-Günaydın Doktor!
-Ah ben de tam yatmak üzereydim. Sana iyi geceler Stark.
-Şaka yapıyorsun değil mi?
-Stark saat öğleni geçtikten sonra bana Tünaydın yazma fikri sana da kulağı cazip gelmiyor mu?
-Aaa hayır! Doktor sen gerçekten güzellikten anlamıyorsun. Sana benden başka günaydın mesajı atan var mı?
-Bu saatte mi sabah mı?
-Doktor!
-Tamam kızma hemen. Senden başka yok
-Eee daha ne istiyorsun? Sana her gün aksatmadan günaydın mesajı atıyorum. Bu artık benim için sabah kahvesi gibi bir şey oldu.
-Stark beni korkutmaya başladığını söylemiş miydim?
-Evet, birçok kez.
-O hâlde tekrar söylüyorum BENİ KORKUTUYORSUN! Ayrıca senin telefon sapığı olma fikrini benimsemeye başladım bilgin olsun.
-Bana fark etmez Doktor. Benden daha iyi telefon sapığı mı bulacaksın?
-Sen gerçek bir delisin!
-Senin düşüncelerin çok değişken Doktor.
-Ne, bu da ne demek?
-Dün gece bana farklı şeyler söylerken şimdi deli diyorsun demek.
-Eeeeeem...
-Doktor? Aradığımız Doktor'a şuan ulaşılamıyor galiba?
-Ben o mesajları silmiştim. Sen nasıl?
-Sarhoştum evet ama bazı şeyleri kafamdan içki bile silemez Doktor.
-Eeeeeem...
-Doktor kes şunu!
-Neyi?
-Şu ölüler ölürken nabız aletinin çıkardığı ses gibi eeeee yazıp durmayı!
-Stark Tanrı'nın seni bana bir ceza olarak gönderdiğini düşünüyorum. Tıp alanını bu şekilde alt üst eden tek dahi olabilirsin. Üstelik tıpı bir doktorun karşısında katlettin, senin sorunun ne?!
-Banane tıptan benim işim atomlarla, fizikle Doktor. Biyoloji kısmını sen ve senin gibi ömrünü insan vücuduna adamış zekilere bırakıyorum. Çünkü ben bir dahiyim.
-Ego kısmını da unutmazsan.
-Her neyse Doktor. Dün akşam bana söylediğin şey hakkında düşündüm biraz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İronStrange||•Texting
General FictionTony Stark'ın Dr Stephen Strange'i Avenger ekibine dahil etmek için verdiği uğraş, bambaşka bir hikayeye dönüşür...