"Gitme," diyorum fısıltı gibi çıkan sesimle. Dönüp bakıyor ardından. Ressam olduğundan midir bilmem en güzel eser gibi geliyor o an gözüme. Kahverengi gözlerine uyan kahverengi pantolonu ve beyaz gömleği ile en güzel itinayla seçilmiş boya olurken kulağına tıkıştırdığı siyah nokta şeklinde küpe ile "erkekler küpe takamaz" lafına inat edip bu sayede en güzel detay oluyordu. Sahi ne güzel de bir detaydı o. Fark edilmeyi bekleyen bir detaydı ve onu bulan ben olmuştum. O koca resmin içinden o ayrıntıyı fark eden ben olmuştum. Ressam olan oydu ama detayı fark eden bendim.
Sayıklamalarıma rağmen arkasını dönüp bir kez bile bakmadı bana. Öylece gitti. Üstelik ona sarılmama izin bile vermişken, bana bu anı yaşatmışken gitti.
Bedeni gittikçe uzaklaşıyordu ve benim dilimde tüy bitmişti sanki çünkü artık konuşamıyordum, bağıramıyordum peşinden. Kalbim ağrıyordu. Kolumdaki nabzımı ölçen saat ötüyordu. Dizlerim üstüne çöktüm ve göz yaşlarımın yanağımı ıslatmasına izin verdim.
Sevgilim, günrüyam.
Benim en özelim, nasıl da güzel gözüktün o gün gözüme. Ellerin sararken boynumu kollarım ait olduğu yeri biliyordu. Seninle olan ilk sarılmamın böyle olacağını asla düşünmezdim. Uzun bir kavga sonrası bana bir anda sarılacağını asla düşünmezdim.
Beni sevmediğini söylediğinde ciddi miydin,
biriciğim?
Senin nefesinle atan kalbimi göremeyecek kadar mı kördün yoksa hızlanan kalp ritmimi duyamacak kadar mı sağardın? Söylesene, neydim ben senin için? Bakınca sevdiğin için değil de alay etmek için güldüğün biri mi? Kalbinin dört odacığında yaşayan biri mi yoksa orada yaşayanlara hizmet eden bir kapıcı mı? Güzel sevgilim, en özelim neden gittin? Neden bu yorgun zihni ve bedeni bir başına bıraktın? Öfkelenemeyecek kadar kırgınım sana. Ama şimdi bir yerden çıkıp kollarını açsan yine yerleşirim kollarının arasına. Öyle de gurursuz seviyorum seni.
Sayılı günlerim kalmışken, tek dileğim sen iken şimdi tamamen kaybettim seni.
Gerçekten hiç mi sevmedin beni? Gözlerime bakıp hiç mi demedin nedir bu gözlerinin ışıltısı? Gözlerimin yıldızıydın sen benim. Gözlerimin görebileceği en güzel yıldız ve gözümü aydınlatan büyük yıldızımdın. Gözlerime bakınca hiç mi fark etmedin? Hiç mi anlamadın sırf seni gördüler diye gözlerimde atan kalbimi? Fark edilmeyecek bir boya detayıydım ben senin için. Sen ise başlı başına bir porte.
Ah güzelim. Çok yanlış zamanda tanıştık seninle. Oysa ki biz seninle çocukken tanışmalıydık. Birbirimize aptal masallar anlatmalı ve sonra o masalların baş rolü olmalıydık.
Gözlerinden öpüyorum, biriciğim. Çok sevdiğim gözlerinden, ışığı olamadığım gözlerinden. Yola çıkacağım yarın, gelsem yanıma kıvrılır mısın bir başına yoksa üşür müsün? Ben çok üşüdüm yokluğunda. Hala daha üşüyorum güzel sevgilim. Nasıl özleyeceğim bir bilsen. Fındık gözlerini, güzellik algılarına uymadığını düşünülen burnunu ve aşık olduğum yüzünü nasıl özleyeceğim bir bilsen. Öyle seviyorum ki seni birine anlattığımda kafamda uydurduğum bir karakter sanıyorlar seni. Ah, güzel sevgilim. Sen halusinasyon olamayacak kadar mükemmel ve durusun.
selam
tt videosunu izleyip geldiginiz icin tesekkur ederim ama lutfen hayalet okuyucu olmayin
diger ficlerw de bakarsaniz cok sevinirim!!