Teyze: Özden bak babana, şaka yapacağım şimdi.
Özden: Ne şakası Teyze?
Teyze: Sana dünürcü geleceğini söyleyeceğim.
Teyze: Enişteeeee! Bugün kızını istemeye gelecekler.
Baba: Hangi kızı?
Teyze: Senin kızı.
Baba: Yapma yavvvv...
Özden: Teyze kendin arandın ahiret soruları başlıyor.
Baba: Kimmiş gelen? Kimlerdenmiş?
Teyze: Fırat tanıyormuş enişte.
Baba: Fırat nereden tanıyormuş? Nasıl bilirmiş, nereliymiş?
Teyze: İyi bilirmiş enişte. Sen verecek misin?
Baba: İyilerse, kız isterse veririm tabi. Evlensin, kursun yuvasını...
Özden: Teyze sonlandır şu şakayı.
Baba: Hediyeeee, damadın ne kadar malı mülkü varmış? Kaç evi varmış? Maaşı ne kadarmış? Sigortada kaçıncı basamakmış?
Arazisi varmış mı? Varsa kaç dönümmüş?
Teyze: Ohooo enişte. İbini dibini öğreneceksin yani.
Özden: Teyze şaka de bitsin şu yaaa!
Baba: Özdeeeeen. Kalk benim takım elbisemi hazırla ben de tıraş olayım.
Sen de kalk kuaföre git...
Özden: Teyze nasıl bozduysan düzelt ben evden kaçıyorum.
Akşam
Baba: (Tıraş olmuş, takım elbiseleri çekmiş)
Özdeeen Giyindin mi?
Teyze: Haaaaa enişte olmadı o iş vazgeçildi.
Baba: Ohhhhhh! İçime su serpildi. Ben de korkmuştum kız gidiyor elden diye. Amaaaan Özden, evleneceksin de ne olacak. Biz baba kız mutluyuz. Biz evlendik de ne oldu rahat tepti... :=)))
