu edecek bir şey biliyorum. Bakın, yürüyen uçak!
-Aaaaaaaaaaaaa!!
Sara ve Kiki çok şaşırmışlardı. Tito onları biraz olsun neşelendirdiği için mutlu olmuştu. Kiki ve Sara birbirlerine baktılar, sonra gülmeye başladılar. Çünkü bu gerçekten komik bir şeydi.
Kiki yediği balığın kılçığını Sara'ya verdi :
-Al, bunu da sen yersin diye düşündüm.
Aslında öyle düşünmemiş sadece çöpe atmaya üşenmişti ve Sara'ya vermişti. Tito buna gerçekten sinir olmuştu. Kiki nasıl Sara'ya kılçığı verip kendisine vermemişti! Bu gerçekten kötü bir şeydi. Düşüncelerini arkadaşlarına açmaya karar verdi; açmasa mıydı acaba? Üzülürler miydi? Tito onların üzülmelerinden korkup şöyle dedi:
-Neyse arkadaşlar benim işim var hoşçakalın.
Tito gülümsedi ve arkasını dönüp ormanın derinliklerine doğru yola çıktı.
Tito ormanda koşarken şöyle düşündü: ''Arkadaşım yüz yıllık Bilge Çınar'a danışsam mı?'' Bu düşüncesinden vazgeçti. Çünkü bu durum, içinde büyük bir sıkıntı yaratıyordu ve bunu paylaşmaktan çok korkuyordu. Kiki ve Sara bu düşüncesini açıklayınca onunla ilişkilerini keseceklerini düşündü. Ama içinden bir ses asıl kendisinin onlarla ilişkisini kesmesi gerektiğini söylüyordu.
Ve onlardan intikamını almak için Kiki ve Sara'nın yanına doğru yola çıktı. Yolda giderken aklına "Ben tilki değil miyim? Kokarca kılığına girip onların ağzından benim hakkımdaki düşüncelerini öğrenebilirim. Ama önce bir yerden boya bulmam gerekiyor."
Tito boyayı buldu ve kendini kokarcaların rengine boyadı. Artık bir kokarcaya benziyordu. Kiki ile Sara'nın yanına gitmek için yola koyuldu. Yolda dişi bir kokarca ona aşık oldu ve peşine takıldı. Tito izlendiği hissine kapılıp arkasına döndü. Ama arkasında hiç kimseyi göremedi. Bunları umursamayıp yola devam etti.
Tam arkadaşlarının yanına varırken dişi kokarca geldi ve Tito'ya ismini sordu. Tilki Tito alaycı bir ifadeyle:
-Senin durumun vahim, ben bir tilkiyim.
Kokarca üzüntü ve şaşkınlıkla oradan ayrıldı.
Tito; Kiki ve Sara'nın yanına vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOSTLUK
Ficção GeralYAZANLAR:YASEMİN KARAKAYA BİLİM VE SANAT MERKEZİ DİL SANATLARI BYFP GRUBU