2566 x minsung

あなたがいなくて寂しかったです

Ve işte sabah oldu. Herkes gününü beraber geçirdi ve eğlendi. Saat gece 12 olduğu zaman seungmin minho ve jisung'un alıp sahil kenarına indi. Diğerleri o saatlerde uyuyordu zaten. Gecenin en güzel saatinde dalgalar kıyıya vururken konuştu seungmin.

"öncelikle minho sen şu anki adamım çocuğu değilsin. Sen küçükken ailen ayrılmış ve annen seni yeni eşi ile dünyaya getirdi. Baban, değil aslında ama olsun. Baban seni hastaneden kaçırmış ve o gün bu gündür sen o adamın elinde büyüdün ama o senin baban değil. Ve jisung'un annesine tecavüzde bulunan adam o. Jisung o adamın tecavüzü sonucunda dünyaya geldi. Ve anneni ve seni sokağa attı. Annen sana üzülmemen için baban trafik kazasında öldü dedi. Ama öyle değil jisung, senin baban o adam. Minho o adam senin baban değil. Ama en garibi de şu çocuklar, ikinizinde testlerinde iki adam var. Ve o adam ikinizde de aynı kişiymiş. Her neyse, minho sende artık bizimle kalacaksın. Ben o adamın gereğine bakacağım babamla. Ve bu arada ikinizin de bir tane kardeşi var. Jisung seninki garip gelebilir ama, jeongin. Minho seninde felix."

İkili garip gözlerle seungmin'e bakıyordu. Jisung sordu" sen bunları nasıl biliyorsun? "
"babamı telefonla konuşurken duydum her şeyi" Jisung üzgün, minho karışık duygular içindeydi. Seungmin eve çıktı. Minho jisung'u kollarının arasına aldı. Konuştu.

"jisung'um kendini üzme nolur. Bak ben varım yanında, elini her zaman tutacağım. Ailen değil miyim ben senin? Bal'ım, senin için her zaman aynı yerdeyim, her zaman yanında elini sımsıkı tutan kişi olacağım. Eğer ki kötüysen ve beni arıyorsan, gördüğün yerde sarıl bana. Ama kendi başına bu çukurdan çıkmaya çalışma. Elini ver bana, ben seni o uçsuz bucaksız çukurdan çekip alacağım. "

" özlemişim"

"neyi özlemişsin bal'ım?"

"biraz seni, biraz sohbetini biraz da sesini"

"bende gülüşünü, gözlerini ve bana ait olan saçlarını çok özlemişim"

İkili gülümsedi birbirine. Gece eve gitmediler, bir aralar yaptıkları şeyi yaptılar. Gün doğumunu izlediler. El ele kaldılar tüm gece, bir saniye bile temaslarını kesmediler birbirlerinden. Minho kafasını, boynuna kadar gelen sevgilisine eğdi, ve konuştu.

"biliyor musun jisung? Ayrılmak zorunda kaldığımız günler çok kötü geçti. Ne yapsam aklımda sen varsın, şarkı dinlemek istesem şarkılar seni anlatıyor. Evimin her köşesi sen dolmuş, bende sen doldum. Şu zamanda her şey elimden kayarken, sadece seni sımsıkı tutabildim. Bir daha böyle bir durum olmasına asla ama asla izin vermem"

"senden sonra çok yağmur yağdı. Yağmurdan korkuyordum biliyorsun değil mi? Ağlayamadım olanlara, bize ağlamak istedim yapamadım. Yağmura çıktım, gözlerimi ıslattı. Sahteden ağlamış gibi oldum o gün, ama içim nasıl kan ağladı bir bilsen minho'm. Düşman olsa o bile bana ağlardı o halime. Sensiz olmak istemiyorum. Hiç bir zaman elimi bırakma olur mu? Sımsıkı sarıl bana sevdiceğim. "

____________________________________

üzgünüm hikayeyi burada kesmem gerekli. Okuyan ve yorum yapan kişilere minnettar kalacağım. Kendinize iyi bakın! :))