Chaeyoung:
Dakikalar geçti, Lalisa sonunda sorgu odasından çıktı. Ve yanıma doğru geldi. Yüzünde sanki mutlu olmuş gibi bir ifade taşıyordu. Sanki, içi rahatlamış da gelmiş gibiydi. Sorgu devam ediyordu ve sıra Wonyoung'daydı.
"Chaeyoung, her şeyi anlattım. Sanırım polis benim öldürmediğimi anladı."
"Umarım Lalisa. Umarım suçsuz olduğunu kanıtlamışsındır." Diyebildim sadece. Lalisa suçlu muydu yoksa suçsuz muydu hiçbir fikrim yoktu. Sadece şundan emindim, Lalisa çocuk ruhlu biri olarak kötü bir katile benzemiyordu. Aksine bir insanın kılınan bile zarar vermeyecek biriydi.
Herkes sıra sıra sorguya alındıktan sonra en sonda durmuş olan Bayan Miyeon'a geldi sıra. Lalisa'ya baktım, sırıtıyordu. Sanki intikam alacakmış gibi bakıyordu Bayan Miyeon'a. Bayan Miyeon sorgudan çok uzun bir süre sonra çıktı. Yaklaşık yarım saat falan sürmüştü onun sorgusu. Ve Lalisa'nın yüzünde oluşan sırıtmalar şeytansıydı. Biraz insanı süphelendiriyordu bu sırıtış. Bayan Miyeon yüzü çok asık bir halde çıktı. Gerçekten aşırı telaşlı ve aşırı korkmuş gibiydi.
"Ne oldu Lalisa? Neden sırıtıyorsun?"
"Birçok nedeni var Chae. Buradan bir çıkalım, sana her şeyi anlatacağım."
Tamam anlamında başımı salladım. Gergindim. Bayan Miyeon'dan fazlasıyla şüpheleniyordum ama Lalisa'ya da hemen güvenemezdim sonuçta. Tüm bunları düşünürken polisin sorgu odasından çıkıp yanımıza gelmesiyle birlikte kafamı polise doğru çevirdim.
"O an elektrikler gittiği için kimin yaptığı bilinmiyor. Bu da işimizi zorlaştırıyor. Parmak izi de alınamadı. Nedeni bilinmiyor. Lee Miyeon ve Lalisa Monabal dışında herkes evine gidebilir."
Ne! Lalisa'dan mı şüphelendiler? Bu hiç iç açıcı değildi. Ben karakolda onu bekleyecektim. Lalisa'ya döndüm. Gözleri doluydu. Yüzünde taşıdığı ifade şeytansı sırtıma değil, hayal kırıklığı ile doluydu. Kulağına fısıldadım
"Merak etme Lalisa, ben seni bekleyeceğim. Her şey iyi olacak."
Başını hafifçe salladı. Ben de dahil tüm komşular odadan çıktık. Ben bekleyecektim, onlar gidecekti.
Lalisa:
O ucube kadınla aynı ortamda sorguya çekilecektik. Neyse, demiştim ya, insanlar şahidim olmasa bile ben kimseyi öldürmemiştim. Bayan Miyeon adlı o kadın bana dönüp küstahça baktı, ben de ona aynı bakışı attım ve göz devirdim. O kadın benim geçmişimde rol almıştı ve ben onu hatırlıyordum. Tayland'da anneme neler yaptığını ve benden nefret ettiğini de biliyordum. %99 katil oydu. %1'lik kısım ise bir başkasıydı. Korkulu gözlerimle karanlık odayı incelerken kapının açılmasıyla irkildim. Kaşları çatık, sinirli yüz ifadesiyle bir polis içeriye girdi. Korkmuştum. Bu sinirli polis bize doğru yaklaştı.
"İkinizden birinin katil olduğunu biliyoruz. Elektrikler kesik olduğu için kamera kayıtlarına bakamadık. Zekiymişsiniz ha! Elektrik kesik olduğunda öldürmüşsünüz masum kadını. 3 tane çocuğu vardı Dahyun hanımın. Şimdi o çocuk perişan halde!"
Elimi kaldırdım. Bana söz vermesini bekledim. Bana doğru döndü ve 'ne var?' diye sordu.
"Polis bey, anlamadığınız bir şey var. Ben daha yeniyim. O kadını tanımıyoru-"
Aniden açılan kapı ile üçümüz de kapıya doğru baktık. Chaeyoung'du bu.
"Her şeyi ben yaptım!"
Ne? Delirmiş miydi bu kız! Suçlu o değildi. Ne diyordu bu? Hiçbir şey diyemedim. İçeriye girdi. Bana, Miyeon'a ve polise baktı. Polis,
"Siz gidin. Chaeyoung sen kal burada."
Engel olamadım ve Chaeyoung'a sarıldım. Ve fısıldadım.
"Neden böyle bir şey yaptın Chae?"
"Boş ver. Hayatım zaten önemsiz. Lütfen git buradan."
Dolmuş olan gözlerime hâkim olamadım ve ağlamaya başladım. Buraya kadar mıydı?
Dışarı çıktık. Yanımda olan o kadın. Bayan Miyeon, ona yaklaştım ve
"Her şeyi sen yaptın. Bana iftira attın çünkü annemle yaşadığınız olay vardı ve sen aklınca intikam aldın. Komiksin." Dedim. Göz devirdi ve bir şey demeden gitti.
Chaeyoung artık yoktu. Belki de hapishanede çürüyecekti ama ben buna izin vermeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil - Chaelisa
Mystery / ThrillerYağmurlu bir gece de tanışan Park Chaeyoung ve Lalisa Monabal'ın uzun süre kavuşamaması kavuştuktan günler sonra da artık hiçbir zaman bir arada olamayacakları.