four

272 29 40
                                    

L

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

L.M

Anı.

"Seni öldürmüş ama mezarına çiçek bıraksa affedeceksin gibi."

Üstüme giydiğim deri ceketin yakalarını düzelterek ayanada kendime son bir kez baktım. Taktığım kolyeler ve altın sallantılı küpelerimle artık hazırdım. Üzerime giydiğim boğazlı kazağımı, bacaklarımı uzun gösteren yırtmaçlı eteğimle tamamlamıştım. Ceketimi eteğimle aynı boyda seçmiştim.

Saate baktığımda biraz daha oyalanırsam geç kalacağımı anlamış, kızlara seslenmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saate baktığımda biraz daha oyalanırsam geç kalacağımı anlamış, kızlara seslenmiştim. "Kızlar. Hadi çıkalım" Yanlarına gittiğimde hepsi hazırlanmış beni bekliyordu. "Hazırsanız çıkacağız Lalisa hanım" Rosé'nin sözlerine gülmüş koşarak arabaya doğru ilerlemiştim. Bugün güzel olacaktı. Bugün her şeyi unutacaktım. En azından ben öyle düşünüyordum.

Barın kapısından geçtiğimde burnuma gelen ağır erkek parfümü ve viski kokusu ile karşılaşmıştım. Bar yeni açılmasına rağmen şimdiden popüler olmuşa benziyordu. İçerisi geniş ve kalabalıktı. Sol tarafta dans pisti ve tam yanında bar vardı. Kapının diğer tarafında ise localar vardı. Yukarıya doğru giden merdiveni gördüğümde yukarıda özel odalar olduğunu tahmin etmiştim.

Kızlarla sol taraftaki localardan birine geçmiştik. Kızlar, kafa dağıtmak amacıyla buraya getirmişti beni. Ancak kafam dağılmıyordu. Kafam hala bana söylediği sözlerdeydi. Düşündüğümde mantıklı geliyordu. Neden sevgilini dinlemezsin ki? Neden ona tek bir söz hakkı bile vermezsin? Rosé'nin getirdiği viski bardağına tek attığımda bütün kızların dikkatini çekmiştim.

"Lalisa. Tanrı şahidim olsun ki o suratını bu gece bir kere daha asık görürsem, o orospu çocuğunu alır yalvara yakarta zorla ayağına kapattırır senden özür diletirim. Bunu yaparım biliyorsun değil mi?" Jisoo konuştuğunda ürkerek başımı olumlu anlamda sallamıştım. Çünkü evet, yapardı. Jisoo'nun sevdiği insanlar için yapamayacağı şey yoktu.

"Suratımın asık olmasının sebebi o değil. Aslında o ama, bi nevi değil gibi"

Gevelediğim kelimelerden hiçbir şey anlamayan kızlar mala bakar gibi bana bakıyorlardı. "Sadece." derin bir nefes aldım ve devam ettim. "Onu dinlemediğim için kendimi suçlu hissediyorum" Rosie başını sallayarak konuşmaya başladı. "Kendini suçlu hissetmesi gereken kişi sen değilsin Lisa. O. Bunu unutma. Özür dilemek istemiyorsa dilemesin."

unused account Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin