Üvey kardeşim 'MinSung'

Büyülü çocuk

Selam uzun bir aradan sonra ben geldim. Nasılsınız umarım iyisinizdir depremden dolayı moralim çok bozuk bu bölümü nasıl yazdım hiç bir fikrim yok. Umarım beğenirsiniz

Medyadaki şarkıyı söylediğim yerde açıp okursanız daha güzel olur💜

Sizleri seviyorum oy ve yorum atmayı unutmayın, keyifli okumalar✨💓       

Hayat boş eğlen coş

Hyunjin
Mat ödevini yapan var mı?
[07.28]

Chan
Matematik ödevi mi vardı lan!?

Seungmin
Gerizekâlılar yeminle alın benden geçirin hemen
*3 fotoğraf gönderildi*

Chan
Allah razı olsun kardeşim

Hyunjin
Şu grupta tek akıllı seungmin var

Seungmin
Ben olmasam ne bok yiceksiniz acaba?

Minho
Sabah sabah ne oluyo amk

Hyunjin
Prensimiz sonunda uyanmış, günaydınlar efendimiz

Minho
Hyunjin şakanın sırası değil götünü sikerim

Chan
Olum sonunda bizim okula geliyorsun
Umarım aynı sınıfta oluruz

Minho
Allah korusun de lan, tövbe haşa

Chan
Niye öyle diyorsunuz beyefendi alındım, gücendim

Seungmin
Neyse susun bi, minho hangi sınıftasın baktın mı??

Minho
Hayır okula gidince müdürün odasına gitmem gerekiyormuş

Seungmin
Tamam biz seni götürürüz

Minho
Gerek yok ben kendim giderim

Seungmin
Tamam sen bilirsin yolu bulamazsan ara beni

Minho
Tamam
[3 kişi gördü]

Bizimkilere yazdıktan sonra arabaya binmiştim
İçimde nedenini bilmediğim bi heyecan vardı. Yeni bir okula gidiyorum diye olduğunu düşündüm. O yüzden kulaklığımı takıp çalma listeme girdim, rastgele şarkılar çalıyordu. Ama hiç biri beni sarmamıştı.

Tam kulaklığımı çıkarıcakken Mac demarco - Heart To Heart çalmaya başladı. Çok dinlediğim bir şarkı değildi ama şu an nedense aşırı hoşuma gitmişti. Bir süre heart to heart dinledikten sonra okula geldiğimizi fark etmiştim.

Arabadan indikten sonra okulu incelemeye başlamıştım. Okul iki bloktan oluşuyordu.
A ve B benim A bloğa gitmem gerekiyordu ama ben biraz daha durup etrafı izlemek istiyordum. Okulun bahçesi oldukça genişti gözlerimi etrafta gezdirirken birini gördüm. Bir çocuk, neden bilmiyorum ama gözlerimi ondan alamıyordum. Sanki aramızda bir çekim gücü vardı ve oldukça güçlüydü.

Tam o sırada şarkı degişmiş Nat King Cole - Nature boy çalmaya başladı.
(Şarkıyı burda açabilirsiniz)

Orada bir çocuk vardı.
Oldukça garip, büyülü çocuk
'O çok uzaklarda gezindi.' Dediler
Çok uzak
Kara ve deniz üzerinde.

Birazcık utangaç,
Ve gözlerinin hüzünü.
Ama oldukça zekiydi.

Ve sonra bir gün
Büyülü bir günde benim yolumdan geçti
Ve biz birçok şey konuşurken.
Aptallar ve krallar,

O çocuk bana dedi ki;
Öğrenebileceğin en güzel şey,
Sadece sevmek
Ve sevilmek
Karşılıklı olarak.

Şarkının sözlerini dinlediğimde evren bana bir mesaj gönderiyor gibi düşündüm. Ama buna çok takılmayarak aklımdaki şeyi yapmak üzere yürüdüm.

"Merhaba, müdürün odası nerede?"

Çocuk bana bakmıştı ve gözlerinin en derinini görmüştüm, gözlerinin kahveliği bütün renkleri kıskandıracak şekilde güzeldi ve ben o an o kahve rengi gözlere haps olmak istedim. Ve oradan bir daha çıkamamak...

"İstersen ben seni götüreyim."

Ben sadece kafamı salladım ve birlikte A bloğa girdik. Aslında müdürün odasının nerede olduğunu biliyordum. Sadece o an onunla gitmek istedim.

O önümde ben arkasında ilerliyorduk. Ama benim aklımda hâlâ şarkı sözleri çalıyordu.

Büyülü çocuk...

İçimden sürekli bu sözü tekrarlıyordum. Ve şunu fark ettim ben onun ismini sormamıştım.

"Adın ne?"

Çocuk arkasını dönmüş ve elini uzatarak adını söylemişti

"Jisung... Han Jisung"

Bende elini turarak ismimi söyledim

"Lee Minho"

Tam o anda elini tuttum ve ellerimizin arasından çekim hissettim. Belki ben yanılıyorum diye bu konuyu çok kurcalamak istemedim.

"Tanıştığıma memnun oldum Minho"

"Bende memnun oldum Jisung"

Aramızdaki bu küçük diyalogdan sonra yürümeye devam ettik. Müdürün odasının önüne geldiğimizde zil çalmıştı

"Benim gitmem gerek. Sonra görüşürüz Minho"

"Görüşürüz, beni getirdiğin için sağ ol"

"Rica ederim"

El sallayıp gitmişti. Bense sadece arkasından bakakalmıştım.