0.3

9 1 0
                                    

Aşağı indiğimde changbin hyung evde yoktu mutfakta bir bardağa not bırakmıştı

Acil işim çıktı ilacını içmeyi unutma:)

Niye beni yanlız bırakmıştıki hemde beatrixle tamam okulda da yanlızdım ama şuan evimdeydi. Ve ne yapacağımı bilmiyordum biraz rahatlamak adına duşa girmek için yukarı banyoya girdim. Duşumu aldıktan sonra banyodan çıktığımda karşımda beatrixi görmüştüm şişmiş yüzü ve karışık saçları ile çok tatlıydı ama şuan çıplaktım yani altımda bir havlu vardı ama üstüm. beatrix beni görünce direkt gözünü kapayıp arkasını dönmüştü tabi bende panikleyip hızlıca banyoya geri girmiştim ve kapıyı sertçe kapamıştım. Bu yaptığıma bende korkmuştum ama yapmıştım. Aklımda delice sorular vardı ya bişey yaparsa ama çıkmalıydım böyle duramazdım.
"beatrix orda mısın" diye seslendim ama hiç ses yoktu ne olur olmaz diye tekrar seslendim ama yine ses yoktu bende kapıyı azcık açıp dışarı baktığımda kimsenin olmadığını gördüm ve hızlıca odama girdiğimde beatrixin odanın ortasında öylece durduğunu gördüm. Geri geri ilereyip hızlı adımlarla changbin hyungun odasına gittim ve üstüme bişey geçiri verdim. Giydiğim şeylerde şort ve kısa kollu tişörtü çünkü changbin benden kısaydı ve bana olmuyordu bende şort giymiştim. Yavaşça odama gittiğimde yere çökmüş bir beatrix vardı yanına tedirgince yaklaşıp omzuna yavaşça dokunmuştum o da dokunmamla irkilip bana bakmıştı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan elinin tersiyle göz yaşlarını sildi ve"iyiyim bişey yok "diyip yerinden kalktı tam kapıdan çıkacakken" anlat ne yaşadın" dedim bunu niye dedim bilmiyorumdum ama merak etmiştim o da bunu dememle bana dönmüştü "niye merak ediyorsunki" diye sormuştu. "öğrenip napacaksınki" diye devam ettirmişti. "bilmiyorum ama merak ediyorum"
"neden" evet neden niye merak ediyordumki ne gerek vardı. "bilmiyorum ama hem sende rahatlarsın" demiştim. Şuan kendime çok şaşırıyordum nerden buluyordumki bu cesareti. Bişey demeden beatrixi kolundan tutup aşağıya indirdim o da arkamdan sürükleniyordu. Tabi benim bir adımım onun üç adımına denkti onun için o koşuyor gibiydi. Mutfağa gidip onu bir sandalyeye oturttum ve "aç mısın" diye sordum o da kafasını salladığında buzdolabından changbinin kendisi ve benim için yaptığı sandaviç vardı ama o dışarda olduğu için onun hakkını beatrixe vermiştim. "çikolatalı süt içer misin" o da kafasını evet anlamında sallayınca ikimizede süt çıkartmıştım. Karşı sandalyeye oturup sandaviçi yemeğe başlamıştım
"bu ilaçlar ne" diye sorunca kafamı changbinin bana içmek için verdiği ilaçlara çevirince onu içmediğimi hatırlamıştım. "bişey değil vitamin"
"hyunjin bu vitamin değil"
Evet bu vitamin değildi delirmemi önleyen sakinleştirici haptı. Ama bişey demeden ilaçları içmiştim ve hızlıca sandaviçimi yemiştim o da bişey demiceğimi anlayınca o da yemişti sonra bir anda yanıma oturmuştu bense şaşkınca ona bakıyordum.
"seni kim bu hale getirdi" bu sorusu karşıdında şaşırmıştım niye merak ediyorduki bişey demeden sadece suratına bakıyordum.
"anlatmak istemessen anlarım" demişti. "bende mesela kimseye bu zamana kadar hiçbir şeyimi anlatmadım anlatamadım kimisi bipolar hastasısın kimisi şizofren misin gibi şeyler demişti. Bende hep susmuştum onun için sadece şunu bil sana asla kötü davranmıcam hatta eğer istersen yardım etmeye çalışırım. "demişti.
" ilk sen anlat "demiştim o ise bana bakıyordu." ama ya sende yaparsan"diye eklemişti. "ben mi, benden böyle bişey mi bekliyorsun"
"hayır sadece"
" anlat ne yaşadın hadi dinliyorum"
"ne anlatıyım"
"eline ve yüzüne noldu" bunu dediğimde elini yüzüne götürmüştü. "sen beni mi inceliyorsun" diyince ne diyeceğimi bilememiştim ve panik yapmıştım ellerim terliyodu masadaki ellerimi bacaklarımın üstüne götürüp terlemesini önlemek için sürtüyordum. Şuan çok tedirgindim ne yapacağımı bilemiyordum. "iyi misin" diye sorduğunda kafamı ona doğru çevirmiştim ama hiçbir şey demiyordum, diyemiyordum ne diyebilirim ki evet seni merak ettim ve inceledim sonra sapık desin ve benden nefret etsin. Bunları düşünmek bile korkunç ve sinir bozucuydu. Bana dokunmasıyla bütün düşüncelerimden kurtulup çok bakamasamda gözlerini bakmaya çalıştım. "gel içeri gidelim sandalye de oturmayalım" dedi ve beni kolumdan tutup salona gittik. O bir koltuğa oturdu bende başka bir koltuğa oturdum.
