Yemek yerken namjoon "hala eş seçmedin" dediğinde kafamı eğdim, yoongi "istediğim zaman seçerim , acelesi yok" dediğinde jin "biliyoruz bebeğim, namjoon sende sıkıştırma artık" dediğinde namjoon "jin şuan seçmez ise diğer krallıklar kızlarını evlendiricek" dediğinde yoongi "kızlardan hoşlanmadığımı biliyorsun" diyerek sinir ile baktı.
Namjoon "ama bütün güçlü krallıkların sadece kızları var yoongi" dediğinde yoongi kalkarak "ozaman sen evlen" diyerek gitti.
Şaşkınca arkasından baktık, jin "sana kaç defa açma şu konuyu diyorum değilmi namjoon" dediğinde namjoon "ama jin, krallık" dediğinde jin "krallık oğlumdan ve mutluluğundan önemli değil, beni daha fazla sinirlendirme" dediğinde namjoon "özür dilerim" dediğinde önüme döndüm.
Kalkarak yoongi'nin arkasından gittim, odasına girdim, yatağında oturmuş kitap okuyordu, elinden kitabı alarak karşısına oturdum "yoongi" dediğimde beni kendine çekerek belime sarıldı "sinirimi bozmak için yapıyor" diyerek sinir ile baktı.
Yanağını okşadım "krallığı düşünüyor yoongi, biliyorsun kuralları" dediğimde sinir ile güldü "kurallar umrumda değil, sevmediğim biri ile evlemem, krallık ise sikimde değil" dediğinde güldüm.
Âsi halleri beni mahvediyordu "ormana gidelim" dediğimde kafasını salladı, şakağımı öptü "gidelim" dediğinde gülerek kalktım.
Mutfaktan biraz atıştırmalık alarak ormana geldik, yere bezi sererek oturduk, ben sırtımı ağaca yaslamıştım, yoongi ise dizlerime uzanmıştı, saçlarını seviyordum "hoseok" dediğinde kafamı salladım "efendim" dediğimde gözlerini açarak bana baktı "birine aşıkmısın?" dediğinde kafamı salladım "evet" dediğimde şaşkınca kalktı "kime, ben neden bilmiyorum" dediğinde güldüm.
"Her aynaya baktığımda o'nu görüyorum" dediğimde göz devirdi, bende güldüm "yok yoongi, sen benden birşey saklamazsın ama senin varmı?" dediğimde yeniden dizlerime uzandı "yok" dediğinde kafamı salladım.
Bu iyi bir şeydi galiba.
Kalkarak üstünü çıkardı, vücudu yutkunmama neden oluyordu, elimi karın kaslarına koydum "evleniceğin kişi çok şanslı" dediğimde elimi tutarak öptü "çok şanslısın o zaman" dediğinde güldüm "evet çok şanslıyım" dediğimde güldü.
Yanımızda kıyafet getirmemiştik, oda büyüdüğü için yırtılıyorlardı , bende küçüldüğüm için öylece duruyordu, galiba şanslıydım.
Yeniden dönüştüğünde onu izledim, sakindi ama hala sinirini atamamıştı, ejderhasıda rahat durmuyordu, galiba tilki olduğum için şanslıydım, bir ejderha olmak sandığımdan daha zordu, yoongi kendi duygularını sakinleştirsede ejderhasının yapamadığını ve dönüşüp sinirini atması gerektiğini söylemişti.
Garip ve zor.
Yarım saat öylece uçtu, arada biraz sevmem için yanıma geldi, sonunda normale döndüğünde gözlerimi kapattım, üstünü giyinerek oturdu, omzuma vurdu "değişecekmisin, azıcık seviyim seni" dediğinde göz devirdim "köpekmiyim ben yoongi azıcık seviyim seni ne demek" dediğimde güldü "o anlamda demediğimi biliyorsun" dediğinde minik burnunu sıktım.
Elimi tuttuğunda istediği gibi dönüştüm, beni kucağına aldı, kulaklarımı severken gözlerimi kapattım, rahatlatıyordu.
Biraz etrafta dolaştım, yanına geldiğimde kıyafetlerim yoktu, yoongi'ye baktığımda güldü, kaşlarımı çattığımda "ne" diyerek güldü.
Hırladığımda omuz silkti "kendileri kayboldu" dediğinde üstüne çıkarak kuyruğumu yüzüne vurdum.
Kuyruğumu tuttu "acıtıyor yapma" dediğinde patimi vurdum, gülerek "dönüş ve bul" dediğinde sinir ile baktım, kuyruğumu sevdi "ben utanmıyorum, sen neden utanıyorsun?" dediğinde gözlerimi kaçırdım.
Çünkü sen bana aşık değilsin, ama ben aşığım ve fikirlerin benim için önemli, burnuma dokundu "hadi hoseok" dediğinde yutkundum.
Oturdum, dönüşürken ellerimi önüme koyarak kafamı eğdim, yanıma oturdu "utanma" dediğinde kafamı kaldırdım, yüzümün domatese döndüğüne emindim, gülerek "çok şirinsin" diyerek saçlarımı öptü.
Kıyafetlerimi verdi, arkasına döndüğünde hızlıca giyindim , yutkundum, tanrım ölücektim, utançtan ölücektim.
Bana döndüğünde gözlerimi kaçırdım, gülerek"neden göğüslerin normale göre büyük" dediğinde anlına vurdum "sapıkmısın yoongi" dediğimde elimi tuttu "ama merak ettim" dediğinde göz devirdim.
Ağaca yaslandım "emzirebilmem için" dediğimde şaşkınca "hamile kalabiliyormusun" dediğinde kafamı salladım "evet" dediğimde ellerimi tuttu "vaov bu.. Bu çok iyi.. galiba" dediğinde kafamı salladım "evet, iyi" dediğimde dizlerime uzandı.
Biraz öyle kaldık, sonra toplanarak gittik.
/
/