Grup Kaos!

"Kedi miyav mı dedi? Çok ilginç (!)"

Yürüyorlardı. İtaku solda Kaneki ise sağdaydı. Hanako ortadan gidiyordu. Bugün haftasonu olduğundan hepsi müsaitti ve gezmeye karar vermişlerdi. İtaku ve Kaneki sohbetlerine dalmışlardı. Kaneki karşılarında ki dükkanı işaret etti. "Oraya gidelim!" İtaku başını 'olur' anlamında salladı. Miyav Hanako kafasını sağa sola cevirdi. Sesin geldiği yeri arıyordu. "Neden Hanakooo~?" Hanako kafasını önüne çevirince Kaneki'yle göz göze geldi. "Ne demiştim?" Hanako dediği şeyi unuttugunh sandı. "Olmaz dedin!" "Ne zaman?" "Az önce kafasını salladın." Hatırladı. "Sana sallamamıştım! Siz gidin ben geliyorum." Kaneki gülümsedi. "Peki." Kaneki, İtaku'nun kolunu tuttu ve çekerek dükkana girdiler.
Miyav~
"Ha?" Hanako ara sokağa girdi ve etrafa bakındı. Miyaav. Karton kutuyu kaldırdı.

Turuncu bir kedi. Ağız kısmı ve ön patileri beyaz. Çok küçük. Yeni doğduğu halde terk edilmiş. Miyav bu ses kafasında yankılanıyor. Hanako küçük kesiti alıp gözlerine baktı. Kedi Hanako'dan gözlerini çekmedi. "Sende... Benim gibisin!" Hanako kediyi hırkasını cebine koydu. Kafasını dışarı çıkarıp eliyle düşmesini engelledi. Ara sokaktan çıkınca İtaku'yu aradı. Konuşma 40 saniyeden kısaydı. İyi hissetmediğini söyleyip eve gittiğini bildirmişti. İtaku dikkatli olmasını söylememişti. Arkada ki Kaneki'nin sınırlı kısık çığlıkları eşliğinde bu konuşma gerçekleşti. Hanako eve gidince bir şırıngayla kesiti besledi.

"Yani sokakta bulduğun bir kediyi eve getirdin." "Evet! Ona Lucifer adını verdim." İtaku eliyle gözünü ovaladı. Kaneki elini Lucifer'e doğru uzattı. Lucifer sağ patisiyle eline vurdu. "Ya kedi bile istemedi beni." Dedi. İtaku bakışlarını yumuşattı. "Ondan sen sorumlusun." Hanako kediyi kafasına çıkartıp oturttu. "Peki." diyerek geçiştirdi. "Neden eve aldın?" Kaneki Parmağıyla Lucifer'ın kafasını okşadı. "Miyav dedi." Kaneki güldü. "Kedi miyav mı dedi? Baya ilginçmiş (!)"

Başka bir kitabımdan spoiler. Ve hayır o kitapta Lucifer bir kedi değil.