"hyunjin gelsene yanıma niye oraya oturdun. Merak etme yemem seni" diyip gülmüştü. Bende isteksizce onunla aynı koltuğa oturmuştum ama uzağında oturuyordum o da bunu anlamışki bişey dememişti.
"madem konuşmuyorsun ben konuşayım o zaman. Ama nerden başlıcağımı bilmiyorum. soru sor cevaplıyım" bu sorusu karşısında biraz duraklamıştım. Ama sessizce "eline ve yüzüne noldu" diye sormuştum. O da
"elim" derin bir nefes aldı ve devam etti"elim kesildi"
"nasıl kesildi bu pek iyi bir kesik değil. Senin yapamayacağın bir kesik kim yaptı?" diye sorduğumda duraklamıştı galiba böyle birşey beklemiyordu. "evet ba-babam yaptı" diyince suratına bakmıştım o da ağlamamak için elinin tersiyle göz yaşını siliyordu. "neden yaptı"
"ben küçükken yani olmeden önce birlikte yaşardık normal bir aile gibi. Bir gece uyuyamamıştım ve babamın yanına gitmiştim gitmez olaydım salak kafam ama nerden bilebilirimki öyle birşey yapacağını. Neyse ben yanına gittim işte o da ne olduğunu sormuştu bende uyuyamadığımı söylemiştim sonra bir anda kolumdan tutup beni mutfağa sürüklemişti ben ne olduğunu anlama çalışıyordum o da bir anda ocağı açmıştı ve bir bıçak ısıtıyordu" şuan anlattıklarından o kadar korkuyordum ki bir elimin titrediğini hissetmiştim ama rahatsız olmasın diye elimi bacağımın altına koymuştum. "sonra bir anda elimi tutup o bıçağı elime sürtmüştü yani kesmişti tabi ben çığlık kıyamet annem yanımıza gelmişti ama hiçbirşey yapmamıştı. Sonra benim yardım çığlıklarımlarımla herhalde komşular aradı tam bilmiyorum orayı ama eve polisler gelmişti beni böyle görünce bir tane polis beni kucağına alıp hızlıca hastaneye götürüyordu tanrıya şükürler olsunki bizim alt sokakta oraya gitmiştik tabi ben galiba yolda bayılmışım çünkü uyandığımda hastanedeydim ve yanımda annem vardı ama o da iyi değildi bana ofke ve nefretle bakıyordu işte o zaman anlamıştım artık tektim ve güçlenmem lazımdı ha yüzümü sorcaksın babam oldukten sonra ölüşü de şöyle işte onu benim elimi kesti diye tutuklamışlar sonra karakola götürmüşler ama o orda da rahat durmamış etrafa saldırmış onlarda onu öldürmek zorunda kalmış. İşte annem bunu ben 10 yaşıma gelene kadar anlatırdı hergün bana hergün babamın ölümünü anlatırdı neyse işte annem babam öldükten iki sene sonra iğrenç bir kişiyle evlendi. "artık dayanamamıştım ve elini tutmuştum oda bu yaptığıma şaşırmıştı ama sonra gülümseyip elimi sıkmıştı yanı o da tutmuştu." evlendiği kişi bana şiddet uyguluyor hala bile ama daha az çünkü artık büyüdüğüm için birazda olsa ondan kurtuluyorum. " tam sesim çıkmıyordu şuan korku ve üzüntüden ama "annene noldu o şuan yaşıyor mu ve sen niye ağladın bu kadar benim odama bakıp" diye sormuştum. "hyunjin annem bu evde öldü senin odanın olduğu yerde aşağı atladı." bunu demesiyle ne yapacağımı bilememiştim nasıl yani benim odamda biri mi oldu hayır hayır bu olamaz "hyunjin sorun yok o gitti korkma burda değil sanada zarar vermez gitti o tamam mı" ona bakamıyordum bile sonra yanağımı öptüğünü hissettiğimde kafamı ona çevirmiştim o ise kötü bakış yerine şevkatle bakıyordu ve gülümsüyordu çok güzeldi şuan beni büyülüyordu. Bende büyüsüne katılıp ona sarılmıştım o da kafasını benim omzuma koymuştu bense sıkıca sarılıyordum. Sonra saçlarımın okşandığını fark ettim elleri saçlarımın her yerine değiyordu, okşuyor ve dokunuyordu o kadar rahatlatıyordu ki o duyguyu anlamam.

Eveeettttt bu kadar

Sizi hyunjinle başbaşa bırakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sizi hyunjinle başbaşa bırakıyorum. 😘😘

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

phobia ¦hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin