Zavallı ben sürekli onu beklerim, gençliğim neredeyse onu beklemekle geçti.
Ölü bedenim buna dayanamayacak hale geldi.
Sordum hep kendime;"ben kötü birimiyim" ve her defasında aynı cevabı verdim
Hayır! Ben bir karıncayı incitemeyecek kadar saftım, asla kötü bir insan olmadım.
Tanrı da benim gibi düşünüyorsa, neden bunları yaşıyorum?
Hep şu cümleyi işitmiştim, Tanrı sevdiği kuluna dert verirmiş.
Peki Tanrı beni seviyor mu?
Seviyor o halde
Hayır! Tanrının bile sevmediği bu dünya da yapayalnızım.
Bir gün ölürsem ne olucağını sizlere söylemek isterim. Muhtemelen aslı bir ipte bulurlar ölü bedenimi, kimse kendini suçlamaz mesela sevgilim.
Sana şunu söylemek isterim ki sevgilim; beni bu hayatta beni en fazla sen yıprattın.
Seni ne kadar çok sevdiğimi bile bile beni bıraktın. ölümü bana tercih ettin
Yaşamama bir sebep bırakmadın.o gece mutlu mutlu eve geldim nerden bilebilirdim ki bir not bırakıp bu dünyayı terk edeceğini,
Nerden bilebilirdim ki jiletle boğazını keseceğini,
Nerden bilebilirdim korkudan bebeğimizi düşürüceğimi.
Biliyorum sevgilim bu hastalıkla baş etmek çok zor,belkide bilmiyorum daha önce bipolar hastalığına yakalanmadım ama tek bildim şey seni ve doğamamış bebeğimizi çok sevdiğim.
Annemden babamdan görmediğim sevgiyi, ilgiyi sen bana gösterdin.
Doğruya onlarda beni ölüme tercih etmişti.
Cani babam uyuşturucu kullanıp annemi gözlerimin önünde bıçaklamıştı sonra da o bıçağı kendine saplamıştı.
Bunların hepsi birazdan geçecek sevgilim.
Birazdan kavuşacağız...Der ve Milena kendini asar.