Uyandığım zaman kafamın hemen üst tarafında 2 kafa gördüm sebepsizce bağırdım sağdaki kişi "ne bağrıyon aptal kız" sinirle baktım. Bana aptal kız demişti ya ikisi de kafasını kaldırdı başka bi yöne baktılar "hoş geldiniz patron"
"Uyandı mı?"yumuşak bi sesle sordu bunu bu kadar yumuşak olabiliyorlar mı? Hayret valla "yok halla uyuyorum. Sence ne yapıyorum?"
"Uyuyosun."
Yüzüm resmen ._. Bu hali almıştı."ay çok komik ölücem gülmekten"
"Evet çok komiğim dimi ya nolucak benim bu halim"
"He evet gülmekten yatağı yiycem" Lan bi dakida yatağı yiycem derken aydınlandım. "nerdeyim lan ben!"
"Çete evindesin" hayırrr!! Sesli düşündüm Allah kahretsin ya!!
Gözlerim fal taşı gibi açıldı şaşkınlıktan. Selin beni buraya getirip gitmiş olamazdı dimi yani, bi dakika bu çocuk beni kucağına almıştı "sen beni kucağına aldın. Bana sordun mu hayır pislik."
Alaz,"bilincini kaybetmiş birine soru nasıl sorabilirim sen salak mısın?"
Yüzümü buruşturdum beni burda aşağılıyorlardı sinirden ağlayacağım resmen. Selinle birisi kapıdan girdi kolkola girmişleri bana dediği sevdiği kişi yoksa bu muydu elimin işaret parmağıyla onları gösterdim "oha selin ben burda dövülmüşüm sen aşk peşindesin bravo elim acıyor alkışlayamıyorum" Alaz benim yerime alkışladı. "Arel seni aşk için mi getirdim buraya"
Arel,"âşk oldum be abi"
Ben," heh geldin arkadaşımı mı buldun?"
Arel,"evet onu bırakmam lütfen izin ver be abla"
Ben,"tamam lan abla deme üzülüyorum"
Arel gülerek gitti. Bende yerimden kalkmak için hazırlanırken ayağımın kırık olduğunu tekrar hatırladım.
Ve tekrar yattım "off yokmu bana su getiren"
Alaz yanıma geldi su verdi "su verenlerin çok olmasın alaz"
Alaz,"sen benim adımı biliyosun ben seninkini bilmiyorum böyle olmaz ki"
İnat ettim üstüme gelince söylemek zorunda kaldım.
"Esin..."
