2

320 38 24
                                    

Jung hoseok

Günaydııııınnnnn yoongi-shi ᐠ( ᐛ )ᐟ
(08.30)

Günaydın hoseok
(11.48)

Jung hoseok

Aaa öğlen oldu be

Yoo saat daha 12 olmadı ki

Jung hoseok

Yoongi ciddimisin?

Evet

Jung hoseok

Ah kedi gibi bütün gün yattın, enerjik olmalısıınn, sabah koşarak spor yapmalısın kiii, miskin kedi seni😹

_____

yutkundum, aslında sinirlenmiştim ama hoseok kusurumu bilmiyordu değilmi?

Takmamaya  karar verdim
_______

Spor için fazla üşengecim hoseok 😴

Jung hoseok

Hmm öylemi, neyse alıştırırız artık 🤭

Yemek yedin mi?

Hayır daha yemedim

Jung hoseok

Hiii çabuk yeee, aç kalırsan çabuk yorulursun yoongi-shi , bu arada sen kaç yaşındaydın?

Tamam şimdi yerim, ben 29 yaşındayım

Jung hoseok

Aaa bende 27 yaşındayım, sana hyung demem gerek o zaman

Fark etmez

Jung hoseok

Hyung git ve kahvaltını yap bakalım, bende işlerimi bitereyim sonra yazarım, byeee 🙋‍♂️

Görüşürüz hoseok

________________________

Odanın kapısı çaldı "gel" diyerek telefon'u kenarı koydum, jin gülerek girdi "günaydın miskin kedi" dediğinde güldüm "günaydın hyung" dediğimde yanıma gelerek saçlarımı öptü.

Geri çekildi "sana çok güzel şeyler yaptım" dediğinde güldüm "teşekkür ederim" diyerek dikeldim, beni kucağına alarak aşşağı indirdi.

Yutkunarak kafamı eğdim, masaya oturttu "ye bakalım" dediğinde kafamı salladım, sucuklu yumurta, patates kızartması, börekler, reçeller, hepsini benim için yapmıştı.

İyice karnımı doyurdum, masayı topladı, kapı çaldığında "geliyorum bebeğim" diyerek gitti.

O'nu bekledim, içeri namjoon geldi "yoongi güzelim" diyerek saçlarımı öptü, güldüm "hoşgeldin hyung" dediğimde güldü "nasılsın bakalım" dediğinde omuz silktim "aynı" dediğimde kafasını salladı.

Beni kucağına alarak salona götürdü, jin hyung "ne yapalım" dediğinde kafamı eğdim, namjoon hyung "dışarıda gezebiliriz, ne dersin minik kedi" dediğinde kafamı salladım "fark etmez" dediğimde güldüler.

Jin hyung ceketimi getirirken namjoon hyung yukarıdan sandalyemi getirdi.

Jin hyung beni kucağına aldı, aşşağıya indik, jimin koşarak yanımıza geldi "vağağa yoongi hyung kedisii" dediğinde göz devirdim.

Jin hyung gülerek saçlarımı öptü "bizim minik kedimiz" dediğinde güldüm, arabaya bindik.

Namjoon hyung bizi park'a getirmişti, tekerlekli sandalyemi çıkarttı, jin hyung beni oturttu "rahatmısın?" dediğinde kafamı salladım "teşekkür ederim" dediğimde yanaklarımı sıktı.

Biraz gezdik, jimin koşarak sallangeçlere gittiği için ortadan kaybolmuştu, namjoon hyung beni ağacın altına getirdi, gölgelik diye.

Jin hyung "marketten atıştırmalık alıp gelicez, jimin'i gördüğünde yanına çağır tamam mı?" dediğinde kafamı salladım "tamam" dediğimde saçlarımı öperek gittiler.

Jin abim namjoon ise sevgiliydi ve anne babam gibi davranıyorlardı, jimin'de üniversite arkadaşımdı, son yılımda kaza geçirmiştim, ayaklarım felç kalmıştı ama fizik tedavi alıyordum.

Zaman ile o'nu da bırakmıştım, bacaklarım cevap vermiyordu.

Etrafa bakarken bir kaç kişi geldi, ben onlara bakarken, siyah saçlı "vay be engelli insanlar dışarı çıkıyormuydu?" dediğinde sinir ile kaşlarımı çattım.

Yanındaki sarı saçlı "bacakları çalışmıyo, keşke kestirseydin, boşuna ağırlık yapıyorlar" dediğinde güldüler, gözlerim doldu "gidin buradan" dediğimde yanlarındaki mor saçlı kız "ah yoksa kalkıp dövermisin" dediğinde gözlerim doldu.

Yutkundum "gidin dedim" dediğimde sarışın arkama geçerek sandalyemi itti, yere düştüğümde gülerek gittiler, gözlerimdeki yaşlar akmaya başladı, insanlardan nefret ediyordum.

Bacağımı tutarak düzeltmeye çalıştım ama olmadı, hıçkırıklarımı durdurmaya çalıştım.

Neden dışarı çıkmadığımı daha iyi anlıyordum, kötü insanlar hep beni buluyordu, jimin koşarak yanıma geldi "hyung ne oldu" diyerek kollarımı tutarak boynuna koydu, sıkıca sarıldım.

Belimi tutarak sandalyeye oturttu, gözlerimi sildi "söyle bana ne oldu, neden yerdeydin, ağlama" dediğinde yutkundum "öylece duruyordum, üç kişi geldi, dalga geçerek beni yere ittiler, jimin eve gitmek istiyorum" dediğimde sinir ile " nereye gittiler" dediğinde yutkundum.

"Boşver" dediğimde kolumu tuttu "nereye gittiler, nasıllardı" dediğinde kafamı eğdim "sola gittiler, iki erkek bir kızdı, birisi sarı, biri mor biri siyah saçlıydı" dediğimde anlımı öptü "gelicem" diyerek gitti.

Arkasından baktım, umarım onları hastanelik etmezdi, box eğitmeni ve şarkı yazarlığı yapıyordu, ben hariç herkes çift ana dal yapmıştı herhalde.

Namjoon ve jin hyung geldiler, namjoon hyung "jimin gelmedimi?" dediğinde kafamı salladım "şimdi gitti, gelir birazdan" dediğimde kafasını salladı, jin hyung "yoongi" diyerek eğildi "dizlerin, ne oldu sana" dediğinde kafamı salladım "bir şey olmadı" dediğimde kafasını salladı "evde görüşücez" dediğinde kafamı eğdim.

Jimin'de geldiğinde güzel vakit geçirmiştik tabi eve geldiğimizde sorguya da çekilmiştim, orası ayrıydı.

/

/

Ah ah o kötü insanlar, empati yapmaktan yoksun, bir gün benimde başıma gelicek demekten, düşünmekten yoksun, çıkarları için her türlü pisliği yapmaktan korkmayan, şeref yoksunu insanlar,. Bu depremde hepsini gördük maşallah, bir kere daha nasıl içimizde böyle insanlar var diye hayret ile kaldım, yaptıkları zalimliklere kaç defa ağladım bilmiyorum, kaba olucak ama, aması yok kaba olucam, umarım Allah size öyle bir çarpar ki bu yaptıklarınızdan utanç duyarsınız ama size uzatılan bir el bile bulamazsınız inşallah , hepinizin cezasını Allah en kısa sürede verir inşallah.

sope : outHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin