Jinsungu sikme vakfıJisung
Jeongin
Bi günde uyan aminakoyim ya
Hay amk
20 dakka kalmış aq
HadiJeongin
Ne bu tantana ya
NoluyoJisung
Hala noluyo diyo
Salakmisn aq hadi
Hazirlan
Bulustugumuz yere gelJeongin
Hay jeongin kadar başına taş düşsün emi jisungJisung
Hadi hadiJeongin
Of tm beSabah sekiz sularında kalkıp okul için hazırlanmaya başlamıştım.
Sonra aklıma jeongin geldi ve gruba yazmıştım. Ama her zaman ki gibi kalkmamıştı. Ve yine geç kalacaktık. Jeongine yazdıktan sonra hızla askıdan montumu aldım, ve ayakkabımın bağcığını bağlamaya başladım. Bağladıktan sonra cantamı sırtıma takıp, yola çıkmak için adımlarımı hızlandırmıştım.Tam kapıyı kilitleyip çıkacakken, yanımdan bu binada hiç görmediğim biri geçmişti. Ama bir sıkıntı var dı ki bizim okul formamızı giymişti. Sonra bu kişinin buraya yeni taşındığını anladım ve kapıyı tam kilitleyip apartmandan çıktım. Çıkarken o da aynı anda benimle bir çıkmış ve bana öldürücü bir bakış atıp çekip gitmişti. Anlaşılan pek iyi anlaşamayacaktık onunla.
Evimin mahallesinden uzaklaşıp jeongin ile hatta bizimkilerle buluştuğumuz yere gelmiştim. Geldiğimde jeongin'in beni gergin bir şekilde beklediğini görmüştüm.
"Ya jisung nerdesin be olum hadi geç kalıcaz"
"Bana diyene bak, kendisi kalkmadı da"
"Boş yapma da hızlan"
Jeonginle hem söylenip hemde okul hakkında konuşurken okula geldiğimizi gördük. Aşırı donduğumuz için okula doğru adımlarımızı hızlandırdık. Okula girip içerdeki sıcaklıkla bir oh dedikten sonra sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfa çıktıktan sonra içeri girip yerime geçtim. Kafamı sıraya koyup zilin çalmasını bekledim. Yaklaşık beş dakika sonra zil çaldı.
Hepimiz yerimize oturmuş hocayı bekliyorduk. İki dakika sonra hocamız yanında biriyle sınıfa girdi. Bu oydu. O apartmanda gördüğüm çocuktu. Zaten ne bekliyordum ki, bizim formamızı giymişti. Ve bizim okula gelmesi çok normaldi.
Hoca çocuğu tahtaya gel işaretiyle yanına çağırdı. O da hemen çıkıp kendini tanıtmaya başladı.
" Merhaba ben Lee know kısacası minho, tanıştığımıza memnun oldum"
Demişti. Buz gibi sesiyle sonra hoca konuşmaya başladı.
"Arkadaşlar okulumuza transfer öğrencimiz minho, onunla iyi anlaşın"
Dedikten sonra, minho denilen çocuğa oturması gereken yeri gösterdi.
O da hemen oraya hızlı adımlarla yerleşmeye başladı.
Ama şu sıkıntı var ki, benim tam arkama oturmuştu. Ah Tanrım.Bütün dersler boyunca saate bakıp dururken, sonunda okuldan çıkış saati gelmişti. Zil çaldıktan sonra hızla çantamı toplamaya başladım.
Çantamı toplarken, gözüm minhoya takıldı. Çok garipti, yüzündeki tepkisizlik insanı hayattan soğuturdu. Çantasını toplayıp bana da yine o öldürücü bakışını attıktan sonra hızla çekip gitti.Bende hemen jeongin'in yanına gidip karşı sınıflardan bizimkileri alıp, okuldan çıktık. Çıkarken o da önümüzde gidiyordu. Onu izlerken çantasından kulaklığını çıkardı ve kulağına taktı. Sonra bizden uzaklaşmak istercesine hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldı.
Onunla konuşursam kesin beni benzetir düşüncesiyle dersde kurduğum, onunla tanışma hikayesi kafamdan uçup gitti.
Ama gerçekten her an sikebilir modundaydı.Bizimkilerle şakalaşıp eğlendikten sonra eve geldiğimi gördüm.
Hemen veda edip eve girdim. Kapıyı açıp çantamı yere attıktan sonra annemin yaptığı yemeği yemeye doğru koştum.
Yedikten sonra yere fırlattığım çantamı alıp, odama çekildim. Kitaplarımı yerleştirdikten sonra telefonumu alıp biraz gezinmeye başladım.İyi bari minho da kadroya girdi
İşimiz kolay gibi
Neyse hadi üçüncü bölüme eyw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snowball || minsung
Fanfictionjisung arkadaşlarıyla kartopu oynarken minhoyu arkadaşı sanıp yanlışlıkla kafasına kartopu atar. . . . . . Texting+düz yazı